Fenerbahçe’nin, Fenerbahçe kültürüyle oyuncuyken kuramadığı ancak “gereksinim doğduğu anda” çok kısa sürede kurduğu bire bir uyumu ile dikkat çeken bir teknik direktörü var; Aykut Kocaman. Hani şu İstanbulspor Teknik Direktörüyken birçok tartışmalara neden olan ve üstü kapatılan! sürecin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Aykut Kocaman.
Fenerbahçe’de yardımcı hoca olarak görev yaptığı sürece, başta Alex olmak üzere tüm Brezilyalıları gönderme kararlılığında olan, “altımı oydu” açıklamasıyla şimdilerde Almanya’da gün dolduran Daum sonrası takımın başına gelen ve göndermek için uğraş verdiği Alex sayesinde koltuğunu koruyan Kocaman, yeni bir strateji geliştirerek rakiplerini psikolojik baskı altına alıyor.
Trabzonspor’un penaltılarına dair mide bulandıran tesbiti sonrası hakemler üzerinde beklediği etkiyi yaratarak kazanım sağlayan Kocaman, Galatasaray maçı öncesi yaptığı bir açıklamayla mide bulandırmaya devam etti. Neymiş; ilk yarıda Şükrü Saraçoğlu’nda Sabri’nin pozisyonunun unutamıyormuş ve o fotoğrafı odasının duvarına asmış..mış…
Fenerbahçe üzerinden “traj ve para” kazandığı bahanesiyle gazetecilik etiğini hiçe sayan spor basınının, mal bulmuş mağrip heyecanıyla orta zekalı spor okuruna taşıdığı bu açıklamalar, dalga etkisi yaratarak tüm futbol kamuoyunu etkisi altına alıyor ve ne hikmetse tüm sonuçlar Fenerbahçe’nin lehine gelişiyor.
Kendi takımı lehine olabilecek her hamleyi ve “kazanmak” adına her şeyi içselleştirip sindiren bir kültür karşısında dürüst insanların muhatap bulmalarının zorluğu olsa olsa çağdaş bir trajedidir.
Kocaman’a duvarına asması için birkaç fotoğraf da biz önerelim;
Mesela;
Fenerbahçe Stadı’nda şampiyonluk mücadelesi veren iki takımdan sarı lacivert olanın bir oyuncusu, bordo mavili oyunculardan birini ceza sahası içinde “taammüden” yere indirdi ve o maçın orta hakemi (o günlerin ödülü olarak bugün büyük bir gazetede hakem görüsü adında hizmete devam eden biri) , 3 metre önündeki bu penaltıyı vermeyerek , misafir takımın olası bir galibiyetine ve şampiyonluğuna kan doğradı sayın Kocaman. Biraz yüreğiniz ve vicdanınız varsa bu fotoğrafı da odanıza asın!
Mesela;
Teknik direktörü olduğunuz takımın bir oyuncusu i istediği düdüğü çalmayan bir Türk hakeminin yüzüne balgamını savururken objektiflere takılmıştı. (Fenerasyon tabi ki bir işlem yapmamıştı, bildiniz) Mustafa Kemal’in “ahlaklı sporcu” fotoğrafına rahmet okutan bu fotoyu da Sabri’nin yanına ekleyin de samimiyetinize inanalım.
Mesela;
Kulüp Başkanınızın “ ben şampiyonlukların sahada kazanılmadığına inandım artık” (sanki daha öncekileri sahada kazanmışlar anlamı çıkıyor, gülmeyin) açıklamasını da o fotoğrafların yanına ekleyin ki teknik direktörlük değerinizi ölçmeye kalkanlara yardımınız olsun
Mesela;
Trabzonspor lehine verilen ve size göre “olmayan” penaltılardan birinin fotosunu bulup o duvarınıza asın ki duvar varoluş gerekçesini sorgulayıp size lanet okumasın(bulamazsanız uydurun, medya sizi haklı çıkarır korkmayın, onların yetmediği yerde Fenerasyon, o da yetmezse MHK var, rahat olun)
Hasılı;
Türk futbolunun ve sporunun aydınlık yüzü olarak başta ben olmak üzere hepimizi kandıran Aykut Kocaman benim için kişilik yönünden koskocaman bir hayal kırıklığıdır. Kendisine önerim, bu orta oyununu sadece “uygun zeka düzeyine sahip” kişilerin “yediğini” unutmaması ve herkesin bir gün mutlaka layık olduğu yere gideceğine aklından hiç çıkarmamasıdır.
Bir Cevap Yazın