İspanya- Almanya Finali Engellenebilir Mi?
Keşke engellenebilse, ama maalesef mümkün görünmüyor. Eğer UEFA içinden bileri çıkıp “yabancı işçiler” eşliğinde “tarlaları sürmeye” niyet etmezse, “oğlum var ya, futbol her tür sürprize açık olduğu için seviliyor işte la” düzeyindeki klişenin hiçbir anlamı kalmayacak.
Futbol öyle her tür sürprize filan açık değil, yemeyelim birbirimizi. Bu turnuva 100 maç üzerinden de oynansa 1 maç üzerinden de oynansa tarlalar sürülmeyecekse finalin adı Almanya – İspanya olacaktır. Mucize kotamızı da İspanya yerine İtalya olarak kullanırsak, kabatalım ( b ile) dükkanı!
İspanya’nın akıllara zarar pas trafiği sadece sahada onlara karşı mücadele veren rakiplerinin değil, ekran başındaki milyar milyar insan evladının da başını döndürmeye başladı.
İspanyollar sanki ,” ülen akademilerde öğretmeye çalıştığınız futbol buysa bunun son noktası da bu, ya kuralları yeniden gözden geçirin ya da biz maşak geçmeye devam” modundalar. Hollanda patentli total futbol öğretisini inşa ettikleri Nirvanalarına taşıyan ve kendi kendine eğlenme noktasına taşıyan İspanyollara birilerini “dur” deme vakti gelmedi mi sizce de?
Avrupa Şampiyonası finallerinde rakiplerinin iki maçta İspanya karşısında skordan azade düştükleri durum, yanıtını arayan şu soruyu hepimizin önüne koymuyor mu; Bizler gerçekten, buna “futbolsever” İspanyollar da dahil, evet biz futbolseverler gerçekten İspanya özelindeki mükemmel futbolu mu istiyoruz? Xavi ve İniesta’nın akıllara zarar “ani dönüşlerinin” , ilaç sektörüyle bağlantısı olmadığını söyleyebilecek kaç kişi var? İnsanlık onuru İspanya’nın rakibi olunduğunda da risk altına girmiyor mu? Misal İrlandalı oyuncular AİHM’e başvursalar bu başvuru incelemeye değmez mi?
Futbolu kendi içindeki anarşist potansiyeli ve zıtların kakafonik ve alegorik çarpışması olarak gören ve sevenler için İspanya modeli en büyük tehlikedir. Hepsini Xavi ve İniesta’nın dönüşümlü orkestra şefliğinde icra eyleyen sanatçılar olarak gördüğümüz İspanyol oyuncular, bu “elitist” yapılarıyla halktan kopmak üzereler! Bu futbol felsefesinin son istasyonu İspanya Kraliyet ailesine özel gösteridir. Oysa futbol sokakta güzel ve sanat toplum için olmalıdır!
Hasılı;
İspanya –Almanya finali engellenemeyecek ve maalesef sonucu önceden belli organizasyonlar için tehlike çanları daha güçlü olarak çalmaya başlayacaktır.
20 Haziran Nyon!
Ülkemizi Dünya’ya rezil eden şike-çete davası ve davadan azade şike-çete ahlakının utandıran seyir defteri, UEFA’nın 20 Haziran Çarşamba toplantısında son kez masaya yatırılıyor. 25 Haziran’da Avrupa kupalarının kuraları çekileceğinden bu toplantıda cezaların mutlaka açıklanmasını bekliyoruz.
Kimi F.Bahçeli idarecilerin “cezayı 1 yıla indirmeye çalışıyoruz” itirafları ve mevcut Federasyonun “ yok yaw, ceza felan beklemiyoruz” trajedisi bir yana, 3 yıl alt limit olmak üzere ağır cezalar beklediğimizi bir kez daha yineleyelim. Ahbap-çavuş ya da güce tapınma gibi arkaik ve yalkaik ilişkilerin itibar görmediği “yasalar Avrupa’sı” futbolumuzun “cerahatini” 20 Haziran’da boşaltacaktır.
Ünal Karaman Neden Ayrıldı
Şenol Güneş’e saygı ve sevgisini her fırsatta dile getiren, arkadan iş çevirme çukurlarına düşmeyen, sevgiyi dilinde değil kalbinde yaşatan lider karakterde biri olarak ikinciş adamlığı fazla bile taşıdığına inanıyorum. Ünal Karaman gibilerin kıymetleri varlıklarında değil yokluklarında anlaşılır. İki yetişkin ve saygın insan bir karar vermiş ve uygulamışlar, bu noktadan sonra bizlere düşen her ikisi için de hayırlı olmasıdır. Şahsi görüşüm, yazık olmuştur…
Bir Cevap Yazın