Daima Nihat, daima Genç
Bir insanın zengin olması, elinde tuttuğu çiçeği değiştirmez.
[NİHAT GENÇ]
ULUSALCI MI, HİKAYECİ Mİ?
Geçen gün, internette bir haberin başlığı: “Ulusalcı yazar Nihat Genç…”
Nihat Genç, Türkiye’nin en iyi hikayecilerinden biri.
Benim fikrim: En iyisi.
Medya mensupları, okumuşlar, halk, bizler, hepimiz Nihat Genç’in bir hikayeci olduğunu görmeli, unutmamalı ve gerekirse kendisine hatırlatmalıyız.
Hikayeler [romanlar, filmler, genel olarak tüm düşünce ve sanat eserleri] bir ülkenin şahsiyetini teşkil eder.
Nihat Genç’in hikayeci değil de ideolojik propaganda yürüten bir yazar olarak tanınması; Türkiye’nin, evlatlarına sahip çıkmadığının belirtisidir.
HİKAYEDEKİ ADAM BENDEN DAHA CANLI
Nihat Genç’in hikayelerinde neler var?
Canlılık, mizah, hız, enerji, tarih, sosyoloji, sevgi, içtenlik, felsefe, dürüstlük, özgüven, psikoloji, cesaret, şefkat…
Hepsi ve daha fazlası.
Tam bir hazine.
Garip bir biçimde, Nihat Genç hikayelerindeki Türkiye, yaşadığımız ülkeden daha gerçek, daha sahici görünür.
Lafın gelişi, beni anlatan bir hikaye yazsa, eminim ki o hikayedeki Murat, benden daha canlı biri olur.
Karanlık nedir, soğuk nedir, yoksulluk, kadın, dikkat, işsizlik, futbol, ağaç, iftira, şişmanlık, korku, zarafet, kıskançlık, hınç, aşk nedir?.. Hepsini Nihat Genç’in hikayelerinden öğrenebilirsiniz.
Anlattığı kişilere, mekanlara, muhitlere büyük bir değer ve derinlik kazandırır.
Saraybosna’yı, Kahire’yi, Şam’ı, İsfahan’ı öyle anlatır ki, nabzınız hızlanır, gözleriniz dolar.
BİN TANE UZAYLI GELSE, ŞİŞKO TEYZENİN ELİNE SU DÖKEMEZ!
Ben roman yazarken mutlaka ilginç birtakım nitelikler tasarlarım.
Mesela bir kahraman büyücüdür, öteki albinodur, beri tarafta konuşan bir köpek vardır.
Veya enteresan bir durum, olay bulurum: Bakkal Fehmi meğerse uzaydan gelmiştir, adamın birinin intikam şirketi vardır vb.
Nihat Genç’in hikayelerinde beni hayran bırakan yön şu: Apartmandaki şişko teyzeyi alıyor, onu öyle incelikli, şaşırtıcı anlatıyor ki, bin tane uzaylı gelse o şişko teyzenin eline su dökemez!
Bir garson çocuğu, bir küçük kızı, köy doktorunu, dilenciyi, eşcinseli, üniversiteliyi öyle renkli, öyle hayat dolu kahramanlara dönüştürüyor ki şaşıp kalıyorsunuz.
İKİ BAŞYAPIT: İHTİYAR KEMANCI ve ARKASI KARANLIK AĞAÇLAR
Nedense, Nihat Genç’in adı edebiyat, kitap dergilerinde geçmiyor.
Hikayeleri yabancı dillere çevrilmiyor.
Televizyonda ondan hikayeci diye bahsedilmiyor.
Tam bir saçmalık.
Size iki kitap: 1- İhtiyar Kemancı 2- Arkası Karanlık Ağaçlar.
Bu ikisini okuyun, hayran kalacaksınız.
Sonra artık Kompile Hikayeler, Dün Korkusu, Memleket Hikayeleri, Soğuk Sabun, Edebiyat Dersleri… hangisini okuyacağınıza bakarsınız.
SAYIN YAZAR, ALLAH AŞKINA ESER VERİNİZ
Nihat Genç’in ideolojik, siyasi kulvardaki koşusu uzadı, maratona dönüştü.
Neden sanatçılarımız siyasete bu kadar teşne?
Bunun bir nedeni sanırım siyasetimizin sanatsallaşamaması.
Fakat toplum olarak, Nihat Genç’e ve daha birçok sanatçıya şunu söylemeliydik:
Üstat, ağabey, pir’im, sayın bay, hanımefendi… Allah aşkına eser vermeye devam ediniz.
Çünkü bu ülkenin kalbi, sizin eserlerinizde çarpıyor.
Çünkü biz sizin eserlerinizle düşünüyoruz.
ÇEKİLMEMİŞ SÜPER FİLMLER
Aydınlara, medya mensuplarına ne demeli?
Bugüne dek, Mahir Günşiray’ın sahnelediği Gavara adlı harika oyun haricinde bir tek Nihat Genç hikayesinden tiyatro, sinema uyarlaması yapılmaması ne kadar hazin.
Sinemacı olsam, Nihat Genç hikayelerinden filmler, diziler çekerdim.
Dramatik örüntüsü bu kadar güçlü, böylesine sürprizli ve şahane hikayeleri görmezden gelmek, Türkiye’yi sevmeyi hiç ama hiç bilmediğimizin kanıtıdır.
Oh be! Söyledim ferahladım!
(SON İKİ NİHAT GENÇ YAZISI ANLAŞILACAĞI ÜZERE ALINTIDIR. ST)
Bir Cevap Yazın