“Onu çekme bunu çek” Medyası ve Caner Erkin!
Gazetelerde ve tvlerde F.Bahçe “adına” kalem oynatan gazeteci, gazetecimsi yorumcu ve yorumcucukları şöyle bir gözünüzün önüne getirin. Getirdiniz mi? Tamam.
Şimdi de şu sorunun yanıtını arayın;
Şike sürecinde “sarih” belgelere rağmen FB’yi ve Aziz Y’yi korumak için alfabeyi kendinden soğutan cümleler kuran , olmadık taklalarla taklacı güvercinleri komplekse sokan bu anlı şanlı kalem ve söz erbabı (!), Fatih Terim’in “onu çekme bunu çek” aforizmasına karşı neden tek kelime etmedi?
FB ile “gönül” bağı dışında ilişkisi olmayan kardeşlerim, bu sorunun yanıtını bulmadan Türkiye’deki büyük fotoğrafı göremeyeceksiniz. Sizi bizi hepimizi kandırıyorlar. Utandıran ahlaksız suskunluğu hep birlikte mahkum etmezsek bu çirkin oyunun alık piyonları olarak kalacak, üst yapıda gerçekten de bir rekabet varmış gibi devekuşu ordusunun dekodercanları olarak bu pislikte boğulacağız.
Caner E belli ki bir hakem hatasının kurbanı oldu. Hakemin de kötü niyetli olmadığını, zira kötü niyetli bir hakemin bunu hiç belli etmeden “doğramacılık” yöntemiyle yapabileceğini örnekleriyle biliyoruz. Caner’in masum olduğunu iddia ederken gerçekten masum olan tek varlıklarımız olan evladını kullanmasını da şiddetle kınayarak konuyu bağlayalım;
Sevgili FBli kardeşler;
İşte Fatih Terim’in “onu çekme bunu çeki”ne sesini çıkarmayıp, Caner’in kırmızı kartına yaygarayı koparan yazarlar var ya, işte onlara iyi bakın. Dertleri ne sizsiniz ne de diğerleri. Tek hedefleri sistemden paylarına düşen pastayı büyütmek ve sistemin içinde kalmaktır. Sistemin içinde kalmak istiyorsanız da, imparatora dokunamazsınız..
Bir insanlık hali olarak tolere edilebileceğine inandığım “onu çekme bunu çek” vukuatı, Fatih Terim’in açıklamasına muhtaçtır. Terim bir saygısızlıkla karşılaşmış ve buna “sorunlu bir üslupla” cevap vermiştir. FT topluma bir özür borçludur, hepsi bu…
Türkiye Şıra-Boza Federasyonu!
Eleştirisi bir yana da, Yıldırım’ından Ufuk’una; Cengiz’inden Timur’una Tahkim’inden Etik’ine hepsi eğlenceli figürler ve trajikomik bir vodvili hayret uyandıran bir ciddiyetle sahnelemeye devam ediyorlar. Vodviller genellikle mutlu sonla biterler, ve fakat bizim oyun biraz farklı gelişiyor, bir mutluluk olacaksa da kahkaha seslerinin Metris civarlarından yükselmesini bekliyoruz.
Şıra-Boza Federasyonunun sahnelediği Vodvilin geçen haftaki bölümünde “şike süreci bitti, bitti gitti la!” adı verilen “ağır güldürü” sahnelendi.
Şıracı sahneye çıkarak “artıkın şike süreci bitti, öyle bir güllük gülistanlık olduk ki duy da inanma!!” dedi.
Şıracının ardından bozacı medya sahne aldı. “yaw tamam belki ufak tefek bişeler olmuştur, ama artık kabak tadı verdi, güzel oyuna şey edelim, oynayalım yani. Trabzon’un hali de çok üzücü, bak işte şike şike dediniz puanlarınız uçtu gitti, nasıl üzülüyos siz biliyonus mu. Bir de “yok biz kupa değil haysiyet ve adalet mücadelesi veriyoruz” demiyonuz mu? Sahi adaleti duymuştuk da haysiyet neydi ya”
EY Atama TFF’si! Ve onun kirli işbirlikçisi medya;
Adalet yerini siz de layığınızı bulana dek Temiz Futbol mücadelesi bitmeyecek , herkes toplum ve mahkeme önünde hesabını verecek.
ATV’NİN KARADAYISI VE ÇETİN TEKİNDOR!
Kenan İmirzalıoğlu’nın çok yakışlıklı olduğunu düşünenler beni görmediler sanırım. Hadi beni görenlerin kafası karıştı diyelim, ama Tuncer Köseoğlu’nu “canlı” görmeden kimse peşin hüküm vermesin
Lakin Karadayı dizisinde, ki son yılların en güzel dizisi, “F.Bahçeli kunduracı” Çetin Tekindor’un performansını kaçıranlar, yazık ediyorsunuz kendinize…M-u-h-t-e-ş-e-m
Bir Cevap Yazın