Hikayeyi herkes bilir;
İki devekuşu ordusu çarpışıyormuş, savaşı kaybedeceğini anlayan ordunun komutanı askerlerine ricat emri vermiş ve karşı tepenin ardına kadar kaçarak kafalarını kuma görerek saklanmışlar!
Kaçan orduyu takip eden komutan ve kurmay heyeti tepenin ardına ulaştıklarında binlerce devekuşunu mabadları gökyüzüne bakar ve kafalarını kuma gömmüş halde bulurlar ve komutan hiddetle bağırır: Nereye kayboldu bu korkaklarrrr!!!
Futbolumuzda yaşanan çirkin ilişkileri yaklaşık bir yıllık takip sonucu belgeleriyle ortaya çıkarıp başta Fenerbahçe Başkanı ve yöneticileri olmak üzere birçok şüpheliyi delilleriyle birlikte önce savcı sonra da hakim karşısına oradan da cezaevine yollayan operasyon, yıllardır süregelen “pisliklerin” sona erdirilmesi için tarihi bir eşikti.
Ancak Aziz Yıldırım ve ekibinin delilleriyle birlikte cezaevine gönderilmesi sonrası Fenerbahçe camiasının karşı harekatı başlamakta gecikmedi ve başta “marka değeri ve cukka kaybı” olmak üzere, ahlağa ve namusa dair tek kelimeye tahammül göstermeyen cümleler kuruldu. Üstelik bu cümlelerin pek çoğunu ülke meseleleri hakkında her akşam ekranlardan ve köşelerinden halka akıl veren figürler yaptı.
İtalya’nın ve dünyanın futbol devi Juventus’u ligden düşüren delilleri ve İtalya’daki mevcut yasayı, bizdeki tablonun yanına koysanız İtalyanlar komplekse girer. Ve fakat o düşürme kararını veren İtalyan yetkililerin yanına bizim Federasyon üyelerini koyarsak nereye girerler? siz karar verin.
Trabzonspor ve Beşiktaş’ın da bir taraflarıyla bu soruşturmaya dahledilerek, Fenerbahçe’nin ligde tutulması için politik bir adım atıldığını görmek için akşamları evi bulacak kadar akıl yeterlidir. Trabzon ve BJK lılar hakkında ciddi deliller olsaydı Aziz Yıldırım ile birlikte onların da göz altına alınması beklenirdi, hukuk ve emniyet teamulleri böyle söylüyor. Ancak son iki camiaya ölüm gösterilerek bayılmaya razı olmaları sağlanmış ve Türk futbolunun kirlerinden arınma şansı Federasyon marifetiyle heba edilmiştir.
Trabzonspor camiasından Sadri Şener’in gözaltına alınması sonrası tek bir ses yükseldi; Eğer bu tür pis işlere bulaştıysa cezasını çeksin ve gerekirse Trabzon da Fenerbahçe ile birlikte küme düşsün! Beşiktaş camiasından da benzer bir tepkinin yükseleceğini sokaktaki insandan anlıyorsunuz.
Aynı konuda Fener camiasından yükselen sesi de özetleyelim de arşive hizmet olsun: Bu bir komplodur, Aziz Yıldırım büyük başkandır, herkes yapıyor ne vardır! ( Kalabalıktan ayrılan Fenerbahçeli dostlarımız elbette vardır)
Farkı görebiliyorsanız, rezilliği de gördünüz demektir.
***
Adeta kucağına bomba süsü verilmiş çocuk bırakılan yeni Futbol Federasyonu, maalesef Fenerbahçeli Başkanı ve çoğunluğu oligarşi beslemesi Kulüp başkanlarının dediğini yapmış ve Türk Futbolunun kirlerinden arınma şansını zay etmiş ve tarihe kara bir leke düşürmüştür.
Federasyon Başkanının “ kulüplerin bu işten en az zararla çıkması için çalıştık” açıklamasını “Fenerbahçe nin bu işten en az zararla kurtarılması için çalıştık” diye okumanızda hiçbir mahzur yok. Hatta hedefi Fenerbahçe Başkanlığı olan bir Federasyon Başkanı’nın, kendi kişisel geleceği için Türk Futbolunu feda ettiğini de söyleyebilirsiniz.
Yeni futbol yasası masanın üzerinde “ben buradayım” diye bas bas bağırmasına rağmen yasayı hiçe sayan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu , bu adımıyla yasayı da karşısına almış ve yaratılmış çakma bir toplumsal soruna dayanarak hırsızlığı legalize etmiştir. Ve fakat yasaya rağmen karar alanlar bir gün bunun bedelini de ödemek zorunda kalabilirler.
Trabzonsporlular herhangi bir yöneticileri bu şike lağımına düştüyse ne şampiyonluğu ne de süper ligi istemediklerini, Türk futbolunun bu pislikten ebedi olarak temizlenmesi için ele geçen bu fırsatın kaçırılmaması için her bedeli ödemeye hazır olduklarını bas bas bağırıyorlar. Bu “duruşu” Fenerbahçe’den beklemek, anlaşılmıştır ki, tatlı bir tebessüm malzemesi olmaktan öteye gidemeyecek. Zavallı Türk futbolu görünümlü İstanbul tiyatrosu…
Koca koca adamlar ekranlara çıkıp “yahu öyle ama bilmem şu kadar milyon dolar havaya uçacak” diyor ve akıllarına ahlak, onur, haysiyet gelmiyorsa, biz futbolseverlerin yolunacak tavuk ve üstelik de salak yerine konulmasına itirazımız var. Hayır Fenerbahçe TV’den çuvalla para alan tipleri el mecbur anladık da, diğerlerini nasıl açıklayacağız, şu zavallı aklımıza ve vicdanımıza…
Gülengül Altınsay her şeyi özetleyen enfes bir yazı yazmış ve tarihe enfes bir kayıt düşmüştü. Ancak Federasyonun umutları bitiren açıklaması sonrası biz futbolseverlere düşen o lağımdan uzak durmak.
Alın o pis liginizi kendi aranızda oynayın!
Bir Cevap Yazın