Işık Yurtçu

Çok sigara içerdi Işık abi, Can Yücel gibi, ya da edasını çok benzettiğim Humprey Bogart gibi misal

Güneş Gazetesinin şaşalı günlerinin bittiği dönemde tanıdım Işık Abiyi. Gazetede grev vardı, ben de stajyer “tazelerden” biriydim. Artık rahmete kavuşmuş  adam güzelleri Tayfun Gündoğar ve herkesle anında aynı yaşa inme yeteneği olan Değer Eraybar’la birlikte yokluktan gazete çıkarmaya çalıştığımız günler. Yemek yok, para yok, birkaç bozuk daktilo, tarumar bir arşiv, vesaire…

Işık Abi gazetenin gece sorumlusuydu ama grevdeki işçilere destek için gündüzleri de çıkmazdı gazeteden. Bir tenekede yanan ateş, kış ayazı, ateş etrafında kahkahalar atan bir grup grevci ve ince belli bardaklarda içilen çaylar. Biz tıfılcanlara hep gülen gözlerle bakardı Işık abi. Sakın sigara içmeyin derdi, okuldaki provokatörlere dikkat edin eğitim hayatınızı yakmayın derdi, (o aralar okullar canlanmıştı) Mahir Çayan’ı, Marx’ı , Doktoru iyi anlayın,  okurken insanları ideolojilerine göre değil namuslarına göre kategorize edin derdi.

Grev ateşinin gecenin bilmem kaçında ve ayazında kışın, Beyazıt Karakol Sokağını aydınlattığı bir gece, ismini hatırlayamadığım Rizeli şişko bir grevci abimiz “ulan şimdi helva –ekmek ne giderdi” be dedi.

Gözlerimizde çakan ışıklar tüm Beyazıt’ı aydınlatmaya yeterdi. Parasızlıktan okuldaki öğlen yemeğini iki kez  (açılış  11.30 ,kapanış 14.30) yiyerek günü kurtarma derdinde olduğumuz günler.Bu vesileyle İÜ Yemekhame sorumluları ve çalışanlarına milyon milyon teşekkür…

Tüm bakışlar Işık abiye yöneldi.

Bacak bacak üstüne atmıştı Işık abi, belleğimde donmuş kare, sigara ağzının sağ yanındaydı, elleri sağ bacağının üstünde kavuşmuştu. Çaresizlik denen şeyi görmüştüm, farkında bile değildim belki, Işık abi elini sağ cebine uzattı ve belki de dolmuş parasını çıkardı cebinden, son parası olduğunu hepimiz biliyorduk.

“Üstümde bu kadar var çocuklar” dedi. Üstü de altı da birdi Işık abinin, içi ve dışı gibi. Uzattı…Sigara paketi, alev tenekesinin yanında diklemesine duran tuğlanın üstündeydi,  Uzun Maltepeydi, içinde bir iki tane kalmış bir çelimsiz.  Helva aldık, ekmek bir de.

Sonra Işık abi kalktı son sigarasını içip, biliyorum mutluydu son parasını ve sigarasını bizimle paylaşmaktan. Ama yine de zor olmalıydı Beyazıt’tan  Taksim’e yürümek o Şubat kışında.

Sevgi, Ahlak ve tevazuydu Işık abi. Geçen hafta öldü. Öldüğünde kimse yoktu yanında. Son sözlerinin neler olduğunu hiç birimiz bilemeyeceğiz .

Biz senin sevgiyle baktığın emekçi çocukları sömürülmeye devam ediyor Işık abi.Yalılarda oturan gazeteciler var artık; artık sarraf titizliğinde aradığımız tek şey sende gördüğümüz ve sana çok yakışan onur.

 Okul Servislerine Dikkat!

 ATV’de Gökçen Kesgin imzalı bir haber.

Malum okul sezonu açıldı ve velilerin en büyük dertlerinden biri  de okul servisleri. UKOME Müdürü Mustafa Erol velilerin mağdur edilmeyeceğini söylese de, ilköğretim servislerinde bulunması zorunlu olan hostes ücretleri tartışma konusu oldu bile. Çözümü bulmak M.Erol’un işi, bekliyoruz.

 Kızılay Kan Hedefinden Neden Vazgeçti

 Bir önceki Kızılay Başkanı Başbakan’a “2012 sonunda kan sorunu bitecek” sözü vermişti.

Kızılay’a soruyoruz;

Sözünüzden ve hedefinizden vaz mı geçtiniz? Geçtinizse neden?

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: