Trabzon’da yaşayan bir aşkın fotoğrafı ve Şota’nın vedas

Nihat Genç üstadın “İhtiyar Kemancı” adlı kitabında bulunan “Fırın” isimli öyküden birkaç alıntı ile girelim mevzuya;
…Yalnız kireci dökülmüş, tuğlaları dökülen duvarda, gazeteden kesilmiş , Trabzonsporlu Şota’nın resmi, unlanmış, tozlanmış. İçimden buradan hemen kaçmanın yollarını, bahanesini düşünüyor, dışımdan normal konuşmayı sürdürüyorum: Şota şimdi Ajax’ta oynuyor!

Ömer: O’nu gönderenin …na koyayim, yaktılar Trabzon’u!

Çocukken hatırlıyorum, köy kahvelerinde İsmet paşa’nın, Menderes’in resimlerini görürdüm. Şimdi burada Şota’nın resmini bulmak. Halkın sevgisini kazanmak, en derinlerdeki insanların yüreklerine kazılmak nasıl bir duygu? Çok kıskandım Şota’yı. Şota’yı konuşup, birazcık normale döndüm..

….

Ömer’in sırtına vurdum. O’nu överek sakinleştirmek için fırsat kolluyordum. “Aferin, helal sana Ömer, sen de bizdensin!”

Ömer, bilmişçe bir sorumlulukla “Ha burada niye bu kadar sikinti çekiyrum sanaysin”

Ynai garibanlar için çekiymiş. Ömer yeniden transa girip Faik Usta’ya saldırmasın diye, muhabbeti boş yerlere doğru sürüklüyorum:

“Peki Ömer, paranın gerl kalan kısmını!?”

Ömer gözlerini kısıp düşündü, duvardaki Şota resmine takıldı : “ Şota’yı getirip kulübe veririm, alun ula, alun …na koyayim”
Türk edebiyatının son dönemdeki en pervasız ve cesur kalemlerinden Nihat Genç’in satırlarıyla edebiyat tarihine kazınmak bir futbolcu için ne ifade eder elbet bilemeyiz, ama bizler gibi hesapsız ve beklentisiz gönüldeşler için bir futbolcu için bundan büyük armağan olamaz..

İkizi Arçil’le birlikte ilk Trabzon maceraları biraz sorunlu olsa da, halkın gönüllerine sızacak bir sevginin ilk tohumları atılmıştı. Kısa ayrılık sonrası yeniden Trabzon’a dönen ikizlerden Arçil müzmin sakatlığından kurtulamamış ve çok az verimli olmuştu. Ama ikizi Şota…

Bir Galatasaray maçında rakip sağbeke attığı çalımı, ki söz konusu bek arkadaş birkaç saniyeliğine başı kesilmiş tavuğa dönmüştü, ardından geçen 12 yılda dünyaca ünlü isimlerin hiç birinde göremedik. Bu akıl almaz çalımla “dikkatli” futbolseverlerin kişisel arşivlerine doyumsuz bir kare bırakan Şota Arveladze, maalesef tarihin en iyi ikinci Trabzon kadrosuyla şampiyonluk kupasını kaldıramamıştı. Malum Ali Şen pragmatizmi ve Mesut Yılmaz “desteği”, 96 şampiyonluğunu Trabzon’dan alıp Ali Şen’e vermişti.

Sonra Trabzon’dan ayrıldı Şota.. Ajax’a gitti önce, sonra İskoçya’ya, yeniden Hollanda’ya döndü..Ve sessiz sedasız futbolu bırakamaya karar verdi.

Oynadığı diğer takımların hiç birinde Trabzon’daki havayı bulamadı. Elbet oyunculuk yetenekleri körelmemiş ve hatta yeteneklerinin üzerine uluslar arası tecrübeyi de eklemişti.

Şairin aşkı tanımladığı cümlede saklıydı Trabzon- Şota aşkı. Ne demişti şair; “Elektrik ampülü gibidir insan yüreği, cereyan gelmezse ışık vermez”

Elektrik ampülü gibiydi Trabzonsporluların yüreği;

İsmi her duyulduğunda yüze yayılan bir tebessüm oldu Şota,

Unutulmuş bir fırının duvarında, kenar mahalle berberinin aynasında, tamircilerin takım tezgahının üstünden kendisine bakan her göze ışık verdi Şota. Kötü günlerin sessiz yareni, “ötekilerin” sıra dışı gol makinesiydi.

Bu Salı günü futbola veda ediyor Şota..

Eski takım arkadaşlarından Ünal ve Ogün başta olmak üzere birçoğu katılacak bu veda gününe..

Ünal Karaman ve arkadaşları bu veda gününe benim ve benim gibi milyonlarca futbolseverin, minik Memedimizin ve futbol şehitlerimizin  minnet çiçeklerini de götürecek..

Bu şehir seni çok sevdi Şota..

Geri kalan hayatında ne varsa, ki umarız Trabzon’da olacaktır, hepsi gönlüne göre olsun Şota.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s