ATİLA GÖKÇE’DEN HINCAL ULUÇ’A…

 
Spor yazarlığı yeni yetme muhabirler için bir düş bahçesiyse  eğer,  bu bahçenin her türden çiçeğini tohumlamış bir üstadın, İslam Çupi’nin  lezzet bahçesine düşenlerden biri de ben olmuştum. Staj dönemimim spor müdürü Nezih Alkış’ı  spor şefim Oğuz Tongsir’i , merhum Değer Eraybar’ı ve merhum Tayfun  Gündoğar’ı  sevgi ve özlemle anmadan geçersem , muhabir kelimesindeki  -a- harfini kaybedenlerden farkım kalmaz..
“Şeref’inle oyna Hakkı”nla kazan”  felsefesinin eli kalem tutan öncüsü gibi gördüğümüz,  koca bir camiayı kalemiyle sevdiğimiz,  her koşulda renk  yanılsamasına düşmeden hakkın  ve adaletin şövalyesi olarak her yazısını çocukluğun bayram hediyesini açar gibi okuduğumuz Attila Gökçe, tarif etmekte  zorlandığımız bir esrik rüzgar gibi…

Şike ve çete soruşturması sürecindeki Attila Gökçe duruşu,  tanrının bile değiştiremeyeceği geçmişiyle örtüşmekte fena halde zorlanmakta,  yüz ifad3esindeki Çupivari çizgilerin derinliği kaybolmakta ve düşler bahçemizin en nadide parçası kokusunu kaybetmektedir.

İnsan ilişkileri söz konusu olduğunda elbette kimi gerçekliklerin kabulü zor, üzerine kelam etmek işkence olabilir.  Hatta biraz daha ileri gidip, kalben inanmasanız bile var olan ortak paydanın (suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur misal)  en bariton sesi bile olabilir, tüm “yayımcılık avantajlarınızı” dostlarınız lehine kullanabiliriniz.  Mesleki olarak değilse de, insani olarak anlaşılmaz haller değildir.

Anlaşılmaz olan;

 Attila Gökçe gibi bir üstadın,  dostlara koltuk çıkma refleksini abartarak geçmişine ve onu bayraklaştıran genç meslektaşlarına  çok ama çok kötü örnek olmasıdır. Bir gazetecinin yaptığı röportajı  (Cemal Ersen- Bir uzman hukukçu ile) ;  yaşanan apaçık kirliliğin çamaşır makinesi olarak kullanmak istemesi  ve saklanmaya çalışılsa da satır aralarında yakalanan  “kurtarma operasyonuna” kılıf yapma iştahıdır.  Attila Gökçe’den beklediğimiz ve ona çok yakıştığını düşündüğümüz  duruş bu duruş değildir.  Bu soruşturmanın  en masumu ve en mağduru olan Trabzonspor’un hakkının teslimi konusunda tek bir  “vurgusu” olmayan Gökçe üstadın ne kendine ne ülkeye ne de kendisine inananlara “ihanet” etmeye hakkı yoktur.

NEREDESİN FİRUZE!

Türkiye’nin demografik reflekslerini öngörebilme yeteneğiyle seven-sevmeyen herkesin takdirini kazanan gazeteci Hıncal Uluç, geride kalan şaibe liginin ilk yarısı sonunda, “Trabzon 9 puana güvenmesin, Fenerbahçe bu şampiyonluğu Trabzon’a yedirmez” dediğinde  kimimiz İsmail Gülgeç kimimiz Cilalı İbo olmuş, külliyen ciddiye almamıştık.  Şimdi o zaman gülenlere gereken cevabı Kemal Sunal’ın versin, anladınız biliyorum…

Korkusuz ve ciddi öngörüleriyle herkesin takdirini kazanan Hıncal Uluç’a, mağdur ve mağrur Trabzon’un  ve çalınan şampiyonluğunun iadesi için tek bir yazı yazdırmayan duygunun, korkunun, varsa kompleksin adı nedir? 

Her konunun bileni olan Hıncal Uluç,  Türk spor tarihinin en büyük skandalına ve mağduruna yönelik olarak bir hak teslimi yazısını neden yazmaz!  Trabzon’a ya da duruma dair bizim bilmediğimiz bilgilere mi sahiptir ki suskunluk limanına sığınmıştır?  Bu dönemde konuşmayan bir duayenin fırtına sonrası söyleyeceklerinin ne kadar anlamı olacaktır?

Yılların içinden süzülüp gelen Hıncal Uluç  fotoğrafı, bu ülke spor tarihinin “vicdanı” olma  sorumluluğu ve şansını elinin tersiyle itemez, itmemelidir.  Uluç’un suskun kaldığı her gün, kendisi açısından Trabzon’un ve vicdanın biraz daha “ötekileştirilmesinden”  başka anlam taşımayacaktır.
 
TRABZON’DAN VEDA

Maçlara göre “takım” yazma huyum pek yok, bilen bilir.  Elinden çalındığı “belgelenen” şampiyonluğun gerektirdiği yere değil de, ön elemeye “sepetlenen” Trabzo takımı, kendinden daha güçlü ve rakibe daha yakın hakemlerin de katkısıyla  cl düşünü görmeye devam kararı aldı.
Henrigue adlı oyuncuyu ilk kez izledim. İddia bu işin keyfidir, ben de iddia ediyorum, fiziğine nanik çeken çabukluğu ve zekasıyla bu Brezilyalı ligin flaş ismi olabilir, gol krallığı dahil…

Bir sözüm de Sadri Şener’e;
Sayın Başkan daha orta yerde hiçbir “işaret” yokken,  Fenerbahçe’nin yönetim marifetiyle en az 20 puan toplayarak saha içindeki takıma katkı yaptığını, Trabzon yönetiminin ise 1 puanlık dahi bir katkı yapmayarak şampiyonluğu göz göre göre “kötülüğe” verdiğini yazmış ve sizi eleştirmiştim, yazılar arşivde duruyor.  Elbette ki meramımız, Sinan Engin, Bülent Uygun ya da Ali Kıratlı gibilerle muhatap olmanız değil, Bülent Yıldırım ya da Bünyamin Gezer gibilerin düdüklerinin kirli kirli ötmemeleri için çaba göstermenizdi.  Bugün anlıyoruz ki tezgah kurulmuştu, Bünyamin’i  doğrultsan, Kamil  eğrilecekti. Size bir özür borcumuz var, eleştiri haklarımız elbet bakidir…

“ATİLA GÖKÇE’DEN HINCAL ULUÇ’A…” için bir cevap

  1. Sayın Tunalı yine güzel bir yazı yazmışsınız.Geciken bir yazı da olsa geciken o kadar şey varki başta adalet olmak üzere yinede elinize sağlık diyorum.Tam benim fikrimle örtüştüğü için olsa gerek çok hoşlandım.Çünkü bende diyorumki mağdur benim takımım,benim insanım ama nedense bir laf eden yok mağduriyetten.Atilla Gökçe beyefendi gerçekten güçlü kalemi olan bir spor ve yaşam entellektüeli.Ama tahliliniz doğru ,malesef bu süreç onuda insani ve vicdani takdir hakkını mesleğinden yana değil,ahbaplarından yana koymaya itmiş gibi.Genede o doğru yolu bulacak ve verdiği bu “kalemine ihanet” görüntüsünden kurtulacaktır sanırım.Sportmenlik ve centilmenlik için sembolik olarak konulmuş olan şampiyonluk kupasına hile-hurda,gayr-i kanuni ve gayr-i ahlaki ne usul varsa yaparak ulaşmayı düşünen bir kulüp ve işbirlikçileri;karşısında mertce ,adalet dairesinde sportmence mücadele ederek şimdilik mağdur olmuş ama dediğiniz gibi mağrur kalmayı başarmış kulüp.Yazın ey kudretli kalemler gerçeği!Haykıralım hakkımızı!ADALET İSTİYORUM.HAKKIMIZI İSTİYORUM.ŞAMPİYONLUĞU İSTİYORUM.
    Ve o kupayı Atatürk Köşkünün bahçesine yapılacak minik bir müzede ,üstünde “Ben sporcunun zeki,çevik,aynı zamanda ahlaklısını severim “yazılı tabelası altında hayal ediyorum.
    Saygılarımla…

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: