Olimpiyat’tan Trabzon Geçti!

01 Mayıs 2008 Perşembe
BELEDİYE’NİN ÖĞRETTİĞİ

Trabzonspor açısından bu maçın skor yönünden çok da önemi yok malum. En iddiasız olduğu maça bile şampiyonluğa oynayan takımlardan çok seyirci çeken Trabzonspor sevgisi, aslında şunu anlatıyor: Ben Trabzonsporum, beni sevenlerle aramızda koşulsuz bir sevgi vardır ve bu sevgi futbolla sarmalanıp bir hayat biçimine dönüşür. Taraftarımla aramızdaki sevgi, mevcut taraftarlık tanımlarıyla anlatılamaz, haliyle anlaşılamaz.

Maç yorumuna geçmeden, ligin iddiasız iki takımına da, kora kor mücadeleleri için futbol adına teşekkürlerimizi gönderelim.
Maç orta hakemle Hüseyin arasındaki yorum farklarıyla başladı, haliyle hep hakemin dediği oldu. İBB ilk kornerinde ilk Trabzon defans hatasını ve ardından golü buldu.
Çift santrfordan biri Ergin de olsa, Umut’un veriminin nasıl arttığını üst üste yaşanan pozisyonlar ve iki golle hep birlikte izledik. Teknik adam doğrusu, vasat isimlerle bile futbol doğrularını buluşturabiliyormuş, demek ki.

Maçın yıldızı hiç kuşkusuz Tayfun’du. Adriano’ya ters ayakla yaptığı penaltılık müdahale hakem yanlışıyla kişisel istatistiklerine kaydını düşmese de bu oyuncunun hakkını teslim etmemiz gerek.
Uzun sakatlığı sonrası ilk kez forma giyen Musa Büyük, hücum yönüyle ne kadar zenginse, savunma konusundaki eksiklikleri de o kadar eksik bir oyuncu fotoğrafıyla uzun bir ara vermişti. Böylesi ağır bir sakatlık sonrası yine de çok başarılı bir dönüş olarak algılanabilecek Musa Büyük performansı, savunma melekelerinin geliştirilmesiyle, sağbek ihtiyacını sonlandırabilir.

İBB de başta Erman olmak üzere tüm takım alkışı hak ediyor.

Sahi bu yıl Trabzonspor’u hiç bu kadar iştahlı ve hızlı oynarken izlediniz mi??

Volkan Konak”ın Basın Toplantısı

Karayemiş tesisleri üzerinden, kendi kalene gol atarcasına, başlatılan suni gündemle bir kez daha gerçek gündemini öteleyip kaynamaya başlayan Trabzon Kazanı, Volkan Konak”ın Trabzon Gazeteciler Cemiyeti”ndeki açıklamasının ardından, umarız ki, durulur. Zira Trabzonspor”un gerçek gündeminin adresi Trabzon”da değil Ankara”dadır!
Sahibi malum Kulüpler Birliği”nin malum temsilcileri Cavcav ve Mamur”un başı çektiği grup; takımlarının sahip olamadığı taraftar ( ekonomik güç- satın alma gücü-adam sayılma) ayak oyunlarıyla sahip olabilmek için yeni bir adım attılar.
Dünya”nın hiçbir yerinde müşterisiz meta olmaz. Eskilerin deyimiyle; �Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayiidir�. Futbol pastasından hak etmedikleri payı isteyen Cavcav ve Mamur”a; satın aldıkları decoder kadar pay önerilse ne derler sizce? Söyleyeyim; teklifin yapıldığı yerden öyle bir hızla kaçarlar ki, ayaklarının izi gerilerine düşer..Niye bilir misiniz;

Resmi kayıtlara göre Kayserisporlu ya da Gençlerbirliğili taraftarların satın aldıkları decoder yüzdesi, rakamlar zavallılaştığı ve çoğu zaman �yekün teşkil etmediği� için kaydını bile düşüremez ligin hesap defterine. Ama, mesela 25 yıldır şampiyon olamadığı için her fırsatta
büyüklüğü, kompleksle, tartışma konusu yapılan Trabzonspor taraftarının decoder oranı ise % 17″den fazladır. Ekonomi politiğin şaşmaz defterinden bakarsak, mevcut paylaşımın bile Trabzonspor camiasına haksızlık olduğunu söylemek için biraz hesap bilmek biraz da adam olmak yeterlidir.

Mahmut Aksu”nun Verdiği Söz

Trabzon başlıklı bir tartışmanın �hesapsız� iki tarafından biri olarak tanıştığım Trabzonspor Yöneticisi Mahmut Aksu”dan, içimi hercai menekşe bahçesine dönüştüren bir müjde aldım, ki paylaşılası..

Yazılarımı az çok takip edenler bilir ki; şehrin ve takımın yeniden ayağa kalkış sürecine girmesi için önkoşulum �Besleme Taraftarların� kulübün yakasından düşürülmesiydi. Bu tür taraftarlar için benden önce �besleme� tanımlaması kullanılmış mı bilmiyorum, sanmıyorum da hatta. �Beslemeliğin�, taraftar kimliğimizi ve aidiyet duygumuzu dumura uğratan kanserli bir virüs olduğunu düşünüyor ve bu yüzden ilk halledilmesi gereken hastalık olduğunu sık sık dile getiriyorum. İşte bu nedenledir ki, sayın Aksu”nun � Artık Trabzonspor tribünlerinde biletsiz tek bir kişi bile oturamayacak, tek kişiye bile bedava bilet verilmeyecek, bu konuda sizin aracılığınızla tüm camiaya söz veriyorum� cümlesi benim gibi hesapsız gönüldeşler için erken bir bayram armağanıdır. Bu sözün takipçisi ve sözünün arkasında durabildiği ölçüde de Mahmut Aksu”nun destekçisi olacağım.

Transferler..

Yavuz Saltık ve Nevzat Aydın”ın birlikte hazırlayıp sundukları �Öteki Trabzon”da� transferler tartışılırken, adı geçen bazı oyuncuların yaşlarının soru işaretleri yarattığı görüldü.
Sadri Şener”in seçilmeden önce söylediği gibi, şampiyonluğu kovalayan bir kadro kurulacaksa, ki kurulmalıdır, transfer edilecek futbolcuların yaşlarına değil performans ve kalitelerine bakılmalıdır. 25 yıldır evine yeni bir �gelin� getiremeyen Trabzon, yarışmacı olmak zorundadır. Şu ana kadar ki transfer çalışmaları , yönetimin de bu düşüncede olduğunu ve takıma direkt katkı yapacak isimlerle görüşüldüğünü biliyoruz. Adı geçen onlarca oyuncu içinden sadece Manisa”da oynayan Burak Yılmaz”a muhalefet şerhi koyabilirim. Bu şerh, oyunculuk yeteneklerinden ziyade, ahlaki kaygılardan beslenir. Malum bu oyuncu, eliyle attığı golü kabul etmek yerine inkar yolunu seçmiş ve ekran başındaki milyonlarca futbolsevere bilerek yalan söylemekte bir beis görmemişti. Benim Trabzonspor”um da eliyle gol attığını inkar eden, rakibinin emeğine saygısızlık eden futbolcuya yer yoktur, olmamalıdır. Futbol sadece futbol değil midir bilemem, ama Trabzonspor, asla, sadece Trabzonspor değildir.
Ceyhun Gülselam ve Colman transferleri bitti denebilir, Cernat konusunda teknik ekibin alternatif bir isim nedeniyle beklemede olduğunu, Hırvat golcü ve İsveçli stoperin de Trabzon”da oynamaya hazır olduklarını, �teknik ve sosyal� bazı sorunların aşılması halinde bu transferlerin de bitirileceğini söyleyebiliriz.

Kezman”a saldıranlar futbolsever mi?

Kendi oyuncusunu dövme konusunda deneyimli iki kulübümüzden biri olan Fenerbahçe, tarihinin en başarılı sezonunu yaşarken bile bu çirkinlikle yeniden yüzleşebiliyorsa, şapkalarımızı önümüze koyup düşünme vakti gelmiş de geçmiştir. Kezman”ın Fenerbahçe”yi hedeflediği noktalara taşıyabilecek bir santrfor olmadığını benden çok yazan olmuş mudur bilmiyorum. Ama aynı Kezman son derbide sarı lacivert formanın hakkını veren ender birkaç futbolcudan biriyken, tesislerde uğradığı saldırı sadece sağduyulu Fenerbahçeli çoğunluğun değil, mesela benim gibi futbolseverlerin de içini acıtmıştır. Tesellimiz, Fenerbahçe camiasının hem tüzel hem de taraftar kimliğiyle bu saldırganlara anında tepki vermesi Kezman”a sahip çıkmasıdır.

Ercan Saatçi Ne Demek İstedi?

Ercan Saatçi”nin yazar kimliğini sorgulayacak değilim, sanatçı kimliği zaten alanıma girmiyor.

Saatçi”nin, Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası �sarı-kırmızıyı anladık da, yeşil renk ne anlama geliyor� mealindeki açıklaması adresini bulmakta gecikmedi. Galatasaray camiası, �pkk� iması taşıyan bu açıklamayı şiddetle protesto ederek, elbette haklı olarak, Saatçi”ye yönelik tepkilerini dile getirdiler. Anlaşılmaz bir şey yok..

Bu ülkede, Atatürk dahil, herkes eleştirilebilir, eleştiriliyor da zaten. Ercan Saatçi de, belli ki maksadı aşan bu �merak giderme� sekansından oldukça rahatsız olmuş ve suskunluğunu koruyor.

Beni geren şu; Be kardeşler Ercan Saatçi”yi sevmiyor olabilirsiniz, yazarlığını ve yazar oluş biçimini de onaylamıyor olabilirsiniz, ona da eyvallah, Ve fakat, herhangi bir insanı bir �hatasıyla� eleştirirken, ne diye bel altından vurmaya çalışırsınız? Evet Ercan Saatçi , Ertuğrul Özkök”ün damadı olmasaydı Hürriyet”te yazar olamayabilirdi, bunu söyleyebilir ve eleştirebilirsiniz. Ama bu eleştiriyi yapmak için, en zayıf anını beklemek ne kadar �erkekçe?�

Medya değil, kıçına ak düşmüş kurtlar sofrası..

MÜNFERİT!

İstanbul”da mukim �Beyaz Türkler Sinema Kulübü�ne üye olmayan sinema emekçilerinin elinden çıkan �MÜNFERİT� filmi 9 Mayıs”ta 9 Amerikan Filmiyle birlikte vizyona giriyor. Türk Sinemasında daha önce denenmeyen �Kara Film� çalışması olan MÜNFERİT; Dersu Yavuz Altun”un yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı filmi. İdil Fırat, Ali Erkazan ve Mahir İpek”in başrollerde yer aldığı filmin görüntü yönetmeni �Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak�ın da görüntü yönetmeni olan İlker Berke. Amerikan emperyalizminin öncü kuvveti olan �Holivud� sinemasının bıkkınlık veren örneklerinden biri ya da ilk �kara filmimiz� MÜNFERİT! Seçim sizin, ama iyi seçin�

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: