Futbolumuzdaki kirliliği yazmaktan dilimizde biten tüylerin sadakasıyla hatıra ormanı kurulur, ve fakat her seferinde rezilliğin daha iyisi üretildiği için nefes almaya fırsatımız olmuyor
Konumuz F.Bahçeli Meireles’in tükürüğü!
İtirafla başlayalım, ben de Meireles’in tükürdüğüne inanıyordum, ta ki tükürme iddiasına kanıt olarak servis edilen görüntülerin ters açısı çıkana dek. Ters açıdan bakıldığında Meireles’in çok öfkeli bir dil kullandığı ve kurduğu öfke dolu cümlelerin finalini de , adeta diklenen bir hindi gibi, o baş ve ağız hareketiyle yaptığını görüyoruz. Ama hepsi bu kadar, o hareketin bir tükürükle bitirilmediği çok net olarak görülebiliyor. Bir parantez açılabilir, o da o öfke dolu cümle çıkarken insanın o yorgunlukla ağzından çok az da olsa bir sıvıçıkabilir, lakin buna tükürük demek için insanın Makyavelist bir vicdana ihtiyacı olacaktır. Tükürmek bir eylemdir, konuşma sırasında ağızdan çıkan sıvıise başka bir eylemin sonucu. Şükür biz o tip ucuzluklara düşmedik, düşmeyiz. Meireles tükürmemiştir, tükürdü diyenin ya vicdanında ya da gözlerinde bir sorun vardır.
Denebilir ki, ülkemize gelen yabancı futbolcular hemenşımarıyor ve düzene uyum sağlıyorlar.
Kabul! Ama hakemi kandırmak ve emek hırsızlığı için olmadık taklalar atan böyük yıldızlarımız var malum, onlar bu yeteneklerini yabancılardan almadılar, itiraz eden varsa bir adım aşağı!
Denebilir ki, Meireles hakeme küfretmedi diyelim, ya o yuvarlama hareketi ne olacak? Bunun bu ülkede ne anlama geldiğini herkes bilir!
Kabul! Zaten bu hareketin cezası neyse Portekizli oyuncuya da verilmesin diyen yok, bunlara F.Bahçe’nin şike mahkumu yöneticileri de dahil!
Yalnız ortada şöyle bir durum var;
Vicdanından başka mahkemesi olmayan , temiz futboldan başka hesabı olmayan bir kalem sahibi olarak şu sorunun yanıtını arıyorum;
Bir basın toplantısı sırasında toplantı odasına “sızan”bir sevimli hergeleye yönelik haklıtepkisini “onu çekme bunu çek” finaliyle sinemaskop bir noktaya taşıyan Fatih Terim’e herhangi bir “işlem” yap-a-mayan TFF ve oligarşi medyası, Meireles’e ceza konusunda neden bu kadar iştahlıdır?
Beni yaşadığım iklimden ve spor yazarı kılıklı passatyan medya esnafından soğutan işte bu iştahtır.
Şikeden hüküm yiyen Fenerbahçeli yöneticiler ve ırkçı sanık Emre B hakkında en sert eleştirileri yaparken nasıl tek mahkemem aklın süzgecinden geçirilmiş vicdan ise, Meireles konusunda da aynı akıl ve vicdanla yazıyorum.
Bu ülkede yüzüne tükürülecek çok kişi ve kurum sayılabilir, üstelik bu kurum ve kişiler Portekizlinin çok da uzağında değiller. Ahlakın akşam pazarlarına sığınmış kaldırım serçesine dönüştüğü bir ülke bizimki
Renkleriyle gönül ilişkisi dışında bir bağı olmayan hesapsız taraftarlar ve en başta F.Bahçeliler;
Bu ülkede hiçbir başka hesaba ve gizli gündeme saplanmadan, sırf temiz futbol ve mertçe rekabet için hep birlikte göze göz, güzele güzel deme cesaretini göstermezsek, endüstriyel futbolun olmazsa olmazı alık yığınlardan öte bir anlamımız olmayacak!
Futbol tarihimizin en büyük haksızlığına uğratılan ve sevinci, övüncü, gururu çalınan Trabzon camiasının , Meireles’in dövmeleri için faşizan açıklamalar yapan Sadri Şener’e yönelik tepkisini, FB’liler de “şike yaptımsa F.B için yaptım” diyen yöneticilerine göster-e-medikçe bu iklimde ne sevincin hazzı tam olarak yaşanabilecektir ne de kaybedişin hüznü…Ve son tahlilde bu yolun sonu “muhteşem kaybedenler” çukuru olacaktır.
Bir Cevap Yazın