25 Ağustos 2008 Pazartesi
Trabzonspor yönetiminin insan üstü çabasıyla maça yetiştirilen Avni Aker tribünlerini dolduran Trabzonsporluların futbol keyfi olarak olmasa da galibiyet keyfi ve oyun heyecanını bolca yaşadığını söyleyebiliriz.
De Nigris, Neca ve Özer Hurmacı gibi futbolun “gol” yönüne yatkın ve beceri düzeyi ortalamanın üstündeki oyuncularını kulübeye mahkum eden Ankaraspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman beni düş kırıklığına uğrattı. 1-0 geriye düştükten sonra 10 kişiyle buldukları pozisyonlar, Kocaman’ın “yanlışının” da belgeleriydi.
Rakip teknik direktörün oyunu beraberlik üzerine kurması ve Trabzon orta sahasında özellikle Colman’ın kötü bir gününde olması oyunu orta sahasız bir mücadeleye dönüştürdü. Egemen-Song çiftesinin hatasız oyunu Tolga’yı rahat ettirirken, sağbek Serkan’ın balsız oyunu sağ kenarı etkisiz kıldı. Sol bekte klas bir görüntü veren Cale, fizik olarak biraz daha güçlendiğinde Trabzonlular yeni bir Abdullah Ercan’la buluşabilir.
Ankara’nın “dişe diş, kora kor” mücadelesi karşısında yetenekli ayaklarını devreye sokmakta sıkıntı çeken ev sahibi, Yanal’ın prensi Selçuk’un enfes vuruşuyla duvarı yıkmayı başardı ve 2 yıl aradan sonra lige 3’lük bir giriş yaptı. İlk maçlar her zaman zordur ve oyuna dair eleştirilerde biraz cimri olmakta yarar var, nihayetinde 2-0 kazanılmış bir oyundan söz ediyoruz.
Ersun Yanal, Hüseyin’le başlayarak, en azından beni, yanıltmadı.
Çimşir, Avni aker çimlerine taşıdığı performansıyla gecenin adamı olurken, müzmin sevmeyenlerinin ne kadarını üzdü bilemem ama “gerçek”
Trabzonsporluların antipatileri olmasına rağmen bu geceki Hüseyin’i alkışladıklarını düşünüyorum.
Daha güzeli atılana kadar Selçuk’un golü için çıkardığım şapkamı masanın üstüne bırakıyor ve maçın hakemi Cüneyt Çakır’a dostça bir öneride bulunmak istiyorum; Sayın Çakır, yüzünüze de yansıdığı gibi özünde çok iyi bir insan olabilirsiniz, mesela çok iyi bir baba olduğunuza eminim, çok iyi bir eş, arkadaş, damat, müdür vs… Ama hocam hakemliğiniz tatmin edici değil, lütfen zorlamayın.
Son sözümüz Ankara’nın Liberyalı oyuncusu Theo’ya olsun; Hüseyin’in bileğini kıramadın diye üzülme sakın, kendini göstermek isteyen her “çaylak” gibi senin de hedeflerin var belli ki, sakın yılma nasılsa bir gün başarırsın! Baksana bu “taammüden kırma” hamlene rağmen FİFA hakemi sana direk kırmızıyı bile gösteremedi. Durmak yok, yola devam!!!
Bir Cevap Yazın