Kemal Ahmet’ten Metin Kaçan’a İstanbul Linç Medyası

Kemal Ahmet’ten Metin Kaçan’a İstanbul Linç Medyası
İki Kemal Ahmet var medya tarihimizde, bilgiler kimi zaman karışsa da , bizi ilgilendiren bir Nazım Hikmet şiiriyle büyük trajedisinden haberdar olduğumuz “muharrir” Kemal Ahmet.
Nazım Hikmeti’in “kimi insanlar vardır ki onları hatırladıkça yaşamaklığımdan utanırım” dediği ve ardından enfes bir şiir yazdığı Kemal Ahmet..
“Çulsuz Adam” dı Kemal Ahmet, yoksuldan yana tavır koyduğu , öyküler yazdığı için hapse girmiş, işsiz kalmıştı Kemal Ahmet, bir Karadeniz şehrinden bileğinde altın künye ile çıkıp gelmişti Bab-ı Ali’ye, idealistti, ve cesur, ve yürekli, ve duygusal ve çokça gururlu. Parasız kaldığı bir kış gecesinin sabahında, bir gazete matbaasında gazete kağıtlarını yorganlamış bir çaresizliğe teslim olmuş bedenini buldular…

“”kafası
yüzde yüz uygun muydu kafama
bilmiyorum, ama
o benim soyumdandı.
etiyle, kanıyla değil,
belki de heyecanıyla değil,
batırıp parmaklarını kanayan yarasına
beyninin ışığını sattığı için
bir ekmek parasına.
fakat ne yazık ki, o,
namludan kopan bir kurşun gibi haykırıp,
karanlık acıların camını kırıp
güneşi dolu dizgin gözlerine dolduramadı!
gün geldi, ağrıdan ayakta duramadı.
ve işte o zaman
çocuğunu boğan
aç bir ana gibi,
bir çözülmez çemberin kıvranarak içinde,
boğdu kendi elleriyle yüreğini
bir rakı kadehinde.
tutunmak istedi, kaçtılar;
çalıştı, kırbaçladılar;
susadı, kendi kanını içti o!
parça parça insan kafası satılan,
kaldırımlarında aç yatılan
bir caddeden
mukaddes bir ıstırap şarkısı gibi gelip
geçti o!..”

Ve Metin Kaçan, o da Kayserili bir berberin çocuğu olarak düştü İstanbul kaldırımlarına, yoksulluğun hayat bilindiği sokaklarda büyüttü düşlerini, ve bu ülkenin “alt”ına dair en afili cümleleri kurdu, söylenmemişleri ve belki bir daha söylenemeyecek olanları fısıldadı insan ruhuna.
Sonra hala “belgelenememiş” bir suçlama ile linç edildi, bu kez linçin failleri isim isim belliydi, Bab-ı Ali artık külli değil ferdi infazlar dönemine evrilmişti. Bir kenar mahalle çocuğunun pırıl pırıl zekası, sihirli kalemi ve yaşadığı dünyayı gözlem ve anlatım yeteneği Payitahtı rahatsız etmişti belli ki. Ertuğrul Ö yönetimindeki linçin amiral gemisi o “karanlık” olayın ardına sığınarak Metin’i 11 yıl önce öldürdü.
Nazım’a öykünüp “Tutunmak isted , kaçtılar” demek , biz geride kalanların payına bir teselli düşürmek istiyorum, nafile. Metin tutunmak istemedi, bu iğrenç kaldırımları ona layık olanlara bırakıp gitti.
Kemal Ahmet, Ahmet Kaya ve Metin Kaçan’ları yaşarken öldürüp, bizleri linç esnafına mahkum ettin Ey hayat!..

Trabzon Küme Düşer Mi?

Türk futboluna yön veren “kafa” için paradan daha kutsal ve ulvi bir değer olmadığı için “ederi” olan hiçbir takımı ligden düşürmezler. Şike suçu sabit Fenerbahçe’nin hesapsız gönüldeşlerinin kendi markalarına nasıl ağır bir leke sürüldüğünü hala fark edemeyip yel değirmenleriyle savaş ısrarı bir yana, parayı ve cukkalanmayı başta ahlak olmak üzere her tür evrensel değerin önüne koyan bu iklimde ne şikeci düşürülür ne de sportif olarak hak eden “bazı” takımlar.
Türk futbolunun tabii senatörleri F.Bahçe, G.Saray ve BJK ile, pastanın %5’inin sahibi Trabzon’u ligden düşürmezler, rahat olun…Bizdeki lig felan değil, sonunda hep Almanların kazandığı bir tiyatro oyunudur.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: