Hayat çok zaman düş kırıklıklarıyla dolar içimize, taşar…Dışardan bakıldığında en sert rüzgar bile “kayadan alsa alsa toz alır” fotoğrafı verdiğiniz bile olur da, içinizdeki fırtınalardan kimse haber alamaz, bazen kendiniz bile…
Merhameti günlük yaşamına katmış; yemeğine tuz, çayına şeker, karalahanaya içyağı doğallığında içselleştirmiş bir annenin, çocuk ruhuna tuğla tuğla, ekmek ekmek, tebessüm tebessüm vicdan inşa ettiği, yaşadığın çağla ve beşerle bu vicdanı bir türlü örtüştürememenin verdiği hüznü anlatmanın bir yolu var mı!
Çok fazla konser veriyormuş Volkan Konak,
Maçka’dan ayrılmadan önce tüm Maçka’lıları bir yemekte , dinletide buluşturdu. Maçkasız olduğum için beni çağırmamış, başka bir konu nedeniyle konuşunca utandı yakalanmış gibi. ısrar etti, Hamza Mısır’ın ısrarı da üstüne gelince kıramadık gittik.
Bir yer gösterdi birileri, bir masanın kenarı, Can Yücel babaya bin selam bu arada…Kenarları sevmediğimden değil, oldubittiye gelemediğimden, oturmadım haliyle, elime alıp bir mısır ekmeği teras kısmında temiz havanın tadını çıkardım, Mahmut geldi sonra “gülsene , seni somurtuk görmeye alışkın değilim oğlum” dedi, “ciddi misin” dedim, ekledim; “burayla ilgisi yok, işiniz başınızdan apaşkın, derindedir derdimiz” dedim, ” e içelim o zaman” dedi, “içelim ama benim ki susuz olsun, Atatürk gibi içmeli içince”
Çok kalmadık, Volkan yeni başlamıştı baragasa, yolda aracın radyosuna bir şarkı takıldı Müslüm Gürses’ten, Hamza hocam farkında değil şerkının, ama ben düşmüşüm çiçek sepetinin içine, Maçka’nın yamaçlarında bir zifir, ortasından çağılca bir türkü Maçka Deresi. Sosyetenin günah çiçeği Müslüm Gürses’ten kaseti teypte”bir ömür yetmez ki sana doymaya”, “korkma ölmezsin daha çok sevdin diye”, “Ayin gibi bu aşk, ayin gibi bu ayrılık”
Murathan Mungan şiirlerinin Müslüm Gürses yorumuymuş albüm. “Korkarsan hayattan sen de yetmezsinki”
Dere boyu yol alıyorsanız, boğulmak da geceye dahildi, boğulduk…
Bir Cevap Yazın