Volkan’ın Armağanı

27 Nisan 2008 Pazar
Bu başlığa bakıp Volkan’ı suçlayacağımı sakın ola düşünmeyin.
Başarılı bir sezon geçiren Fenerbahçe, büyük maçların mental yorgunluğuyla çıktığı Ali Sami Yen’de, tek bir galibiyetle tüm sezonu kurtarma yanlışı ve fırsatı yakalayan ezeli rakibi Galatasaray’ın inancına teslim oldu. 90 artı üçte bile rakibe pres yapma kararlılığındaki sarı kırmızılılar bu galibiyetle sezonu şampi… bitirdiler diyebiliriz.

Fenerbahçe’deki genel düşüşün skora yansıması kaçınılmazdı. Sürekli eleştiridğim Kezman sezonun en yi performanslarından birini yaşatırken, Maldonada tıpkı Trabznlu Hüseyin gibi takımının el freni gibi oynadı, takımını frenlemekle kalmadı, Aureillo’nun da sahadan silinmesine katkı yaptı. Bu yanlış elbette isimi geçen futbolcuların değil, çok sevdiğimiz Zico’nundur. Selçuk kenarda dururken yana oynamaktan başka brşey yapmayan Maldonado’yu 90 dakika sahada tutmanın bir bedeli olacaktı, ve oldu.( Bu paragraftaki görüşlerimim neredeyse tamamının, bu yazının yayınından 20 dakika sonra NTV de Rıdvan Dilmen’ce de aynen dile getirilmesi sadece tesadüftür)

Sahada dikkat çeken iki isim Arda Turan ve Deivid’di. Her ikisine de sundukları kreatif güzellikler için teşekkür edelim. Bir teşekkür de Fırat Aydınus ve arkadaşlarına.

Galatasaray bunca yokluktan bir şampiyonluk daha çıkarırsa, elbette alkışı fazlasıyla hak edecektir. Ama geçen yılı da şampiyon bitiren sarı kırmızılıların Avrupa arenasındaki başarısızlığı, aslında hedeflerin farklılaşması zorunluluğunu da hatırlatıyor. Türkiye liglerindeki şampiyonlukların, istatistik dışında bir değeri yok artık.

Hasılı, bu yılın şampiyonunun kaleci Volkan belirledi diyebiliriz…

Maç öncesi Acıbadem hastaneleirnin sahibi Mehmet Ali Aydınlar’ın oğlunun ölüm haberini aldık. Hayatın tüm anlamlarını sıfırlayan bu acı için oğul Aydınlar’a rahmet babaya da sabırlar dileyelim. Örnek spor adamı ve milli voleybolcu Galatasaraylı Değer Eraybar “baba”mızı da kaybettik. Tanımayanlar için büyük kayıp denebilecek bu “güzel adam”a da rahmet dileyelim. Değer abi, mekanın cennet olsun..
=============================================================

Her yıl lige tutunma mücadelesi veren, bu mücadeleyi verirken sevenlerine dokuz sevmeyenlerine 19 doğurtan Rizespor, bana göre Samet Aybaba doğrusunu Erdoğan Arıca yanlışıyla değiştirmenin bedelini lige veda ederek ödedi. Ligin en zayıf kadrolarından birine sahip olma dezavantajını, bu eksiklikleri çalışkanlığı ve gençlere verdiği şanslarla giderme geleneği olan Samet Aybaba ile giderme şansı yakalayan yeşil – mavililer, umalım ki seneye lig a da şampiyon olarak yeniden lige dönsün. Ama bu dönüş de bu sezona benzer sezon sonlarından birini daha yaşatacaksa, gelmesinler daha iyi..Maç sonrası Kayserispor idari menajeri Süleyman Hurma’ya yönelik iddialar, umalım ki kızgınlıkla söylenmiş olsun. Benim futbol standartlarıma göre bu ligin en iyi takımı olan Kayseri’nin Rize’yi yenmesinden doğal birşey yok. Kayseri camiası bu kadroyu koruyup, gerekli takviyelerle seneye daha büyük hedef koymalı, zira şehirde ve takımda bu potansiyel var.

Beşiktaş, “ezeli” rakibi Bursa’yı kolay geçerken, stresten arındıklarında nasıl kolayca 3 puana ulaştıklaırnı de, ders verircesine, gösterdi. Siyah beyazlıların tek umudu, Galatasaray’ın Sivas’ı deplasmanda devirerek kendileirne uefa yolunu açmasıdır artık. Doğrusu, sezon başında uefa hedefi konsaydı, bunca transfere gerek görülmez ve bu hedef rahatça tutturulurdu, kaybeden yine BJK olmuştur, hasılı..

Gaziantep’in hocası, Trabzon’u farklı yeneceklerini söyleyerek taraftarını maça çağırmıştı. Doğrusu bu ligde hiç bir maçın favorisi olamayacak kadar zayıf ve dengesiz bir kadroya sahip olan Trabzon’un bu maçtan puan çıkarmasını ben de beklemiyordum. Ama Nurullah beyin bu açıklamasından sonra, o futbolcuların olmasa bile, o bordo mavi formanın tek başına Gaziantep’i yenmesini bekliyordum. Bu olmadıysa, Trabzon defansının rakibe asist yapma geleneğinin bu maçta zirve yapmasındandır. Acı olan, Trabzon’la oynadığı maçlarda fark yememeyi başarı olarak gören bir geleneğin temsilcilerinin, Trabzon’a fark atarız söylemlerine bu kadar kolay sarılabilmeleridir, eh bunun sorumlusu da Nurullah gibi bilinçaltında sorun yaşayanlar olmasa gerek.

Sivasspor Denizli’den de beklendiği gibi 3 puanla dönerek Pazar finalinin sonucunu beklemeye başladı. Daha önce de belirttim, Sivas için en güzel sonuç iki İstanbulludan birinin kaybetmesidir. Zira bu sonuç yiğidoları Şampiyonlar Liginin eşiğine taşıyacaktır.

Ankaraspor Mehmet Yılmaz’la ligde kalışını ilan ederek, belediye takımlarının futbolumuzun yakasından düşmeyeceğini de belgeleid aslında. Ankaralılar seneye de futbol takımlarına epeyce bir destek olacaklar belli ki..Manisa, Vestel şokundan kurtulana kadar lige veda edecek noktaya geldi. Konya galibiyeti mucizenin başlangıcı olabilir mi göreceğiz.

CHP KURULTAYI VE KANALTÜRK İLİŞKİSİ
Bazı okurlarım, mesela Deniz Feneri’yle ilgili yolsuzluk davalarını yazmama rağmen, CHP- Kanaltürk ilişkisini yazmamamı eleştirmiş.
Bir kere, Deniz Feneri nin yaptığı, insanlık adına yapılabilecek en aşağılık hırsızlık türü, yani merhamet hortumculuğudur. Samimi duygularla bu derneğe hizmet edenleri elbette ayrı tutuyoruz, ama bu derneğin kurucuları ve mali kaynaklarını ellerinde tutanlar şu an Alman hapishanelerindedir ve suçlamalar çok ciddidir. Alman yasalarını, belgelerle desteklenmiş “hırsızlık ve dolandırıcılık” iddiasıyla yargılamaya başladığı kişilere hoşgörü mü göstermeliyim??
CHP- Kanaltürk ilişkisine gelince, mide bulandırıcıdır. Esasen bir dönem haber müdürlüğümü de yapan ve abi-kardeş ilişkisi içinde olduğum Tuncay Özkan’a da, seçtikleri yolun çok yanlış olduğunu söyledim, gazeteciler gazetecilik yapmalı, diyerek..Başka ne yapabilirdim!?
Deniz Baykal’a gelince, kendisi bana göre özelde Türk solunun genelde ise Türk siyasal yaşamının başına gelebilecek en kötü şeydir! ve sistemin en faşist lideridir ve solcu filan da değildir. Bir de şiirim var kendisiyle ilgili: Deniz Baykal’ın bir çiftliği var/ Çiftliğinde delegeleri var/ menfaat, menfaat diye bağırırı/ Baykal ve delegeleriiii. Daha ne diyim!? İşte yine kendisini seçtiler, vah Türkiye solu vaaahhh!!

SELÇUK AYDIN ŞAMPİYON
Mangal yürek Selçuk Aydın Güney Afrikalı rakibini sayıyla da olsa yenerek kendi sikletinde şampiyon olmayı başardı. Bordo- mavi formanın çok yakıştığı Selçuk’a kocaman alkışlar, organizasyonu köy panayırı düzeyine indirenlere de teesssüfler gönderelim.

FATİH AKIN FATİH AKIN..
En “güzel” Trabzonsporlulardan, dünya sinemasının her geçen gün biraz daha yakından tanıdığı Türk yönetmen Fatih Akın’a bir büyük ödül de yaşadığı ülke Almanya’dan geldi. 3 milyon avroluk “Altın Alman” film ödülüne layık görülen Akın, ödüllendirildiği “Yaşamın Kıyısında” isimle filminde parçalanmış ailelerin dramlarını beyaz perdeye taşımıştı.Bakalım Fatih’e ilk çamuru hangi Trabzonlu atacak!!

TRABZON UMUT TİYATROSU SANATIN VE KONAK’IN YANINDA
Trabzon markasını sanatla buluşturan oluşumların başında gelen Trabzon Umut Tiyatrosu, Volkan Konak’a yönelik “ayak oyunlarına” karşı bir deklerasyon yayınladı. Okuyalım:

BASINA VE KAMUOYUNA

Bir süredir Trabzon kamuoyunda yöremiz sanatçısı Volkan KONAK ile ilgili olarak Trabzonspor yönetimi ve ilgili kişiler dolayımında yapıla gelen tartışmalar şaşırtıcı, dikkat çekici ve bir o kadar da anlamlıdır.Sanat toplumların ilerlemesinde, çağdaşlaşmasında önemli bir işleve sahip olup, değeri yadsınamaz bir araçtır. Toplumlar, sanata, sanatçıya verdiği önem ile çağdaşlarından farklılaşır ve öne çıkarlar. O nedenle bir toplumda sanatı ve sanatçının saygınlığını gözetmek ve korumak toplumsal bir sorumluluk gereğidir.

Volkan KONAK yıllardır yaptığı müzik ile Karadeniz”in ezgilerini, müziğin evrenselliği içerisinde, çağdaş bir yorum katarak Türkiye halkı ile buluşturmuş, geniş kesimlerce beğeni ve taktir toplamış bir sanatçıdır.

Volkan KONAK, içinde yer aldığı her platformda Karadeniz”i, yöresinin kültürünün özgünlüğünü başarı ile temsil etmiş, sesinin, müziğinin coşkusu yapmış bir sanatçıdır.

Volkan KONAK demokrat ve çağdaş çizgisi ile Karadeniz”in aydınlık yüzlerinden biridir.
Değerli basın mensupları,
Sürdürülen tartışmalar zihinlerde bir linç çağrışımı uyandırmaktadır ki ülkemizde son yıllarda yaratılan bir arada yaşamı zorlaştıran, ötekileştiren, hoşgörüsüzlük içeren, gerici, bağnaz bir psikolojik iklimin ürünüdür. Bu iklimin yönetsel, siyasal kaynağı aşikar olup, yalnızca kendine demokrat, apaçık sanat düşmanıdır. Bu konuda Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncularının başına gelenler henüz hafızalarda tazeliğini korumaktadır.
Değerli basın mensupları,
Her şeyden önce bilinmelidir ki bu tartışmalar Volkan KONAK”a Trabzonspor”a, Trabzon kamuoyuna haksızlıktır. Bu tartışmalar Volkan KONAK”ın şahsında sanata, Trabzon”un kültür, sanat, edebiyat kokan tarihi dokusuna, aydınlık yapısına, yöre insanının sıcaklığına, hoşgörüsüne , hümanizmasına karşı bir körlük, kabalık, özensizlik, duyarsızlık örneğidir.

Trabzon kamuoyu sanata, sanatçısına, kendisinin ürettiği değerlere hiç şüphesiz her zaman sahip çıkacak bilince, olgunluğa sahiptir.

Trabzon Umut Tiyatrosu adına Cengiz AYDOĞDU
ÇARŞI VE BJK DUYARLILIĞI
Bir yakını için acil kan ihtiyacı duymayan, elde telefon telaş içinde sağı solu aramayan, kanın nasıl “yapılamayan” hayati bir ihtiyaç olduğunu ve sadece insandan edinebileceğini bilmeyenler; Beşiktaş Çarşı Grubu önderliğinde süregelen kan bağış kampanyasının önemini de bilemezler. Belli ki çarşı kansızlığa da karşı. İstanbul’da başlayıp tüm Türkiye’deki çarşılara “bulaşan” bu toplumsal duyarlılığın herkese sirayet etmesi tek dileğimizdir. Başına gelmeyen bilmez, başa gelmeden “bilmek”, bilseniz nasıl huzur verir..Teşekkürler Çarşı..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: