Sedat Tunalı

Klişedir hani; İyi futbol iyi futbolcularla oynanır.
Çok doğru bir tespit olmakla birlikte, takım hedefleri penceresinden bakıldığında eksik bir cümledir.
Evet iyi futbol iyi futbolcularla oynanır, ama mesela şampiyon olmak için iyi futbolculardan çok daha fazla, iyi bir yönetimin önderlik ettiği bir “camiaya” sahip olmak gerekir.
Yani, şahsen futbol takımlarından çok yönetimlerin şampiyon olduğuna inanırım.
Bu inancımın oluşmasına en büyük katkıyı Fenerbahçe başkanlarından Ali Şen yaptıysa da, en az Şen kadar , Ergun Gürsoy, Aziz Yıldırım ve Sinan Engin’in de inancım üzerinde emekleri olduğunu söylemeliyim.

Trabzon takımının, kahır ekseriyeti şaşırtarak ilk yarıyı zirvede tamamlaması, kabul etmeliyiz ki camia için hoş bir sürpriz oldu. Rakiplerine karşı zaman zaman “kasti” faulleri nedeniyle transferini yanlış bulduğum Song ve en isabetli yerli transfer diye sevincimi yazıya döktüğüm Egemen arasındaki uyum, bugünkü zirve fotoğrafının en güçlü nedenidir. Futbol yorumunun her geçen yıl biraz daha “sağlam defans” öncülüyle yapılması, Trabzonspor açısından da işleri biraz daha kolay kıldı. Beklenenin üzerindeki stoper uyumu, Trabzon takımının sezon sonuna kadar bu yarışın içinde tutacaktır.

Soru şu;
Trabzon camiası açısından, sezon sonuna kadar bu yarışın içinde olmak yeterli olacak mıdır? Beklenmedik skortif başarı, belli olmuştur ki bu sorunun yanıtına “evet” denme olasılığını neredeyse sıfırlıyor.Rakiplerin beklenmedik puan kayıplarıyla desteklenen tablo, artık şampiyonluk ya da en azından ikincilik dışındaki bir derecenin kabul edilemeyeceğini gösteriyor.

Bu durumda ne yapmalı?
Çok basit!
Trabzon takımı pas trafiğini kurma becerisine ve tecrübesine sahip bir orta saha ve değişken bir orta-hücum oyuncusuyla 24 yıllık rüyayı beklenmedik bir sezonda gerçeğe dönüşebilir.

Gazetelerden okuyunca ilgililerle konuştum, son durum şudur;

Yusuf Şimşek, Özer Hurmacı, İbrahim Akın ve Engin Baytar dörtlüsünden en az ikisi, ki biri mutlak olarak Yusuf olmak kaydıyla, gerçekleşebilir.
Kişisel olarak, Mehmet Topuz ve Özer Hurmacı transferlerinin bu takımı hedefine ulaştıracağına inancımı belirtip; Topuz transferindeki zorluk nedeniyle “palyatif” bir çözüm olarak adı anılan kişileri de makul karşıladığımı ekliyorum.

Ama en başta söylediğimizi bir kez daha yineleyerek;
İyi futbol iyi futbolcularla oynanır, ama şampiyonluğu iyi yönetimler kazanır!
1.5 metrelik ofsaytı gör-e-meyen yan hakemin faturasını Tahkim’e kesmeye kalkarsanız, sadece kendinizi kandırırsınız. Sorun çok daha derindedir..

Bu arada, “bu yazıyı saklayın” başlığıyla çıkan Erman Toroğlu yazısını okumayanlar mutlak okusun.

GÜNEBAKIŞ’TA İÇİMİZİ ACITAN BİR HABER.
Almanya’da yaşayan ve tek arzusu Trabzonspor’u şampiyon görmek olan 18 yaşındaki Trabzonsporlu Hamdi Hakan Kocaman ani bir kalp krizi sonrası aramızdan ayrılmış. Mekanı cennet olsun açmadan solan çiçeğimizin…
Hamdi gibi milyonlarca Trabzonsporlunun tek arzusu takımlarını şampiyon görmek sayın Şener. Ve Trabzonspor son yıllarda hiç bu kadar yakın olmadı şampiyonluğa..Lütfen gerekeni yapın ve Hamdi canımız gibi milyonlarca Trabzonsporlu “kadersizin” başları dik yürümeleri için onlara güç verin. İşgal ettiğiniz makam, talihsiz Hamdilerin gözündeki en yüce makamdır, lütfen o makamı doldurun ve unutmayın ki hedefleri ne kadar büyük tutarsanız, arkanızdaki güç o kadar fazla olacaktır.

TARAFTAR PROTESTOSU VE OGUN SAMAST
Bir grup Trabzonspor taraftarının federasyon binasına siyah çelenk bırakma eylemine tanık olduk. Trabzonspor sevgisini, kişisel hesap batağına sokmadan içinde büyüten ve yaşatan her kim ise, bizim de ilelebet kardeşlerimizdir. Bu duyguyla orada toplanan kardeşlerimi gösterdikleri demokratik tepkiden dolayı içtenlikle kutluyorum. Bu işin “güzel” tarafı. Lakin; Vatan gibi pireden deve yaratmaya hevesli İstanbul ceridelerine “haklı” malzeme vermek için, Ogün Samast ve Yasin Hayal’den daha iyi örnekler düşünülemezdi.

FENERBAHÇE ORHAN GİLLİ’Yİ ZİYARET EDER Mİ?
Bir önceki yazımızda, yakalandığı hastalık nedeniyle ölüm psikolojisine saplanan ve sadece Fenerbahçe galibiyetleriyle hayata bağlanan bir çocuktan bahsetmiştik. Bu çocuk Konya’da oturuyor ve malum sarı – lacivertliler ilk yarının son maçını Konya’da oynayacak. Ben Fenerbahçe’yi idare edenlerin kendilerini bir an için Gilli ailesinin yerine koyduğunda Orhan’ı ziyaret ederek çocuk bir canı hayata bağlayacaklarına inanıyorum. Fenerbahçe’ye de bu yakışır..

TRAFİK TERÖRÜ NEDEN BİTMEZ
Bitmez, çünkü “ego”larımızı terbiye etmeyi bilmiyoruz. Egolarımızı, çağdaşlığın planyasından geçirme cesaretinden yoksunuz.
Mesela, 34 THV 72 plaka sayılı Taksi şoförü, 17 Aralık tarihinde İstanbul’un en işlek caddelerinden birinde, içinde bir anne ve bebek varken, çok tehlikeli slalomlar yapabiliyor ve hiçbir uyarıyı da ciddiye almıyorsa, bu şoför tipini “yola getirmenin” en zor yolu, kendisine başkalarının haklarına saygılı olma bilincini vermektir. Ki, asgari 100 yıl süreceği söyleniyor. Yani durum harap, trafikte azami dikkat şart..