TRABZON HÜSEYİN’E RAĞMEN YENİLMEDİ!

Üstad Nihat Genç, yakın zamanda Hakan Kulaçoğlu’na verdiği bir röportajı şöyle bitirmişti;

“Takımı çok beğendim, herkes kenara çekilsin Alemin Kralı Geliyoor” demişti. Maç yazısı bir yana da, alemin kralı harbi harbi geliyor!

Trabzon takımında kaptan Hüseyin oyuna öyle bir başlangıç yaptı ki, Trabzon savunması rakibi bırakıp bir de Hüseyin’i kollamaya başladı. Hayatının en kötü oyunlarından birini çıkaran Hüseyin, siyah beyaz formayı giyse sanırız rakibe bu kadar katkı sağlayamazdı.

Hüseyin desteğini arkasına alarak üst üste ataklar geliştiren siyah beyazlılar 25 dakikalık bölümden gol çıkaramayınca Trabzon ilk etkili atağında golü buldu. Solbek Çale’nin Alex’i anımsatan ara pasını tamamlayan Gökhan Ünal, futbolda önemli olanın topa sahip olmak değil gol atmak olduğunu bir kez daha “öğretti”.

Golden sonraki şuursuz BJK baskısı tek bir “net” gol pozisyonu üretemediyse bunda Trabzon defansının başarısı kadar, Beşiktaş forvetlerinin savrukluğu ve aceleciliğinin de etkisi vardı. 29. Dakikadan sonra yediği baskıyı kırabilecek bir saha için reorganizasyonu gerçekleştiremeyen bordo mavili Karadenizliler, Umut ve Gökhan’ın ilerde top tutamayışı ve çok kolay top kayıplarıyla ilk yarının sonun zor getirdi denebilir. Bu dönemin konuk takım açısından tek tesellisi Hüseyin’in en azından “tarafsız” oynamaya başlamasıydı. Ancak ilk yarının sonlarına doğru defans hattını orta sahaya kadar çıkaran ev sahibine karşı, bordo mavi kulübeden Alanzinho kartı düşünüldü mü, düşünmedik değil..

Bizim düşündüğümüzü Ersun Yanal da düşünmüş ki, ikinci yarıya Brezilyalıyla başladı, ama hep beraber gördük ki istediği verimi alamadı. Sezonun en kötü oyunlarından birini çıkaran Trabzon, İnönü’den başı önde ayrılmadıysa, başta Egemen olmak üzere tüm takıma hakim olan üstün mücadele gücü sayesindedir. En kötü oyunuyla en zorlu deplasmandan puan çıkaran bordo mavililer amaçlarına bir adım daha yaklaştı, bu gecenin özeti budur.

Mustafa Denizli BJK’nın başına geldiğinde ilk basın toplantısında “Türkiye Ligi için bu kadro yeterli transfer istemiyorum” efelenmesinde bulunmuştu, biz tebessüm etmiştik o gün, bugün ise başta karak artala gönül verenler olmak üzere herkesin yüzünde bir tebessüm, ama acı olanından. Transfere gerek yok açıklamasının ardındna kaç adam alındı hesabını tutmadım, o da ironimiz olsun.

Sanılmasın ki eleştirimiz bugüne dairdir.Aksine BJK, çok kötü gününde yakaladığı Trabzon’u köşeye sıkıştırmış ama indirici yumruğu indirememiştir. Can havliyle yapılan saldırı 1 puan dan fazlasını getirmeye yetmediyse, bunun için bu akşamın oyununu mahkum etmeye hakkımız yok. Ama belli olmuştur ki, Kartal için lig mücadelesi her geçen hafta anlamını yitirmektedir. Kanımca bu beraberlik, olası bir mağlubiyetle yeniden başlatılması gereken bir süreci ertelemekten başka anlam taşımıyor.

Kamil Abitoğlu ne yapmak istedi?

Antalya – Galatasaray maçını bana göre vasatın üstünde bir performansla yöneten Kamil Abitoğlu, oyunun sonlarına yakın Ali Zituni’ye öyle bir sarı kart çıkardı ki; hem kart gösterimindeki iştahı hem de hatalı kararı düşündürücüydü. Zannederim ki; Baros’un Ömer tarafından kurnazca düşürülmesini “atlayınca”, kendince bir ayar vermek istedi . Ama öyle kötü bir pozisyon seçti ki, yan hakemi müdahil olmasa büyük bir skandalın kahramanı olarak haftaya damgasını vuracaktı. Antalya’nın sayılmayan nizami golünün kesicisi yan hakemin, tıpatıp aynı pozisyonda Galatasaray atağına izin vermesi, kendisi adına hiç hoş bir fotoğraf olmadı.

Ayhan Akman’ın kaptanı olduğu takım Trabzonspor olsa, yenilgiye üzülmem, zira ben bir Atatürk sevdalısıyım.. Daha fazlasına gerek var mı? Arda ve Servet varken Ayhan’dan kaptan yaratanlar, ancak hakemlere ve federasyona sallarlar!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: