Carlito’nun Yolu

Brian De Palma’nın 1993 yapımı filmi “Carlito’s Way=Carlito’nun Yolu”nda, esas oğlan Al Pacino, kriminal kimliğini geçmişte bırakıp iyi bir insan olmak isteyen, ama bir türlü bu geçmişinden kurtulamayan ve sonunda hayatını geçmişine kurban veren bir karakteri canladırır. Carlito Brigante, kabarık suç dosyasına rağmen, bizdeki Dündar Kılıç örneği, özünde iyi bir insan ama kader kurbanı profili çizer.

Hollywood’dan Türkiye’ye odaklanalım şimdi.

Burak Yılmaz, Antalyaspor’da oynarken transferi söz konusu olduğunda, “Trabzonspor’a gidecek misiniz?” şeklindeki bir soruya ” Hayır, ben büyük bir takımda oynamak istiyorum” demiş ve Antalya’dan Beşiktaş’a gelmişti. BY’nin gözünde Trabzonspor büyük bir kulüp değildi ve haliyle pek çok TSli gibi benim gözümde de pek sempati kazanmamıştı

Burak Yılmaz, BJK’daki başarısız sezonu sonra önce Manisa’ya, oradan da bir diğer büyük Fenerbahçe’ye geçti. Ama orada da başarılı olamadı ve Trabzonspolru Gökhan Ünal’ın Fenerbahçe’ye transferinin üvertür maddelerinden biri olarak “bedelsiz” olarak Trabzonspor’a verildi. FB aslında iki oyuncu önermiş ve birini seçin demişti TS’ye. O dönem ben Trabzon kökenli Ali’nin alınmasını önermiş, ama Şenol hoca ve özellikle Ünal Karaman ısrarla BY’yi istemişti.

BY’nin, “sırdan bir düş kırıklıkları öyküsü” gibi süregiden kariyeri, işte bu buluşmanın ardından müthiş bir çıkışa dönüştü. Trabzonspor’u “küçük” gördüğü ve eliyle gol atma, penaltı çalma gibi emek hırsızlıklarına koşullu etik yapısına tepki olarak BY’yi hiç kabullenemedim.

Ancak Şenol Güneş dokunuşu sonrası Burak’ın da eski kötü alışkanlıklarından büyük ölçüde sıyrıldığını gördük, biz de bu gelişim nedeniyle en azından sessizliği tercih ettik. Hele ki şikelenerek hırsızlanan ve özellikle Fenerbahçe’yi dünya ölçeğinde küçük düşüren 2011 sezonunda verdiği mücadeleye hep saygı duydum.

Şampiyonluk sonrası transfer sürecindeki dalgalanmaları olağan karşıladım hep. Gerek BY, gerekse Selçuk İnan ve Egemen Korkmaz vb diğer oyuncuların takımdan kopuşunun bir nedeni varsa, o neden net olarak yönetim kuruludur. Ancak BY’nin Galatasaray’la şampiyonluk kupasını kaldırırken, 2011 sezonuna atıf yaparak TS camiasını selamlaması kuşkusuz çok kıymetliydi.

Çin macerası sonrası, 50. yıl şampiyonluğu için rafa kaldırılan “futbol ve mali aklın” yerine, har vuralım harman savuralım siyaseti güden Muharrem Usta yönetiminin, Sevr’i aratmayan sözleşmesinin sorumlusu olarak da hiç bir zaman BY’yi görmedim. Her ne kadar , maç kadrosunda bile olmadığı oyunlardan puan başına primi sindirebilmesini hiç anlamasa mda, bunun için de suçlanacak kişi BY değil, o imzayı atanlardı.

Benim hiç kabullenemediğim en başından beri BY’nin Trabzonspor’u küçük görmesi (yoksa haklı olan BY Mı??) ve kendini takımın ve markanın üzerinde görmesi oldu. Koridorda oyuncu arkadaşlarını pas vermedi diye tartaklaması, tribünlere ve hocasına el hareketi ile “.iktir” çekmesi tolere edilebilecek hatalar değildi ve gereği de yapıldı.Bu konuda hem hoca hem de yönetime alkış tutulması gerekir

Gelelim bugüne;

Altyapıdan gelip de açmadan solan onlarca oyuncumuz oldu. Ben misal Barış Memiş gibi mekik dokurcasına seri çalımlarla rakip eksilten, Ali Şen gibi Sergen Yalçın kumaşı bir virtüözün, yanlış kariyer planlaması ve biraz da Trabzon delikanlısı savrulmaları ile hem kendilerine, hem Trabzon hem de ülkeye ihanet edişlerine tanık olan milyonlardan biriyim.

Ve gelelim asıl meseleye, Abdülkadir Ömür’e, sevdiklerinin Abdüş’üne.

Hemen her TSli gibi, ben de yer sofrasında büyüyen Trabzonlulardan biriyim. Haliyle Abdüş’ün o yer sofralı aile yemeği fotolarından payıma düşeni fazlasıyla alıyor ve gözümün tuzlu sularını içime damlatıyorum.

Ve Abdüş’ün, sakatlığına rağmen tam bir İskefiye delikanlısı gibi arkadaşlarını bu zor günlerde yalnız bırakmamak için ağrılar içinde sahaya çıktığını da biliyorum.

Sevgili Abdülkadir;

Yerel medyadaki kimi “kötücül” haberlerde de sıkça vurgulanıp, taraftarın gözüne sokulmaya çalışılan “Burak Yılmaz düşkünlüğün” kimsenin söz sahibi olduğu bir konu değil.
Her özgür birey gibi sen de dostlarını , arkadaşlarını seçme hakkına sahipsin ve herkes de bu seçimlerine saygı duymak zorunda, üstelik bana göre sen, bu ilişkiyi de zarar görmeden sürdürebilecek akla ve sağduyuya da sahipsin

Ama takdir edersin ki , biz büyüklerin, (ki ben misal baban yaşındayım ve bu şehir ve takım uğruna, maalesef, özel hayatını darmadağın edip, kariyerini sınırlamış bir büyüğünüm), geçmiş kötü örneklerin de korkusuyla seni de kaybetmekten çok korkuyoruz. Sanma ki, eğlenmelerinden rahatsız oluyor, zaman zaman minik kaçışlarını anlamıyorum.

Ama misal, Trabzon’da ve camiada senin üzerine titreyen, üzerinden hiç bir kazanç hesabı yapmadan sadece seni ve şehrini sevdiği için, o tarifsiz aidiyet duygusunun samimiyeti ile, o büyük yürüyüşünde sana destek olabilecek onlarca abin, büyüğün var.

Kimse sana BY ile dostluğunu kes diyemez, sonuna kadar seninleyim.

İdmanlarını aksatmadığı sürece her fırsatta BY ile buluşmak da senin seçimindir, tedavi için BY’nin doktorunu seçmek de.

Fırsatın olursa Al Pacino’nun bu filmini izlemeni ve kendi adına dersler çıkarmanı temenni ederim.

Evlat!

“Abdüş’ün Yolu” filminin sonu bu şehir için çok önemli ve bu şehrin futboldan başka geleceği, maalesef, yok.
Şehir, bir büyük hatayı daha kaldıracak halde değil.

Lütfen, kendi yolunun senaryosunu yazarken, kişisel kazanç hesabı yapanlarla;

Seni;

Memleketini , yağmurunu, haniftasını, dumanını sisini, karayemişini ve hamsiyi sever gibi sevenleri

Birbirinden ayırd etmeye çalış evlat

Bunu başarabildiğin ölçüde seninle birlikte takım da şehir de büyüyecek!

“Carlito’nun Yolu” için bir cevap

  1. Turgay Bayındır Avatar
    Turgay Bayındır

    Sayın Tunalı;

    Bir nefeste okuduğum bu değerli örneklemeli ve neredeyse hayatın kısa anlamını nasihat dolu sözlerle ifade ettiğiniz yazınızı Abdüş ve diğer hedefi olan gençler okur. Anlayana mana çok, aklı havada olana yapacak bir şey yok.. Kaleminize sağlık..

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: