“Afkuran Köpek Dalmaz!”

Anadolu çelebiliğinin ve özellikle Karadeniz cenahının en nadide deyimlerinden biridir hani, herkes bilir; afkuran köpek dalmaz, yani bağıran köpek ısırmaz…Bu deyiş başımızda dursun.

Trabzonspor ile;  Hükümet, İstanbul Yerel Basını, Güce tapan korkak ve yalaka kalemler, Merkez Hakem Kurulu, Federasyon ve biraz da Fenerbahçe takımı arasındaki şampiyonluk mücadelesi kıyasıya sürer ve ahlak her hafta biraz daha irtifa kaybederken sahibinin sesi plak evinden yepisyeni solistler fırlıyor. Hem de ne fırlayış, tanık olan herkes fırlama nasıl olur görüyor!

Bir gazetede bir yazı okudum, midem zaten hassastır bu yüzden gazeteye olan saygım yüzünden yazıyı aralıklarla okuyup kusma ihtiyacımı gidermek için kısa aralar vermek zorunda kaldım. Klasik söylemdir, et kokarsa tuzlarsın, ama tuz kokarsa ortalığı satılık beyinlerin ifrazatı lağım kokusu sarar. Tuz kokmuştur artık, tek yapabileceğimiz burnumuzu kapatmak ve lağım kokusunun dağılmasını beklemek. Allah rüzgarımızı eksik etmez inşallah.

Şimdi adını anmaktan iğrendiğim bir kalemşörün yazısını buraya taşıyorum;

“Hep söylemek istediğim buydu.. Bundan önceki yazımda da aynı şeyleri söyledim.. Fenerbahçe’nin istediği çok basit.. baktabul “Kardeşim bana nasıl oynuyorsun, rakibe de öyle oyna”, “Hakemler bana vermiyorsa rakibe de vermesin” (ST: Mesela Gençlerbirliği maçında Fenerbahçe lehine verilen 5 metrelik ofsayt gol ya da Buca’yı budayan uydurma penaltı da verilmesin demek istiyor)

Şimdi nooldu? Eskişehirspor çıktı aslanlar gibi sahada mücadele etti, çekirge gibi bugüne kadar zıplayıp duran Trabzonspor’un yoluna taş koydu.. (ST: Fenerbahçe karşısındaki ev kedisinden hiç söz etmemek ne de yakışıyor! )

Bakıyorsun düştü denilen Bucaspor çıktı, son damlasına kadar terini akıtıp Fenerbahçe’ye ecel terleri döktürdü..(Evet, Bünyamin Yıldırım Fenerbahçe’yi el verene kadar böyleydi durum) Kötü mü oldu? O kalesini yayla gibi Açıp Trabzonspor’a, “Gel geç buyur” diyenler Eskişehirspor ve Bucaspor’un mücadelelerini izlerken hiç utanmadınız mı? (Trabzonspor’a kalesini yayla gibi açan takımlar kimlermiş? Tüm maçlarını sidik zoruyla ve dayak yiyerek kazanan Trabzon değil mi sayın ev kedisi)

Ama işin kötüsü insanlar olayları başka başka yerlere çekmeye çalışıyor.. Trabzon Eskişehir ile berabere kaldı ortalık yıkılıyor. Niye? Başkan Aziz Yıldırım’ın yakın dostu ve kongre üyesi Ali Kıratlı, Eskişehir’de maçtaymış ve teşvik primi götürmüş.. Vay anasını.. Yahu adam Bülent Uygun’un 40 yıllık arkadaşı ve ailecek görüştüğü biri. (ST: Hazret öyle kaptırmış kendini ki, aşırı yalakalık dozundan boğulacak. Bülent Uygun kendisi daha 45 yaşında değil, bunlar 5 yaşından beri arkadaşmış demek ki))

Onu da bırak evleri yan yana.. Yani düşünebiliyor musunuz art niyeti.. Hadi böyle iğrenç bir yola başvurulalacak kardeşim adamlara para vermeye Eskişehir’e hatta stada niye gitsin.. Kafayı mı yedi bu adamlar? (ST: Diğer usulleri bildiğini bundan daha iyi nasıl ifşa etsin garibim)

Hadi bu dedikoduları çıkaran Trabzonsporlular’a da ben de bir soru sorayım. Madem Ali Kıratlı’nın Eskişehir’e gitmesinden mideniz bulandı, Bucaspor-Fenerbahçe maçında Ünal Karaman da tribündeydi.. Eee nolacak şimdi. Karaman’da Bucaspor’a mı prim götürdü? (ST: Ünal Karaman’ın eşi ve çocukları İzmir’de yaşıyor, Bucaspor 2 hafta sonra Trabzon’un rakibi, bunlar makul gerekçeler ama insan olana!) Bu da yetmedi bakıyorum şimdi ağızlarına başkan Aziz Yıldırım ile Alex’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretini dillerine dolamışlar… (ST: Aynı şeyi Trabzon kanadı yapsa, götteki yangın Çanakkale’yi yakmıştı)

Allah canımı alsın fıkrayı geçti bu işler… Yani artık güler misiniz, yok sa bu adamlara acır mısınız bilemiyorum. (ST: Trabzonsporlulara acımak bu kadar ucuzlamadı, rahat ol) Ama diyorum ya sağolsun bazı takımlar öylesine Trabzonspor’u alıştırdı ki her gelen takım kalesini kendilerine açacak zannediyorlar.. (ST: Trabzon’u alıştıran! takımları açıklamayan şerefsiz ve haysiyetsizdir)

Yani anlayacağınız Trabzonspor cephesi tam adlarına yakışır bir şekilde bu işleri de fıkraya çevirdiler vallahi.. İzmir’deki müthiş 90 dakikaya geçecek olursak tek kelimeyle inanılmazdı. Çantada keklik diye bakılan maç bir anda kabusa döndü.. Bunun en büyük nedeni de Fenerbahçeli oyuncuların rakibi küçümseyip, “Nasıl olsa kazanırız” diye düşünmeleri. Bir de buna bozuk zemin eklenince işler iyice karıştı..

Ama ne zaman ki skor 3-1’e geldi (ST: Hah tam burada Bünyamin işe el attı)tüm futbolcular ne bozuk zemini görür oldu ne de rakibi. Pabucun pahalı olduğunun farkına varan Sarı-Lacivertliler sahada savaşmaya başladı.. O zaman da goller geldi.. Tabi burada da millete malzeme çıktı. Kutsal İttifak hemen ayaklandı, “Bünyamin Gezen o penaltıyı nasıl verir?” diye. (ST: Şimdi kalkıp bir de Gökhan Gönül neden atılmadı diyenler de olur bak, biraz da o taraftan yalamak lazım di mi ama) Ya daha öncede söyledim ya, Fenerbahçe golleri atınca bazılarının canı hakikaten çok yanıyor..

Kuddusi Müftüoğlu Bursaspor maçında, Hüseyin Göçek de Gaziantepspor maçında, “Devaaaam” derken kıs kıs gülenler ( He, Lugano iki kez atılmadığında iğrenç bir sessizliğe saplanan utanmazlar gibi mi misal) şimdi Bünyamin Gezer’in penaltısını dillerine doluyor. Yahu hakikaten sizde hiç yüz yok be bilader.. (ST: Var var, ama bir tane var bizde, yüzlerce değil) Anlayacağınız kalan 4 hafta içerisinde daha çok böyle komiklikler izleyeceğiz. Ama ben şunu anlamıyorum. Hala bu laf salatalarına camialar inanıyor ve koyun gibi yönetici ve başkanlarının gazına geliyorlar..

Beyler artık, “Aziz Yıldırım federasyonu avucunun içine almış, hakemleri baskı altında tutuyor” palavralarına inanmayın.. En azından yöneticilerinizin bu sözlerle sizi aptal yerine koymalarına izin vermeyin. Tekrar hatırlatayım, belki unutmuşunuzdur. Ayrıca yöneticilerinizin de sizleri nasıl aptal yerine koyduğunu anlarsınız diye umuyorum: Son 3 sezondur Fenerbahçe şampiyon olamıyor…(ST: Tamamen kendine aşırı güven ve beceriskzilik, bunun suçlusu olarak da başkalarını görmek bir miki fare oyunu olsa gerek) İki defa son maçta şampiyonluğu kaybetti… 29 yıldır da Türkiye Kupası’nı alamıyor.. Şimdi anladınız mı sizleri yöneticileriniz nasıl saf köylü yerine koyuyor..

Anlamadınız mı? O zaman bu yazıyı mümkünse saat 12.’den önce okuyun.. (ST: Tam orta zeka ürünü bir espri, eh yazının geneline bakınca daha iyisini beklemeye de hakkımız yok. Bla bla bla; şey ben 12’yi 5 geçe okudum ne önerirsiniz) Hala bir şey anlamadıysanız ehh sizleri o zaman Allah’a havale etmekten başka yapacak bir şey yok. (ST: Bu konuda yazara katılıyorum, eh bildiniz, gülmekten tabiki)

Bir “büyük” gazetenin yazarının yazısıydı yukarıdaki. İçeriğinin komedisi değil acı olan, insanı düşündüren kendisinin de yazdıklarına inanıyor olması. Suni bir cumhuriyet yaratıp, sığındıkları Atatürk’ün taşla sopayla kovacağı futbolcu utançlarından gelecek başarıyı alkışlayan; başı sıkıştığında da Atatürk’ü yok etmek isteyen zihniyete yalakalanmaktan hicap duymayan bir kültür başka ne üretecek ki…

Orhan Veli’nin bir şiiriyle bitirelim;

“Uyuşamayız yollarımız ayrı / Sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi Senin yiyeceğin kalaulı kapta/ Benimki aslan ağzında Sen aşk rüyası görürsün ben kemik Ama seninkisi de kolay değil kardeşim Kolay değil hani Böyle kuyruk sallamak tanrının günü”

Ruhunun efendisi olamayanlar, efendilerin uşağı olur… Dalsan ne olur dalmasan ne…

““Afkuran Köpek Dalmaz!”” için 2 cevap

  1. Gazetede bu yazıyı kim yazdı bilmiyorum fakat yapılanlar beş ay sonra ortaya çıktı. Aziz yıldırım ve şurekası tarlalarda geziyor, başak yetiştidiriyor, ekin dikiyor. İddianameyi okudum midem kaktı.

    Beğen

  2. yahu siz nasıl insanlarsınız ki böyle saçma sapan yazılarla rakibi hedef gösterip yorum yapıyorsunuz. ulan rakibinizi tebrik etmeyi bilin bi kere de 2 takım da şampiyonluğa yakışır mücadele ediyor. 2 takımın rakiplerine yattı sattı muhabbeti yapanlar sağda solda anasını satanlardır ancak. hakemler etkileniyor bu saçma ortamdan onlar da satılmış oluyorlar. bu tür yorumlar yapanlar satılmış köpeğin, şerefsizin önde gidenidir.

    illa yatacak kalkacak yorumu yapıp rakibin oynayacağı takımı ekstra motive etme çabasında milletimizdeki çoğu gerzek. onlar acaba analarını mı satıyorlar da böyle satma muhabbetleri yapıyorlar.. ama 2 takım da şampiyonluk yolunda öyle bir motive olmuş ki hiç kaybetmeyecekler gibi. ha puan kaybeden zaten kaybeder. ama bu satış yatış muhabbetleri kadar ahlaksız, şeref ve onur yoksunu yorumlar yapanlar da o yorumlar kadar ahlaksız şeref ve onur yoksunu kişilerdir..

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: