Trabzonspor “büyük” olmanın gereklerini taşıdı Avni Aker çimlerine..
Önce yüzde yüzlük 3 pozisyonu kaçırdı bordo mavili takım.
Sonra örneği az görülen bir şans golüyle geri düştüler.Ama oyunu yenik götürdüğü dakikalarda bile bu maçı asla bırakmayacağını ve liderlik fırsatını tepmeyeceğini dosta düşmana gösteren bir hırs ve arzu sanki elle tutulur gibi çökmüştü Avni Aker çimlerine. Colman’la gelen beraberlik golünden sonra Antalya’nın mahkumiyeti Trabzon’un da liderlik iştahı zirve yaptı.
İkinci yarıda da benzer sahne yaşanıyordu yine.
İkili mücadele sonrası yerde kalan Antalyalı oyuncunun feryatları Erdoğdu sırtlarına vurup dönmemişti ki, aynı oyuncunun Trabzon sol kanadını çökertip Tolga’yı çaresiz bırakan vuruşunu izledik. Ama Trabzon’un bu maçı bırakmaya niyeti yoktu ve bordo-mavililerin temposunun Antalya’yı teslim alacağı dakikaydı sadece merak edilen. Önce Umut Bulut’un kaval kemiğiyle attığı golle beraberliği yakalayan ev sahibi, vurdukça göğü döğen Gökhan Ünal’ın “itelemesiyle” hak ettiği 3 puanı aldı ve liderlik koltuğuna oturdu.
Yattara’sız ilk maçında “eski günlerden esintiler” sunan Karadeniz Fırtınası, belli ki bu yıl yarışı sonuna dek sürdürecek bir inanç ve iradeyi büyütüyor. Yarıdan fazlası henüz formunu bulmamış bir kadronun liderliği yakalaması, gelecek adına elbette umut verici, ama asıl sevindirici olan, “maç gibi bir maçın” hakkıyla kazananı olmaktır.
Antalyaspor, sahnelediği oyunun karşılığı olan gişe başarısını gösterememiş bir Anadolu kumpanyası gibiydi. Sürekli kontrollü oynamaları ve biri şans biri bal golüyle iki kez öne geçmelerine rağmen Trabzon’un hırsına direnemediler. Akdenizlilerin gol sevinçleri de mükemmeldi, lakin son gülen Karadeniz Fırtınası oldu, ki son gülen olmak her zaman tercih edilir..
Fırat Aydınus, hakemlik yorumuna saygı duyduğum bir hakem. Bir de kendi klasına yakın yan hakemler seçerse, tam olacak..
Bir Cevap Yazın