Bu ülke futbolundaki kokuşmuş oligarşik futbol diktasını paramparça edip, Anadolu’nun onur ve emek dolu bayrağını İstanbul surlarına diken takımın, Trabzonspor’un formasını sırtına geçirmiş bir grup , aynı İstanbul’un orta yerinde bir siyasi parti taraftarlarına yönelik “fiili” saldırıda bulundu. Sağdan bak ahmakça, soldan bak trajik; alttan bak cahilane, üstten bak komik. Neresinden tutmaya kalksanız elinizde kalıyor.
Tüm Dünya’da futbol taraftarlığının sosyolojik analizlerinde üzerinde uzlaşılan en net nokta; organize taraftarların tribün esnaflığı yoluyla yarar sağlamaya çalışan lümpen kalabalıklar olduğudur.
Bu açıdan bakıldığında ağırlıklı olarak 18-25 yaş arası gençlerden oluşan Trabzonsporlu kalabalığın, Özgürlük ve Demokrasi Partisi ile PKK denen terör örgütü arasında hiçbir ortak noktanın bulunmadığını, birinin evrensel , diğerinin ise bölge milliyetçisi ve faşizan bir yapı olduğunu; hatta ÖDP Genel Başkanı’nın Trabzonspor’a en çok saygı duyan siyasi lider olduğunu da bilmeyebilirler.
Ancak Trabzonspor formasını sırtına geçirip, bizim için kutsal olan o bordo-mavinin gölgesi altında siyaset yapmaya kalkanlar şunu bilmek zorundadırlar;
TRABZONSPOR;
SİZLERİN KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL ZEKA DÜZEYLERİNİZE , SAKLAMAYA ÇALIŞTIKÇA AÇIĞA ÇIKAN TRAJİK ANLAYIŞLARINIZA VE PIRIL PIRIL GENÇ BORDO MAVİ YÜREKLERE SIZIDIRMAYA ÇALIŞTIĞINIZ KOKUŞMUŞ SİYASETLERE SIĞMAYACAK KADAR KUTSALDIR.
KİŞİLERİN YA DA GRUPLARIN DEĞİL; HAKSIZLIĞA İSYANIN, ŞEREFSİZLİĞE KARŞI ONURUN, GÜÇLÜNÜN YANINDA ZAYIFIN, OLİGARŞİYE KARŞI HALKIN TAKIMIDIR.
Bir insanı cadde ortasında arkasından yaklaşarak ensesinden vuran her kim olursa olsun onu lanetlemeyen, ya o şehrin yağmurunda ıslanıp güneşinde kurumamış ya da Trabzonsporluluk nedir hiç anlamamış demektir.
Trabzonlu bir adamı vuracaksa arkadan vurmaz;
Trabzonlunun Trabzonsporlunun düşmanının sırtında yara izi olmaz;
Trabzonsporlu olacaksa el olur, maşa olmaz.
Trabzonspor bizim sofralarımızın ve ailelerimizin daimi üyesi, karımız, kardeşimiz, halamız, teyzemizdir.
Trabzonspor üzerinden siyaset, ikbal ve mevki hesabı yapmak için uzanan elleri kırarız. Keyifle, hazla…
Görüşlerine çok değer verdiğim kimi arkadaşlarım, yazıda PKK ile ilgili bölümün “zayıf” kaldığı serzenişlerinde bulundu. Amerikan kucağından kalkmadan “bağımsızlık” komedsine giren bebek ve kardeşlik katilleri hakkında yazmak gelmiyor içimden.
Bir Cevap Yazın