Volkan Konak’ın “ÇIKIŞ” aradığı yıllarda ben de İstanbul medyasının “taze” muhabirlerinden biriydim. Aynı kuşağa ait olmanın da etkisiyle birlikte büyüdük denebilir. Sonra Volkan Konak aşırı büyüyünce ben küçük kaldım, haliyle..
Bir alt kültür ya da azınlık psikolojisi dayanışmasıyla Konak’a o kadar yoğunlaştık ki, yetiştiğimiz şehrin kültürüyle harmanlanmış nice evrensel tınıların sözlerin şarkıların ustası olan pek çoklarını ıskaladık. İşte o ıskalananlar içinde en önemlilerden biri oldu Fuat Saka. Üstelik Volkan Konak gibi köyden gelen biri değil, bizim semtin çocuğuydu, daha doğrusu abisi..
Hayatın yükleri kimi zaman, ve genellikle de hiç beklenmedik anlarda olanca ağırlığıyla hissettirir kendini. Her şeyi herkesle paylaşamazsın, içten yanmalı motor gibi yanar durur, kavrulur savrulursun ruhun kuytularında.
Her şeye rağmen şanslı biriysen, sen savrulurken yağmur karışır göz yaşlarına, evlata ağlarken yakalanma zorunu atlatmak gibi bir teselli düşer payına, sonra da bir Fuat Saka sesi dolar çatı katında açık unutulmuş televizyon camından
“Fırtına poyrazdan değil yüreğumdendur uşaklar”
Bir Cevap Yazın