Belki birçok Trabzonsporlu bile, Trabzon’un ne anlama geldiğini bilmiyor, olayları ve gündemi sadece içinde yaşanılan dönem ve gündem üzerinden değerlendiriyordur.
Kısa bir özet geçelim;
Trabzon tavırdır;
Trabzon gücü haksız kullananlara isyandır;
Trabzon memleket söz konusu olduğunda “hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin şarkı söyler gibi ölebilmektir”;
Trabzon kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyebilmektir, Trabzon dükalığın kalbine hakkın sancağını saplamaktır,
Trabzon pamuk tarlasında ırgat, amele pazarında emek, taş fırında pişen ekmek kokusu, aniden bastıran yağmurda ıslanmanın çocuksu coşkusudur, deli poyrazdır, ak kanatlı zinostur;
Trabzon kırılan ama eğilmeyen baştır, bir yanağı tokatlanınca belki sabreden ama öteki yanağını asla dönmeyendir;
Trabzon nalıncı keserini lanetleyendir;
Trabzon omurgasını dik durmak için kullanandır; Trabzon, hıyara hıyar, adama adam, madama madam diyedir
Tavırdır Trabzon;
4000 bin yıllık geçmişinden bugüne süzülüp gelen en belirgin özelliği, haksızlığa karşı duruşu, inanmadığı her ne olursa olsun onun karşısına tüm benliğiyle çıkabilme ve gerekirse bu uğurda ölenimle iradesidir.
Tarih bu anlatılanların binlerce örneği ile doludur, bilen bilir, bilmeyen zamanı geldiğinde öğrenir…
Şimdi öğretme zamanıdır;
Bu şehrin en üst kimliği olan Trabzonspor Futbol Takımı; dükalığın baronları, medyası, hükümeti ve leşkerleri tarafından katledilmiş, aşağılanmış ve ötekileştirilmiştir!
Bu şehrin üst kimliği , eşi görülmemiş bir şerefsiz suskunluğun tanıklığında yerle yeksan edilmiş, tarihte sayısız kez olduğu gibi bir kez daha hakkı gasp edilmiştir.
Trabzonsporlu kardeşim;
Bu şehir uğradığı her haksızlığın diyetini ödetmiş ve bu asi duruşunu hiçbir zaman kaybetmemiştir.
Trabzonspor’un katledilişini organize edenlerin en büyük güvenceleri, maalesef;
Fenerbahçeli olduğunu her fırsatta dile getiren;
Şampiyonluk mücadelesinin en kritik evresinde tüm medyanın önünde “Aziz Başkanına” Bakanı aracılığıyla sarı –lacivert kalem yollayan,
En kritik evrede Fenerbahçe Başkanı ve Kaptanının makamında sarı-lacivert formalarla ağırlayan,
En kritik evrede makam koltuğuna oturttuğu minik yavrumuzu bile sarı – lacivert emellere bilerek – bilmeyerek hizmet ettiren Başbakan Recep Tayip Erdoğan olmuştur!
Kişisel olarak Başbakan’ın bu kadar akıl almaz adaletsizliği ve politik olarak da yadsınamayacak yanlışı planlayamayacağına, çevresindeki danışmanlar kadrosunun Başbakanı yanılttığına inansam da, bu süreç her şeyiyle namuslu ve masum bir mücadele veren Trabzon şehrini ve onun takımına gönül verenleri derinden yaralamış ve iktidar eliyle sırtına saplanmış bir bıçak yarası hissettirmiştir.
Bu şehir sırtına saplanan bu bıçağı çıkaracaktır. Bunun için en büyük fırsat 12 Haziran’dır.
Bu bıçak Akyazı ve benzeri “yatırımlarla” çıkarılamaz.
Bu bıçak onura, duruşa ve adamlığa saplanmıştır. Milyar dolarlık yatırımlarınız ve “ikincilik de iyidir” züğürtlükleri, ancak o düzeydeki insanları mutlu eder.
Trabzonsporlu anasının ak sütü gibi hak ettiği şampiyonluğunun çalındığına inanıyor, şeref sahibi Fenerbahçeliler dahil olmak üzere, tüm Türkiye’nin inandığı şeye yani…
Milyar dolarlarınız o bıçağı oradan çıkarmaya yetmez O bıçak 12 Haziran’da çıkacaktır…
Son söz;
Bu asla şu parti bu parti meselesi değil, bu bir şehrin şeref ve haysiyet mücadelesidir.
Sıkı bir iktidar partisi sevdalısı olan annem ve babam dahil tüm sevdiklerimden istediğim şudur; Onurunuza sahip çıkın ve kötülüğün çeşmesine su taşımayın!
Ama bu şu demek değildir; gidin şu partiye bu partiye oy verin! Asla! CHP’nin Fenerbahçeli Genel Başkanı Trabzon’a geldi, Trabzonspor’un uğradığı açık haksızlığa karşı tek bir kelime etmedi! Ne kadar da birbirlerine benziyorlar değil mi? Başbakan hiç olmazsa şehre yatırımlar yapıyor, sizin bir sözünüz de mi yok duruma dair? Sizin de farkındayız, yolunuz açık olsun ama mümkünse bizden uzak olsun!
Bizim tek derdimiz bu şehir ve onun haysiyetidir! Cüzdanında ve kalbinde taşıdığı en değerli kimliği Trabzonspor olan, şehri üzerinden “hesap” yapmayı utanç sayan Gerçek Trabzonsporlu!
Sözüm sanadır!!!
(VİCDANİ BİR EKLEME: Bu yazıda en çok eleştiriye hedef olan kişi, yani Başbakan RTE, 3 Temmuz şoku sonrası bizden koskoca ve taa içten bir teşekkürü hak etmiştir. Tüm okurların huzurunda bu temizlik operasyonu için tüm namuslu vatandaşalr adına kendisine alkışlarımı gönderiyorum. Bu Başbakanın çok mu umrunda diyenler olacaktır, bhence de değildir, ama benim umurumda…)
Bir Cevap Yazın