Milliyetçi Millilere 60 Bin Dolar Mı?

Zengin babanın şımarık oğluna ve başarıyı para üzerine kurgulamış maneviyat esnafı “dindar” spor yönetimine göre, herkes para delisidir ve başarıya gidecek en kısa yol, sporcuları paraya boğmaktır! Değildir a iki gözüm, değildir!

Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir oryantalizm çukuru.

Her sözüne “Sakarya” ve” Uhud” ile başlayıp, günü uzak doğu gecelerinde ve Batı şehvetiyle bitirenlerin idaresindeki sporumuz ve özelde futbolumuzun bir arpa boyu yol gidebilmesinin imkanı yoktur, hatta stabil bile kalamaz, hep geriye gider, doğa yasası…

Hani Türkler maneviyatı güçlü bir milletti? Hani paradan büyük değerler vardı?

Türk futbolcusunu ve sporcusunu , sporun ve evrensel rekabetin fair play ruhu içinde kalarak motive edemiyor ve çare olarak bu yoksul halktan “sövüşlenmiş” paraya sarılıyorsanız, bilin ki çürümüş ve kokmaktasınız.

Kimin parasını kime dağıttıkları sorusu tabiatın ortak sorusu olsun, lakin TFF nin başındaki şahsın kendine ait olmayan paraları turşu ticaretinde batırmak gibi bir geçmişi de var iken, bir de kalkıp futbol gibi liyakat ve sportif ruha sadakate en çok ihtiyaç duyulan bir sahanın sorumlusu yapılması, ironi bile değildir. Herkes layıklarınca yönetilir, yönetiliyor.

Lakin Galileo dünya dönüyor dediğinde ona şiddetle karşı çıkıp idam etmeye kalkanların trajedisine tüm insanlık yüzyıllardır gülüyor. Şimdiki tüm medyayı ve sosyal alanı kuşatan vasati 40 çöplük tekel kibriti kıvamı düşüklüğün sonu da farklı olmayacaktır.

İnsanlara baskı ve şiddet uygulayıp, para musluğuna sahip olmanın verdiği balonsu kibirle zorla “dünya dönmüyor” dedirtebilirsiniz, lakin dünya dönüyor hanımlar beyler. Umar ve dileriz ki, tez zamanda sporun ve masum halkın yakasından düşersiniz.

10 milyon insanın yoksulluk sınırında yaşadığı ve asgari ücretin sıradan bir ev kirasına yetmediği bir iklimde, asgari ücretin 150 katı bir parayı sadece 90 dakikalık ve kendinizden zayıf olduğu kabul edilen bir rakibin kalesinde bırakılacak bir topla kazanmaktan utanmayacak futbolcu topluluğu ve onların “ağabeyleri” ile herhangi bir yere gitmekten utanç duyarım…

Lafa gelince onur manyağı olanlar, bir eleştiri cümlesine karşı dirsek sıvazlayıp taktik tahtasını tekmeleyenler;

Onurunuz ve gururunuz nerede başlar sizin ve nerede biter!

Nalıncı keseri esnafları…

ORDUSPOR

Ligin tek namağlup takımısınız. İşine saygılı bir teknik direktörünüz ve “işi bilen” bir yönetiminiz var.
Ama ülkeyi temsil eden takımı seçenler, sizden tek bir kişiyi bile o takıma layık görmüyorlar. Milli takımı İstanbul Karması kıvamına taşıyan zihniyetin, milli takım kavramını sadece sahadaki 11 kişi ile sınırladıkları, kazanılacak puan ve paraların; Ordu örneği dükalığın tozunu atan takımlara ülke futbolunun geleceği adına moral katkıda bulunmaktan daha önemli olduğunu düşünüyorlar.
Ordu’nun bu “ötekileştirmeye” karşı sessiz kalmasının yorumunu da kamuoyuna bırakalım.

“Yıldırım bey beni istiyor”

Milli Takım TD’si AA, olası bir başarısızlık sonrası istifa edecek misiniz minvalindeki bir soruya şöyle cevap verdi;
“TFF başkanımız benimle uzun yıllar birlikte çalışmak istediğini söyledi”

E olsun!

Yıldırım beyin para sorunu yok, Şereflikoçhisarspor’u satın alsın, AA’yı da başına getirsin. Türk futbolu daha fazlasına tahammül edemez, zira…

Trabzon Divan Kurulu’nun Skandal Mektubu!

Skandaldan da skandal mektubun şu cümlesi, Trabzon’un hangi arkaik ve faydacı zihniyete teslim olduğunun belgesidir.
“Ülkemizin önemli spor kurumu veya kurumlarının küme düşürülmesi; Ülke futboluna zarar vereceği düşüncesinden harekete hiçbir itirazımız yoktur. “

Söz işte bu çukurda biter…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: