2/11/2008 ·
BU TAKIM LİDER!
Trabzonspor iyi futbol oynamıyor evet,
Trabzon’un hala çook eksiği var, ona da evet,
Bazı oyuncular hala asıllarıyla değil 2.dublörleriyle sahne alıyor, ona da evet.Peki bu takım nasıl oldu da bu ligin lideri olabildi?
Hakemler yardım etti desem, geri nahiyelerinizle güleceğinize eminim
Rakipler ciddiye almadı desem, her rakibin kasaplaşmasına en çok şahitlik eden de Trabzonsporlular oldu
Şans kalıyor geriye, eh şansın zaman zaman Trabzon’un yanında olduğunu elbette kabul etmek gerke, lakin şans, onu en çok zorlayana güler yüzünü.Yani, evet kötü oynadığımız çok oldu, ama biz kötü oynarken sanki rakiler resital sundu. Futbolu az çok okuyabilne herkes biliyor ki, Trabzon’un kaybettiği Galatasaray maçında kalesinde Sylva olsaydı 3-0 lık skor tersine de dönebilirdi. İstanbul medyasındaki çakalları anlamak kolay, kolay olmayan Trabzon’dan yükselen “iştahlı” eleştirilerdir. Ağır olun yahu, alın işte Mustafa Denizli’yi de gördük, biraz sabredin, uyanın, bu takım ligin lideri..
Eski yazılarımdan birinde Ahmet Suat Özyazıcı sohbetlerinden kalan “Tutanın ve atanın iyi olursa maç kazanmak zor olmaz”dan refere olan ‘atanı Umut tutanı Tolga olan takım kolay maç kazanamaz’ başlıklı yazımı hatırladım. Derdim ben demiştimci kolaylığı değil. Kaldı ki aynı şeyi farklı şekillerde onlarca yazar yazdı, söyledi.
Soru şu; Trabzon’un kalesinde bir ‘kaleci’ değil de, sıradan bir file bekçisi olsaydı bu maçın skoru tam tersi olmaz mıydı? Yanıtı biliyoruz, Senegalli kaleci en az 3 yüzde yüzlük pozisyonu çıkararak takımını ayakta tutmuş ve rakibin direncini kıran adam olmuştur. Rahat rahat söyleyebiliyoruz ki; kaleciler değişse Trabzon farklı mağlup olurdu. Umarım bu maç, özellikle kaleci konusunda ‘anlaşılmaz bir ısrar’ içinde olanlara ders olarak kaydını düşmüştür.
Lig TV spikerlerine göre 6-7 bin görüntülere göre 15 bin Trabzonsporlu futbolseverler ilk yarı boyunca belediye sondaj çalışmalarını ve Sylvia direnciyle karşılaştı. Bir türlü kumaşına uygun bir performans sergileyemeyen Geronimo Colman’ın, klasına uygun pasına, günah keçisi Tayfun’un derslik kontrolü ve vuruşuyla 1-0 öne geçen Trabzon, buna rağmen oyunu domine etme rolünü sahaya yansıtmaktan uzaktı. Umut’un santrfor özellikleirni unuttuğunu ve giderek Raşit Çetiner vakasını son şansı olarak kullanacağına olan inanç giderek güçleniyor. Leman dergisinin ‘ne işim var lan benim burda abi’si Gökhan Ünal’ın sıkıntısını herkes görüyor ama Ersun Yanal bu sorunu çözmek için henüz hiçbirşey üretmiyor. Giray beklentilerin altında, Egemen sol kanatta ne kadar oynayabilirse o kadar, Song biraz toparlanmış bir görüntü verdi.
Bu maçın 3 puandan daha önemli kazanımı, Senegalli kaleci Sylvia ile kronik kaleci sorununun aşılacağına dair çok güçlü bir umudun yeşermesi olmuştur. Sıra geldi 2 numaraya.Belediye takımlarına karşı bir önyargım olduğunu izleyenler bilir. İstanbul’da yaşayan Bir Trabzonsorlu olarak favorisi olduğumuz bir İstanbul takımının ligde olması hiç de fena değil. Lakin, ülke kaynakları açısından bakıldığında, kısa sürede layık oldukları yere, amatör lige dönmelerini arzu ederim. Bu fotoğraf ligden düşer mi derseniz, düşmez..
Cüneyt Çakır, babasının hakemliğinin üzerine koyamazsa sıradanlığı aşamayacak bir duruş sergilemeye devam ediyor. Türkiye’de işinizi yürütürsünüz elbet, lakin orada da kalırsınız.
Zaman zaman sansüre uğrayan yazılarım oluyor,( başta Sancak ailesi olmak üzere Hamza Mısır özelinde Taka ailesini ayrı tutuyorum, ) bu sansürlü yazılarımı sedattunali.blogcu adresinden ve http://www.gazeteport sayfalarından takip edebilirsiniz..
Bir Cevap Yazın