Sedat Tunalı

MEHMET YILDIZ’ATEŞVİĞİ KİM YAPMIŞOLA!

Şu sıralarda Karabükspor’uligde tutmak için demir-çelik diyarına omuz veren, futbolseverlerin çok güçlüfiziği ve pehlivanlara özgü gücüyle bildiği; şike-çete soruşturmasına da adıkarışan ve bu süreci 3 ayrı takımda sürdüren Mehmet Yıldız, Mecnun Otyakmaz’ınmahkeme ifadesine göre , kendisine “Başkan Trabzonsporlular bana 1 milyon lira şiketeklifinde bulundu, ama ben reddettim”türünde bir şey söylemiş ve teklifi vereni açıklayamayacağını da eklemiş. “Bakın ne kadar da ahlaklı ve ilkeli bir insan” diyeniniz olmuştur. Ve fakat, Trabzon cephesinden Başkan’dan en basit figürlere kadar herkes kesinlikle böyle bir şeyolmadığını , varsa belgesiyle ortaya konmasını istiyorlar. Sonunda ne oluyor; bir çamur atılıyor ve üzerinizde izikalıyor! Fenerbahçeliliği herkesin malumu Otyakmaz’ın başkanlığını yaptığı Sivasspor’unoyuncusu Mehmet Yıldız kimdir diyenlere de küçük bir hatırlatma yapalım; Kendisi , 6-7 yılönce oynanan ve Trabzonspor’un 1-0 galibiyetiyle uzatma dakikalarına girenmaçta, sahaya atlayan bir zeka özürlü taraftarı tekme tokat döven sporculardanbiridir. O maçı idare eden çapsız düdük Bülent Demirlek’in tüm katkılarınarağmen Trabzon’dan puan çıkaramayacağını anlayan bir zihniyetin, bir gerizekalı provokatör sayesinde hükmen haramileşenpuanların ve sürecin tetikleyicisidir MehmetYıldız. Ve şimdi çıkıyor ve tüm Trabzon camiasını lekeleyen birbeyanatta bulunuyor. İhtimal ki , Trabzonsporluları da tıpkı 90+3’te ellerinegeçirdikleri 3 puan gibi, harami olan her şeyi sindirebilecek bir ahlaki yapıyasahip sanıyor olabilir , futbolda olur böyle şeyler küçülüşünün gölgesine de sığınabilir. Trabzonspor markasının, bu çirkin beyanata ilişkin gerekencevabı verecek çapta bir yönetim kuruluya da üyesi olmayabilir. Ama Trabzonspor’un sahibi onu yönetenler değil, ona kalbiniveren, onda kendi haysiyetini ve karakterini bulanlardır. Ve kimse ona lafedemez! Ve Trabzonsporlular için onur ve haysiyet kavramlarının tarifini yapmakkimsenin haddi değildir, zira bu tariflerde sadece adamlık, insanlık ve adaletvardır, her türden Makyavelizm değil. Yok, Mehmet Yıldız eğer dediği gibi gerçekten kendisineteklifte bulunulduysa, bu ismi açıklamak zorundadır. Ve eğer bu kişinin birörgütlü yapı içerisinde Trabzon takımına bir menfaat sağlama girişimi olduysa da ona ilk cezayı bu şehir verecek ve yetkilikurulların vereceği her cezayı mağrur bir baş eğişle karşılayacaktır. Mehmet Yıldız! Eğer bu ismi açıklamadığı sürece tüm Trabzon’unöfkesini üzerine çekecek, adaletin tecelli etmesine engel olduğu gibi , hiçbirsuçu yok ise neden susuyor sorusuna sürekli muhatap olacaktır. Eğer Trabzon adına 1 milyon öneren, ya da kendi ifadesiyleolduğu gibi miktar beyan edilmeyen teşvik teklifini yapan biri gerçekten varise Yıldız ya mahkemeye ya da kamuoyuna bu ismi açıklamak z-o-r-u-n-d-a-d-ı-r Açıklamadığı her gün, “yoksa birilerine yaranmak içinsenaryo mu uydurdu” kuşkusu biraz daha büyüyecek ve bu kuşkunun altında kalacaktır. Tüm Trabzonsporlular sizden gelecek açıklamayı bekliyorsayın Yıldız!

ÖZKAN SÜMER NE DİYOR!

Sayın Sümer, aylık 40-50 bin tlye mal olduğu işvereni ilekavgalı olan gazetesinin dünkü sayısında çıkan yazısında “ ülkemizde sportifbaşarı için inanılan ve peşinden koşulan tek değer “para” olarak görüldüğünden, kurumsal bir yapıda diğer değerlerin bütünleştirilmesi , ilişkilendirilmesive etkinleştirilmesi bir türlü sağlanamıyor.” İlkokul mezunu bir filozof oluncaancak bu kadar afili ifade edilebiliyor,kısaca “ başarı için tek başına para yetmez” demeye çalışıyor. Evet biz de kendisine katılıyor ve bir kez daha soruyoruz; Yıllarca para almadan çalışıyor yalanına sessiz kalmanın ve sonrasındapara aldığınız ortaya çıktığında da kılınızı kıpırdatmadan marka üzerinden rantyaratmaya devam etmenizi nasıl açıklıyorsunuz? Yetiştirdiğiniz ve Trabzon’u abat ettikten sonra Barcelonave Juve gibi devlere gönderdiğiniz altyapı ürünü oyuncularınıza sığınıyorsanızsöyleyecek sözümüz yok. Bilmelisiniz ki markayla menfaat ilişkisi olmayan gerçek Trabzonsporlular için şeytanın seccadelisi debirdir, seccadesizi de…

KIZILAY’IN ÇALIŞMALARI

Bir zaman önce Kızılay’ın, çok kıymetli bir arkadaşımızınayrılmasıyla boşalan Kurumsal İletişim Müdürlüğü teklifini, kendi stüdyomuzukurma koşuluyla kabul etmiş ve Kızılay’a fazla gelen yetenekteki ekibimizle stüdyoyukurarak kuruma hem tasarruf hem de kalitekazandırmıştık. Bu kararı veren dönemin Kızxılay yönetimini ve başkanı tekinKüçükali’yi yeri gelmişken bir kez daha kutlayalım. O yapı içinde birçok yayına imza koyduk, ama enönemlisi periyodik olarak yayınladığımızKızılay Dergisiydi. Bu dergiyi hazırlarken Genel başkan ve Genel Müdür dahil hiç kimse işimize karış-a-maz kendieflakimizde uöar ve kuruma değer katmaya çalışırdık. Bu dergi çalışmalarının en karın ağrıtıcı sorunu, Yönetim Kuruluüyeleriyle ilgili haber ve fotoların sayısal dengesiydi. Yönetim kademesindekilerin herhangi birininfotoğraf sayısı yekdiğerinden fazla olursa suratlar asılır, bizim çok da umurumuzdaolmayan tavırlar alınırdı. Eski ekip arkadaşlarım son yıllardaki operasyonları anlatanbir foto albüm hazırlamışlar, benim de elime geçti ve haliyle meraklainceledim. Çok güzel fotolar ve Erdem kardeşimin kaleminden süzülmüş enfescümleler var. Dikkatimi çeken şu oldu; Genel Başkan ile Genel Müdürün “göründüğü” fotoğraf sayısıdiğerlerine fena halde fark atmış. Haliyle bu uyum göz yaşartıcı etki yaptı. Ey Hayat!