Sedat Tunalı

BÜLENT ATAMAN

Bülent Ataman’ı şahsen tanımam, ama ailemizin en küçüğü Emrullah kardeşimin kankası olduğu için hakkında epey bir “fikir”  sahibi olduğumu söyleyebilirim.

Haksızlığa tahammülü yoktur , üç kuruşluk adamlara “böyük başkan” bile olsalar eyvallah etmez, doğru bildiğini söylemekten çekinmez , kişisel hesaplar yapmaz,  Trabzon sokaklarında yetişmiş olmanın kimi “arızi” hallerini de yaşar , haliyle… Özetlersek; Bülent Ataman koca şair Can Yücel’in tek satır şiir yazmamış olsa da Trabzon şubesidir, yani göte göt der, kıvırmaz…

Bülent Ataman’ın Karabük- Fenerbahçe maçı sonrası yaptığı açıklamalar da bu pencereden değerlendirilmelidir.  Eğer göte göt demek suçsa, Ataman da cezasını çekecektir.

 ŞAHABETTİN HARPUT

Bursa Valisi Bursa- Beşiktaş maçını rakip takım taraftarları da izlesin diye bir yönetici iradesini sergiledi diye neredeyse tek suçlu ilan ediliyorsa, futbol denen sihirli oyunun sonuna geldik demektir.  Gazeteci olarak Türkiye’deki ilk holigan davasını Bursa’da izlemiş ve yazmış  biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim;  Yönetim esnafları ile Tribün esnafları arasında cukkalı ilişkileri kesmeden bu vandalizmi önlemek olanaksızdır.

 BÜLENT YILDIRIM

Eskişehir – Trabzon maçında Trabzon takımının Mustafa Yumlu ile bulduğu golü büyük bir iştahla iptal eden Devlet memuru Bülent Yıldırım, belli ki  işvereniyle (Başbakan) geleceğe yönelik işbirliğini geliştirmeye kararlıdır.  Zira aynı Yıldırım bu hafta da Karabükspor – Fenerbahçe maçında sahadaydı ve işini çok güzel! Yaparak Fenerbahçe takımını  70 dakika 10 kişi oynamasına izin vermedi ve şampiyonluk yolunda dev bir hizmette daha bulundu.  Bunu ben demiyorum sevgili Koyulhisarlılar, Marcus Merk’ten Ahmet Çakar’a, Toroğlu’ndan Bülo’ya tüm otoriteler söylüyor.  (Şimdi Çukurbahçeliler diyecekler ki, “öle ama aynı hakemler Fatsaspor lehine de hatalı benaltı verdi, buna ne diyeceniizz” felan, zekaya hakaret)  Hele Yıldırım’ın,Selçuk tarafından indirilen Angelov’a yönelik AŞAĞILAYAN yüz ifadesi ve vücut dili, dersine çoook iyi çalıştığının da fotoğrafıydı.

Sahip! Nasıldım ama!!!  Türk Dil Kurumuna önerimdir; Ayıp kavramını  sözlüklerimizden çıkaralım!

 BUCASPOR 20 SANİYE İÇİNDE  TRABZON’A NASIL YATTI!

Dikkatli gözlerden kaçtı sanılıyorsa büyük bir yanılgı!

Bucaspor, Trabzon’a maçı verdiği anlaşılmasın diye  birçok golü atmayıp 87. Dakikaya kadar bekledi sonra da güya normal bir gol yemiş gibi yaparak futbolda ahlağa ve adalete böyyük önem veren bazı kulüp taraftarlarını kandırdığını sandı. Hem o ayağı kaymış ayağı yapan oyuncu, tam bir komediydi.  Normal bir hakem o pozisyonda uygun bir şey vererek şaibeleri önleyebilirdi.  Ama yok, ille de şaibebahçe kazansın isteyenler var.

 FENERBAHÇE’NİN KALECİSİ VOLKAN DEMİREL

Kaleciliği tartışılmaz, vücut dilinden ve cümle kurarken seçtiği kelimelerden eğlenceli biri olduğu da çok belli. Bazı hareketlerinin  (Mabadla top kontrolü vb) rakip takım taraftarlarınca hakaret unsuru olarak değerlendirilmesini abartılı bulduğumu  da söyleyebilirim.

Volkan Demirel;  hakem desteğiyle kazanılan maçlar (hakeme gerek kalmadan kazandıları maçlar da olmuştur tabi ki) zincirinin son halkası olan Karabük deplasmanı sonrası basının karşısına çıktı ve bir soru üzerine “isterse tüm Türkiye  Trabzon diye bağırsın, biz , biz, biz” dedi. Ben de futbolcu olsam tıpkı Volkan gibi tribünlerden bana ve takımıma yönelik bu antipatiden rahatsızlık duyar ve bir tepki verirdim elbette.  

Ancak çok belli oluyor ki; bir cumhuriyet oldukları yanılgısını fena halde benimsemiş olmanın sonucu olan bir “subjektivizm batağında”  çırpınıyorlar. Ben Volkan Demirel ve onun şahsında tüm Fenerbahçelilerin şunu düşünmesini ve öz eleştiri yapmalarını beklerdim; Bizi bizden başka hiç kimse sevmiyorsa, bunun sebeplerinden biri de biz olabilir miyiz?  Biz buna sosyolojide “Türkün  Türkten başka dostu yok abii” sendromu diyoruz..

Etkin ve yetkin bir Fenerbahçelinin  çıkıp da “ hakemler tarafından korunmak onurumuza dokunuyor”  deme ihtimali ile ayın güneşle çarpışması ihtimali arasında korelasyon var mıdır? Varsa nerede yetişir ve  33 C hala Eminönü- Esenler Üçyüzlü koşturmasına devam mı??