09 Haziran 2008 Pazartesi
(ARDA VE GÖKDENİZ’LE BAŞLA(ma) HOCAM
Futbol terazisinin bir gözüne İsviçre’yi diğerine Türkiye’yi koysak, İsviçre alçak basınç-yüksek basınç uzmanı olur bulutlarla arkadaşlık eder hocam. Belli ki ilk maçta düşündüklerinizin hiç biri olmadı. Eleştirmek en kolayı biliriz, ama özeleştiri en zorudur hocam, hele sizin için bu daha da zor bunu da biliriz. Keşke arkanızda Metin Tekin, Oğuz Çetin ve Müfit Erkasap gibi “hınk deyiciler ve büyüksün abi”ciler değil de, Ünal Karaman gibi bir “adam” olsaydı, ama artık çok geç. Hocam, gördünüz işte ilk maçta, bu oyuncu yapısı ve oyun anlayışıyla olmuyor. Lütfen işinize karışmak gibi algılamayın ama, dar alanda rakibi oyundan düşürecek bir yetenek ve belki de tek özel adamımız Arda ve rakip kaleye direk gidebilecek tek oyuncumuz Gökdeniz’le başlayın hocam, Hamit’i de bu iki ismin ortasına koyun, siz de rahat edin biz de hocam..Lütfen.
Ha bu arada hocam, Emre Belözoğlu gerçekten sakat mı? )
/ Dedik (maçtan önce)ama, öylesine bir yağmur başladı ki, saha koşulları bu iki dar alan ustasını da sıfırladı. Sol kanatta Balta Hakan’ın alkışlanası duruşu ve kişiliğine rağmen zavallılığı, milli umut Servet’in acizliği, usta ayak Tümer’in halı saha topçusu görüntüsüyle ilk yarıyı bitirdik. Kulübeye bakıyorsun, Semih dışında golcü, Kazım dışında bu saha koşullarının aradığı ikinci bir adamın yok. Kusura bakma da hocam, bu ülkeyle kimse böyle alay etmemişti.SEMİH VE ARDA’YA DUA EDELİM
İkinci yarıyla birlikte yağmur durunca Arda sahne aldı. Bu yüzden Arda’nın oyundan alınmayışı (iyi ki Tümer uyurgezer gibi oynuyordu da o çıktı) büyük şans oldu ve Arda sazı ele aldı. Sonrasında Semih’in oyuna ağırlığını koyuşuyla oyun üstünlüğü tamamen bize geçti. Semih’in takıma ve oyuna katkısını attığı golle ölçmeye kalkanların futbol bilgisinden şüphe ederim. Defans hattımızın akıl almaz hatalarına rağmen kaleci Volkan, Semih ve Arda’nın muhteşem performansları gitti denilen maçı bize çevirdi. Maçı birlikte izlediğim efradıma, oyun 1-1 iken ve Volkan yüzde yüz bir topu çıkardıktan hemen sonra, “biz bu maçı 90 artı 1 de Arda’nın atacağı golle kazanacağız” dedim, desem, kaçınız inanır? Sadece Kadir inanır demeyin, en az 10 müridim var şu anda:))
Ganyan arkadaşım Semih; Arda ve Volkan başta olmak üzere tüm arkadaşlarını topla ve şu Çek’i de nakde çevir. Terim’den değil, sizlerdendir beklentimiz..SKANDAL!
Gelelim gecenin en düşündürücü anına. Dakika 80 küsür, oyun 1-1 devam ediyor ve milliler Nihat’la bir serbest atış kullanıyor. Tüm uzunlarımızı rakip ceza sahasına yığılıyor ve Nihat’ın ortası rakip defanstan sekiyor, Hamit topu kaptırıyor kontratak yiyoruz. Defansımızda sadece garibim Mehmet Topal 3 İsviçreliyle baş başa kalıyor. Atak gelişiyor ve Hakan Yakın’ın görece “kötü”şutunu da, ardından gelen ikinci şutu da Volkan’ın mucize kabilinden kurtarışına tanık oluyoruz.
Soruyorum;
Bu harika kurtarış olmasaydı şu an neyi konuşuyor olacaktık?
Milli Takımımız için beraberliğin (Ve belki galibiyetin), son maçta Çek Cumhuriyeti’ni yenmek zorunda oluşumuz gerçeğini değiştirmediğini teknik kadro bilmiyor muydu?
Şayet Biliyordular ise; milli takımı ailece hücuma çıkaran emir kimden geldi?Özetliyorum ve Fatih Terim’e soruyorum;
Hocam oyunun bitmesine birkaç dakika kala, rakibe 3’e 1 yakalanma ve şampiyonaya veda etme pahasına tüm takımı hücuma göndermek kimin fikriydi? Yoksa, beraberlikle (belki de galibiyetin- şaibe var) aslında aynı sonucu doğuracağını, yani her iki olasılıkda da Çek’leri yenmek zorunda olabileceğimizi, teknik kadronun çok büyük satreteji hatasıyla 84. dakikada 2. golü yiyerek maçı kaybetseydik turnuvaya veda edeceğimizi bilmiyor muydunuz?
Bu bomba elinizde sayın Terim..Lütfen akılcı bir yanıt bulun!!!
TERİM’İN BASIN TOPLANTISI
Sayın Terim’in şakülünün kaydığını, adalet terazisinin ayar tutmadığının son örneğini basın toplantısında izledik. Dahi hocamız, oyuncuların performansından söz ederken, benim de karakterine çok gücenip, sevdiğim Tuncay Şanlı’dan, berbat performansına rağmen, övgüyle söz edip, Hamit için “eksik” demesi çok manidar ve bilinçaltının ifşasıdır aslında. HERKES EKSİK BİR SEN TAMAMSIN HOCAM! Bu oyuncuların hocalarına inancı kalır mı bilmiyorum, ama benim kalmamıştır artık. Dramatik bir finale koşar adım gidiyorsunuz..FEDERASYON BAŞKANININ GAFI
Maç sonrası röportajlarda Federasyon Başkanımız görüş belirtiyor ve yukarda değindiğimiz son maç berabere biterse ihtimaline hazır olmadığınıu belgeleyen açıklamasını bir de cehaletle taçlandırıyor. Diyor ki; ” Son maçımızda Çekoslavakya’yı yenmek zorundayız”Çekoslavakya değil sayın Başkan, Çek Cumhuriyeti. 10 yıl oldu neredeyse, siz nerede yaşıyorsunuz??
******************************************************************
Fatih Terim eleştirilerinin pek çoğunun, en zayıf anı kollayan sinsilik çukurundan beslendiğini elbet biliyoruz. Sayın Terim”e; �görece� en güçlü olduğu anlarda bile eleştiriler getirmiş ve mümtaz Türk medyası dudak kenarında izler bırakan �yalama� dizeleri kurarken de Terim”e dair düşüncelerini �hür ve hesapsız�ca paylaşan biri olarak içim çok rahat.
Bu yüzdendir ki; gardı düştüğü an bir anda Terim düşmanı kesilen ve karşısına dikilen �usta gazatacılar�ın gözümde zerrece değeri yoktur. Eğer ben de birçokları gibi Terim başarılıyken �imparator, en büyük, var mı yaw daha büyüğü� diyenlerden ve en zayıf anında başına çullananlardan olsaydım, zaten Trabzonsporlu ol-a-mazdım.
Bizim kişilerle işimiz olmaz, bizim misyonumuz kişiler üzerinden yürütülen �benim adamım iyidir, ötekiler tu kaka� vandalizminin topluma verdiği zararı aklımızın yettiğince tüm toplumla paylaşmak ve insanların bozuk para gibi harcandığı düzene son vermektir.
Şenol Güneş”e karşı yürütülen �linç ve yok sayma� kampanyasının hangi kompleks bataklığından beslendiğini elbet biliyoruz. Ve bu �çirkinliği� yaşamış acısını içinde hissetmiş kişiler olarak sayın Terim”e yönelik acımasız eleştirileri göğüslemek de, korkarım, yine bize düşecek. Zira Türk medyasının ahlak çizgisi ayar tutmaz bir zigzag eğrisine dönüşeli çok olmuştur.
Sanırım hiç kimse, Fatih Terim”in başarısız olmak üzere bir takım kurduğunu düşünmüyordur. Yıldıray, Fatih Tekke, Mehmet Topuz, Mehmet Yıldız ve Ümit Karan gibi üst düzey form ve yetenek sahibi isimleri milli takıma almadığı için benden fazla eleştiri getiren oldu mu onu da bilmiyorum. Hatta yazmaktan imtina ettiğim şeyler de olmuştur, ama hiç biri, eleştiri sınırlarını aşıp hakaret etme hakkını vermez..
Bu takımın Türk Milli Takımı değil, Fatih Terim”in milli takımı olduğunu sayısız kez yazdım. Maalesef bu düşüncem güçlenerek sürmekte ve Fatih Terim fotoğrafı yara almaya devam etmektedir. Sayın Terim”in kafasında elbette ki bir oyun planı ve strateji vardı. Portekiz maçında bu planlar tutmamış olabilir, bizlere düşen İsviçre ve Çek maçlarında Terim özelinde Milli takımımıza pozitif enerjimizi hissettirmektir. Kaldı ki, Sayın Terim”in en büyük şanssızlığı; İstanbul basını gibi anında �satan� bir medyaya sırtını yaslaması ve ekibinde sözünü dinleyebileceği ikinci bir ismin olmamasıdır. Tek adamlar, kaçınılmaz olarak yalnızlaşır..Ve Terim yalnızlığı, paylaşılası türden de değildir, maalesef.
�TRABZON TARAFTARI NASIL OLMALI”
Beklenenin ve alışılmışın aksine bu yılın transfer şampiyonluğunu Fenerbahçe”den devralan Trabzonspor yönetiminin başarılı çalışmaları taraftarı da ateşledi. Lig Tv de �Öteki Trabzon� programını yapan çok değerli araştırmacı arkadaşım Yavuz Saltık, bazı taraftarların transfer kampanyası başlattığını ve bu kampanyaya neden destek vermediğimi söyleyerek katkı yapmamı, yani buraya yazmamı, istedi. Doğrusu haberim yoktu, Yavuz taraftar sitelerinde konuyla ilgili haberi bulabileceğimi söyledi. Adını verdiği sitelerden birine girmemeye yemin edecek kadar �yalan-iftira� tiksintisinde olduğum için, karakterlerine güvendiğim kardeşlerimin öncülük ettiği http://www.6t1s.com sitesine girdim. Sitede gördüğüm bir yazı-haber üzerine öyle sevindim ki, anlatılası değil. Recep Balta nam kardeşimiz, bir otobus yoılculuğu sırasında bordo � mavi formalı 13-14 yaşlarındaki bir delikanlıya rastlamış ve cep teliyle fotoğrafını çekmiş. Ve sormuş bu �delikanlı�ya;
– Takım bunca başarısızken bordo � mavi formayla nasıl okula gidiyorsun?�Şu yanıtı; �adam�lığı , geride bırakılan yaşla, banka hesabındaki para veya kartvizitindekİ sıfatlarla edinilebilecek bir şey zannedenlere gönderiyorum. Balta Recep bu çocuğun telefon numarasını almadıysan yedim seniJ
Dikkatli okuyun şimdi;
�”Trabzonspor’u başarılı olsun diye tutmuyorum, başarılıyız diye ortalarda gezinen takımların başarılarından yaşayalım istemem, bizim yıldızımız alınteri onlarınki gibi değil, birde mümküse herkes Trabzonsporlu olmasın, bizim farkımız belli olsun”
Ula uşak yerum senun ballaruni. İşte Sedat Tunalı işinden gücünden olma pahasına yazılar yazıyorsa, senin içindir �girmizi yanakli ballim� benim..Senin sayende Robbie (Robert Bernard) Fowler”lar yaratacak ve bu ülkenin �spor� iklimini hep birlikte temizleyeceğiz..
HOLLANDA – İTALYA: FİNAL GİBİYDİ
Bir futbolsever olarak Van Basten ve Donadoni’ye teşekkür borcum var. Ödeyelim..
Maç öncesi tipik bir “italya” sıkıcılığına hazırlamıştım kendimi, ama maç başlayıp portakal şöleni herkesi sarmaya başladığında, mavilerin de rakiplerinden hiç aşağı kalmadığını gördük. Donadoni’ye, son yılların en keyifli İtalya’sını izlettirdiği için ayrı bir teşekkür daha etmeli,sırası gelmişken.
Hollanda, yıldızlar topluluğundan nasıl bir “takım” yaratılabileceğini müthiş performansıyla akıllaraq kazırken, bu turnuvanın bir numaralı şampiyon adayı olmuştur artık. 3 farklı yenilgiye rağmen İtalyan takımı da modern futboldan örnekler verdi. Umarım ki, final maçı da bu denli keyifli ve unutulmaz olsun. Bu grubun diğer iki takımı Fransa ve Romanya’nın, maviler ve turuncuların yanında hiç şansı olmaz, kimse kusura bakmasın.
Bir kez daha; teşekkürler Hollanda, iyi ki varsın İtalya..TARAFTAR DEDİĞİN…
Trabzon yönetiminin övgüye değer performansıyla yıllar sonra “ayağa kalkan” Trabzonspor taraftarı, çorbada tuzumuz bulunsun şiarıyla “Takımına bir yıldız da sen kazandır” kampanyası başlattı. Trabzon ve Trabzonsporun hesapsız gönüldeşlerinden tv programcısı Mustafa Kahraman ve arkadaşlarının öncülük ettiği kampanyadan elde edilen gelirle Trabzonspor’a bir “yıldız” oyuncu transferi hedefleniyor. Trabzonspor’la organik bir ilgisi olmayan ve tamamen sivil inisiyatifle gelişen bu hareket desteklerinizi bekliyor.TRABZONSPOR KULÜBÜ DERNEĞİ
BANKA HESAP BİLGİLERİ
BANKA ADI ŞUBE ADI ŞUBE KODU HESAP NO HESAP CİNSİ
DENİZBANK TRABZON 9035 459211-485 YTL
DENİZBANK TRABZON 9035 459211-392 EUR
DENİZBANK TRABZON 9035 459211-391 USD
TEB TRABZON 91 254188 YTL
TEB TRABZON 91 102153 EUR
TEB TRABZON 91 102152 USD
GARANTİ TRABZON 158 6297843 YTL
GARANTİ TRABZON 158 9093410 EUR
GARANTİ TRABZON 158 9095000 USD
ÖNEMLİ NOT
BU HESAP NUMARALARI TRABZONSPOR KULÜBÜNE AİTTİR.KİŞİ VEYA BAŞKA KURULUŞLARLA ALAKASI YOKTUR. TRABZONSPOR”UN BİLGİSİ DOĞRULTUSUNDA KULÜPTEN ALINMIŞTIRZİCO DA GİDERSE…
Teknik adamlığını tartışacak değilim, yetersiz olabilir kimilerine göre, kimilerine göre de bir dahi sayılabilir, mümkündür.
Lakin, Zico’nun “adam”lığı ve insanlığını çok ararız..Şu yoksul ülkemize izi düşmüş ender güzel adamlardan biriydi Zico ve elbet çok daha uzun bir yazıyı hakediyor.
Bir Cevap Yazın