Corona kuluçkası ortalama 6-7 gün. Ancak Dünya sağlık örgütü tavsiyeleri ışığında bu süre 21 güne hatta zaman zaman bir aya kadar uzatılabiliyor. Misal traş olduğunuz berberde herhangi bir gün ve saatte vaka tespit edildiyse, diğer tüm müşteriler ve çalışanlar gibi siz de en z 14 gün karantinaya girmek zorundasınız!

Özerk Türkiye Futbol otoritesi, ortopedist ve masörlerin yanısıra aralarında doktorların da bulunduğu sağlık ekibi marifetiyle Kuluçka ve Karantina kavramlarını yeniden tanımladı ve tüm eski bilgiler çöp oldu. 

Zira TFF’nin başkanı, maçlar oynanırken herhangi bir sporcuda Covit 19 tespit edilirse, o kişinin sakat sayılarak kadrodan çıkarılacağını ve takımın geri kalan kısmının hiçbir şey olmamış gibi! yollarına devam edeceğini açıkladı.  Ve maalesef bu açıklamayı soğuk şaka kotasından yaptığına dair verilere de sahip değiliz.!

Bu açıklama sonrası DSÖ ve Sağlık Bakanlığımızın sessizliği , kuzuları ve Anthony Hopkins’i hatırlatsa da film çekilmediği umudunu kaybetmiş değiliz.

Herkes ve her kurum gibi DSÖ ve Sağlık otoritelerimizin de yanılma payı var elbette. Ama bu yanılgıyı ortaya çıkarabilecek 3 milyonuncu kurum bile TFF olamaz. Faust’u intihara sürükleyecek ruhu, geçmişi ve bugünüyle, olsa olsa Goethe’ye taslak olur TFF!


Pandemi’deki gözle görülür düşüş ve Almanya örneği ile liglerin 12 Haziran’da başlatılma kararını makul bulduğumuzu sayısız kez deklere ettik.

Ancak toplumdaki yaygın kanı ve TFF’nin güvensizlik çıtasında Nirvana ısrarı haliyle her adımda yeni bir yumurta beklentisi yaratıyor.

Özerk otorite, bir önceki basın toplantısında “şimdilik”  butonuyla sigorta altına aldığı kaosu, 20 Mayıs toplantısında 28 Mayıs’a erteledi.

Bunun anlamı şuydu;

Dünya Sağlık Örgütü ve Türk sağlık otoritesinin Karantina Kavramını ve yönetmeliğini tanımadığını en yetkili ağızdan deklere eden ve sporcuların sağlığının para karşısında değersiz olduğuna vurgu yapan TFF, yine de 27 Mayıs’taki UEFA toplantısından çıkacak kararı görmeden risk almak istemedi. 
Şöyle de denebilir;

Sporcu ve toplum sağlığı konusunda aklın sınırlarına tecavüz eden TFF, teorik olarak idari ve maddi olmaktan ileriye gidemeyecek UEFA kararını görmeden hamle yapmaya cesaret edemedi.

Şimdi hep birlikte 28 Mayıs Perşembe günü, 8 günlük TFF Kuluçkasından ne çıkacağını merak ediyoruz.Geçmiş deneyimler ışığında mini bir yorum yaparak tahminimizi kayıt altına alalım;
“Nasıl etsek naapsak da şu Trabzon’u yarışın dışına atsak”


Tek Şehir (İstanbul) Lobisi


Takvim gazetesinde ortalama 1 hafta önce yazılan şeyleri, pek mahir gazeteci kardeşlerimizin alayı vala ile okuyucularına izleyicilerine duyurmalarına sık sık tanıklık edip sayelerinde tebessüm torbamızı dolduruyoruz. Pek temiz namlı bir kardeşim de gazetesinde bizim 6 Mayıs’ta paylaştığımız bilgiyi yeni haber olarak sunmuş.

Yani neredeyse iki haftalık bir “yeni haber”, ama kabul edelim ki bu iklimde gerçek sadece çıktığı ağzın ideolojisine kurban edilmiyor, bilginin tüketicisi de gerçeği (ya da yalanı), kendini “ait” hissettiğinin ağzında duymak istiyor.

Anladınız, aslolan gerçek değil, bizimkilerin zaferi! İster şike ile olsun, ister kaba kuvvetle, manipülasyonla ya da düpedüz yalanla!


“Tek şehir” (yani İstanbul) lobisinin sanki aynı merkezden idare ediliyormuşcasına, önce Antalya yemlemesi ardından da lağım ağzında toplanan kefaller misali “yahu Antalya diyoruz ama, eleştiriler çok haklı Temmuz’da Ağustos’ta orada top mu oynanır, bunu başka bir yere almak ilazım” ( lazım değil, ilazım, küçümsemeyin, bu i, İstanbulcuların safiyane düşüncelerinin nişanesi) , ulan İstanbul sanki daha mı uygun ne” güzellemeleri ardı sıra gelmeye başladı!


Bu öneri sahiplerine önce bilimsel pencereden yanıt verelim;


Birincisi; İstanbul’da salgının şu en hafif yaşanılan haftalarında bile ortalama 7 bin yeni vaka tespit ediliyor. Pandeminin en yoğun ve ölümcül yaşandığı, en küçük ihmalde tekrar zirve yapma potansiyeli taşıyan ili İstanbul ve ligi buraya taşımak hayata ihanettir!

Özellikle Çorumspor camiası ve kimi alemcileri bu işleri çok karıştırıyormuş, aman ha, insan hayatı üzerinden yapılan her hesap gün gelir aynanızın utancı olur!

İkincisi de şu; 
İstanbul önerisinde bulunanlar, annenizin yüzünü gözlerinizin önüne getirin ve günlerdir tek bir vakanın bile görülmediği lider Trabzon’dan yükselen şu sese cevap verin

Anneniz güzel mi?

%d blogcu bunu beğendi: