EL ÖPEREK NEREYE KADAR!?

EL ÖPEREK NEREYE KADAR…

Gümüşdağ hakkında çok fazla bir şey bildiğimi söyleyemem, klavye başında şöyledir böyledir gibi niteleme yapmayı da en azından 23 yılımı verdiğim mesleğime yakıştıramam. Ama şunu yapabilirim misal,; Kendisinin bendeki yansımalarını ve bir sağlık sorunu nedeniyle bir özel hastanede yatarken ziyaretine gittiği ünlü bir sportif figüre yönelik “hürmetinin” altında ne yatıyor sorusunun muhtemel nedenleri hakkında düşüncelerimi paylaşabilirim.

Göksel Gümüşdağ’ın en büyük sorununun, kendisi açısından “avantaj” olarak görünen kudretli Başbakanımıza yakınlığı olduğu görüşündeyim.

Daha dumanı tüten geçmiş futbol sezonunun tartışmaları bitmemişken ve resmi kanallardan şikayet yollarına girildiği için daha uzun bir süre daha bitmeyeceği belli olan bir sahaya Başbakan hiçbir şekilde dahlolmak istemeyecektir.

Recep Tayip Erdoğan düzeyindeki bir zekanın bu hataya düşmeyeceği kanısındayım. Trabzon’da beklendiği kadar olmasa da bir bedel ödeyen AKP (AKP’nin Trabzon’daki tepkiler üzerine tüm gücüyle ve her yolu deneyerek özellikle son üç günde Trabzon’da seçmenlerin üzerine “yüklendiğini” ve en azından 5 vekil hedeflendiğini, Erdoğan Bayraktar figürünün her “yolu” kullanarak partisini hezimetten kurtardığını ekleyelim) futboldaki sisler dağılmadan Gümüşdağ ya da bir başka adaya yakın durmayacaktır.

Göksel Gümüşdağ’ın, Sayın Emine Erdoğan’ın eniştesi olmak dışında ne tür bir artısı olduğu tartışmasına girecek verilere de sahip değilim. Kendisini Kulüpler Birliği toplantılarında Aziz Yıldırım’ın “epey bir” yakınında ya da canlı yayınlanan futbol maçlarında “şerefsiz” tribünlerden ayrılma ihtiyacı duyulan “şeref” tribününde gördüm en çok. Ama bir kez de canlı canlı görme şansım oldu, yanılıyor olabilirim, eğer böyle bir durum varsa da kendisinden özür dileriz.

Bir “gereklilik” için Acıbadem Hastanesi’nin “orijinal” binasına gitmiştim, 2010 yılı Haziran ayı olmalı, ve benim bu hesapsız ziyaretim Sayın Yıldırım’ın geçici bir sağlık sorunu nedeniyle adı geçen hastanede yattığı döneme rastlamıştı. Ben de kendi hastamı ziyarete gitmiştim ve koridorda beklerken bir grup dikkatimi çekti ve bu grup içinde şimdinin başkan adayı bir genç ve yakışıklı adam (Göksel Gümüşdağ) da vardı.

Manzara şuydu;

Genç adam kendisinden yaşça büyük olan ve hastanede kontrol altında tutulan adamın (A.Y) elini öpüp büyük bir huşu içinde alnına koyuyordu. Tabi ki bunda o koşullar altında anlaşılmayacak hiçbir şey yoktur. Anadolu kültürümüzde bir büyüğün elini öpüp alnına götürmenin de kimseyi rahatsız edeceğine ihtimal vermiyorum.

Soru şudur;

Katma değerleriyle milyar dolara yakın bir bütçeyi, bu sektörün belki de en etkin isminin elini öpüp alnına taşımaktan haz duyan bir isme teslim edebilir misiniz? Üstelik bu isim sektörün şu veya bu nedenlerle en çok tartışılan figürü ise!

Sayın Gümüşdağ ile hiçbir hesabım ya da anlaşmazlığım yoktur, ama kendisini güneşsiz günlerde bile terk etmeyecek olan bu “gölge”nin altındayken böylesine büyük bir sorumluluğu taşıyamayacaktır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: