Sedat Tunalı

En baştan şunu söylemeli;

Mensubu olduğum İslam dini başta olmak üzere, hiçbir dini hayat gemimim kaptan köşküne yerleştirip kişisel tarihimi dinsel metinlere emanet etmedim. Bu cümle, şöyle yazının başucunda asılı dursun, biz devam edelim.

Büyük Ortadoğu Projesi’nin en önemli kilometre taşlarından biri, malumunuz, dinler arası diyalog kakafonisi.

Kakafoni çünkü; doğaları ve var oluş gerekçeleri gereği dinler arası diyalog olamaz. Hele ki İslam dini açısından diğer iki büyük dinle diyaloğa girmek, kendini inkar etmektir. Zira konuyla biraz ilgili olan herkes bilir ki; İslam inancına göre Müslümanlık;  Musevilik ve Hristiyanlığın sapkınlığa düşmesiyle yeryüzüne indirilmiş ve son din olarak kutsanmıştır.

Durum böyleyken; İslam dininin kalkıp da bu iki “sapkın” dinle diyaloğa girmesini beklemenin, ummanın  ve hatta bunun için ülkesinden kaçıp ABD’de oturan sözde İslam ulemalarından destek almanın ne anlamı olabilir?

Sakın bu ulema kılıklı emperyal işbirlikçiler Büyük Ortadoğu Projesi’nin Ali Kemal’leri, Said-i Nursi’leri olmasın?

Eğer ille de bir hoşgörü peşindeyseniz mesela; bunun çok daha insancıl, çok daha zenginleştirici ve dayanışmacı yolları var.

Mesela Türk Kızılayı’nın yıllardır sürdüregeldiği gençler arası kültür değişimi programları var.

Dayanışma ve hoşgörü nedir görmek isteyenler, Türk Kızılayı’nın Pendik Gençlik Kampını kısa bir süre ziyaret etsinler kafi.

Müslümanından, Hristiyanına; Budistinden ateistine 25 ülkeden 50 genç şu anda Kızılay kamplarında, insanoğlunun en büyük hasletlerinden biri olan “Merhamet” duygusunun etrafında birleşmiş haldeler. Hem 5 yıldızlı tatil köyü konforunda eğleniyorlar hem de dünyanın herhangi bir yerinde yaşanabilecek felaketlerde ne yapabiliriz sorusuna birlikte yanıt arıyorlar.

Alın size hoşgörü ve diyalog. Üstelik din sarmalına da alınmamış bir hoşgörüdür bu. Yunanlısı da orada, Kırgızı da, Almanı da, Mısırlısı da..

Türk Kızılayı’nın kamplarında olmayan tek şey, Büyük Ortadoğu Projesinin eklektik işbirlikçileri. Ama bu kadar “eksiklik” bile bazıları için fazlasıyla yeterli olabilir.

Eh bu tür insanlara da söylenmesi gerekeni Tarih ve toplumsal vicdan söyleyecektir, bu garip ademoğlu değil.