Çapa Tıp Fakültesinde..Tam altı yıl önce bugün yeniden dünyaya geldim, oğlum Kuzey doğdu, oğlumla ben doğdum, yeniden.
Sorunlu bir doğumdu, hemşire seni kucağıma bıraktığında nasıl çoğaldım, nasıl bir bilsen oğul…Babam, deden yani, ne dediyse üfledim kulağına, bir de sade sen ve ben, baba-oğul ikimizle birlikte sonsuzluğa uğurlu birkaç kelime sakladım o kutsal sığınağıma…
Tahsin amcamız vardı köyümüzde, Zavzaga’da. Senin doğumun şerefine şarjör şarjör deldi gökyüzünü, yağmurlu bir günüymüş köyümüzün, gururu olmuştun soyumuzun…
”Elmişlerimizun sevinç göz yaşlarıdır bunlar” demiş teyzem, “Allahım sağa şükürler olsun” demiş babaannen, “poloş pondoroş da (benim lakabım) baba oldu ya, daha ne isterum” demiş deden, amcaların, halaların, dayıların sevinçten ne yapacaklarını bilememişler.
İiyi bir baba olamadım, ama biliyorum ki ıskalayıp kaçırdığımız ne varsa hepsinin acısını çıkaracağız. Sen büyüdükçe arkadaş, ben küçüldükçe dost olacak, insanlığa değer katmak için buluşan ellerimiz hiç ayrılmayacak birbirinden.
Oğlum benim…Baban seni çok seviyor. İyi ki babanım, iyi ki oğlumsun. “Kvalye” diye dönen dillerini, “jandarıcam işte” inadını, kaybetmeye tahammül edemeyen karakterini ve giysilerine konan en küçük bir tozu bile reddeden titizliğine kurban olsun baban.
Bir Cevap Yazın