Sedat Tunalı

Yusuf Şimşek kakafonisinin bilinmeyenleri

Yusuf’un oyunculuk yeteneklerini ve bu yeteneklerin Trabzon takımına katabileceklerini yazdık söyledik. Trabzon gibi arı kovanı iştahıyla çalışan bir takımda, Yusuf gibi soğukkanlı top cambazının skora dönük üretimi gözle görülür şekilde artıracağı görüşündeydim ve bu görüşün değişmesi için bir nedenimiz yok. Bu işin oyunculuk kısmı.

Bilinen şuydu ki; Yusuf’u takımda görmek isteyen ve bu işi bizzat takip eden Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal’dı.

Ne Yusuf’un Cahit Sıtkı dizesi olması ne de geçmiş “tutunamayan adam” portreleri , başarılı oyuncunun Trabzonspor’a transferine engel olmamalı görüşündeydik, artık bu görüşte değiliz.

Yeni yılımızın ilk skandalının baş aktörü Yusuf Şimşek şu soruların yanıtını vermelidir;

1- Sayın Şimşek, Denizli’den Bursa’ya gelirken, teknik direktörlüğe Güvenç Kurtar’ın getirilmesi şartını koymuş mudur? Ve Güvenç hoca gönderilince o da bunun üzerine Bursa’dan ayrılmaya mı karar vermiştir?

2- Sayın Şimşek, Bursaspor yönetimi ile bazı paf takım oyuncuları için bir “pazarlık” yapmış mıdır?

3- Sayın Şimşek, Ersun Yanal ile baş başa görüşmüş ve “kulüpler anlaşsın ben seve seve Trabzon’da oynarım” demiş midir

4- Sayın Şimşek, Trabzon ve Bursa yönetimleri ayrıntılar üzerinde son rötüşları yaparken, meneceri vasıtasıyla “Beşiktaş’ta oynarım” haberi uçurmuş mudur?

5- Sayın Şimşek, kendisine “etik sitem” de bulunan Trabzonspor idarecilerine “Valla benim işim kolay, ben Trabzon’u istedim ama kulüler anlaşamadı derim” demiş midir?

Bu sorular yanıtlarını bulana dek, Yusuf Şimşek bizim için bir düş kırıklığı portresi ve acı bir yanılgı olarak kalacaktır.

Ya bu işin diğer kahramanı Beşiktaş’a ve bu anıt kurumu idare edenlere ne demeli..

Anlayana sadece şu soru yetecektir;

Sayın Demirören, Türk Futbol ve “ahlak” tarihinden altın harflerle gelip geçen ve gönüllere kazınan bir ismi var Beşiktaş’ın.

Sahi siz BABA HAKKI adını hiç duydunuz mu?

Mustafa Denizli’ye söylenecek sözümüz yok. Harcadığı “değerler”in kişisel olanları sadece O’nu bağlar, lakin tutarsızlıklarıyla artık siyah beyaz geleneğe de zarar vermeye başladı, ama bu fotoğrafın benden çok daha önce rahatsız etmesi gereken o kadar çok “ideal” kalem sahibi var ki..Bekleyip göreceğiz..

Bu transfer kakafonisi konusunda Trabzonspor yönetimini acımasızca eleştirmeye kimsenin hakkı yoktur, olmamalı. Transfer sürecinin bu kadar uzun sürmesi elbette eleştirilebilir, lakin son dakikada yenen bu gol “açık ofsayt”tan atılmıştır ve böylesi durumlarda dürüst adamların da eli kolu bağlanır.

Birden merak ettim şimdi, birkaç kopuğun “ogun-yasin” sloganıyla dehşete kapılan Federasyon Başkanımız, bu transfer çalımını nasıl değerlendirir mesela?

Trabzonspor yönetimine düşen, bu bariz ofsayt ve ahlak dışı gole karşı camiaya moral kazandıracak flaş bir transfere imza koymasıdır. Yönetim, böylesi durumlarda gerekirse borca girmeyi göze almalı ve “büyük camia” farkını dosta düşmana, çakala sırtlana göstermelidir.

Camia bu adımı bekliyor..