TRABZON’A ÇAKAL YAĞMURU YAĞDI
Çocukluğumuzun yağmuruna yakalandım, çocukluğumun yarısını geçirdiğim “gırandaş”ın altından geçiyordum, sağımda en yakın arkadaşımı kaybettiğim Karadeniz’in Beyaztaş’ı, solumda ablamın dibini boyladığı Temel Araz çukuru, yanımda bir insan güzeli sevdiğim, Meydan’a doğru gidiyorduk.
Değirmendere Sezai Uzay Sokağın üstüne yüzlerce ayna düşürmüştü yağmur, binlerce çocukluk anısı Mezarlık düzünden el sallıyordu bize doğru, içlerinden geçtiğim anılar bir çelik çomak oyununa bürünmüş Gugudali Ali’nin çakmak gözleriyle hatıralar odamın kapısını ardına kadar açmıştı.
Trabzon’a çakal yağmuru yağdı. Her yağmur sonrası Goglis (Şehirlilerin salyangoz dediği) avına çıkar, topladığımız goglisce şıkırtısı artan bozuk paralarımızla midyeye ekmek katardık. Eğer artan para olursa ya Golden sakıza gidecektir, ya da üst üste geçirdiğimiz lastik toplardan birine.
Trabzon’da çete ve şikeye yönelik bir “adalet” beklentisi yok. Genel kanı, şikeye karışan takımların bir şekiklde affedileceği ve kirliliğin devam edeceği yönünde. Türk Kızılayı’nın Somali Kampamnyasına verilen destek için ziyarette bulunduğum Trabzonspor kulübünde de şehirdekine benzer bir beklenti var. Türk Kızılayı Genel Başkanı’nın fahri danışmanı olan Ünal Karaman’ın bir sözü herşeyi özetliyor aslında; “Elbette herkes işini yapmalı ve işine konsantre olmalı. Ancak herkes gibi futbol dünyasının mensupları da Somali dramının çözümünün parçası olmak zorundadır. İnsanlığımızı kaybedersek her şeyimizi asıl o zaman kaybederiz”
“MİY VE KARTAL KESİN DÜŞTÜ MÜ ABİ?”
Yukardaki ifade, Taraf’da geçen Çarşamba çıkan yazımız üzerine mail kutumuza gelen Mersin İdman Yurdu ve Kartal taraftarlarının mail mealidir.
Benin haber kaynağım Ofli Hocadur, malum.
Nihat Genç’ten duyduğumuz Bir Ofli Hoca fıkrasıyla konua açıklık getirelim;
Ofli hoca teravih namazından önce vaaz vermektedir. Konu da İslamda cinsel hayat. Tabu boyutundaki bu konuşmalar üzerine kadınlar kısmından “kikirdemeler” gelir ve hoca sinirlenir
-Ki ki ki da tarağun kaşi, ben mi diyrum kitap yazay!!
Ben demiyorum bunu, maalesef kitap öyle yazıyor ve Federasyon “çok bariz ” belgelere ulaştığı için bu iki takımı iyi günler beklemiyor.,
Şimdi şunu diyenler çıkacaktır;
Yeni yasaya göre başta Fenerbahçe olmak üzere şikeye “bulaşan” her takım küme düşürülmelidir!
Evet yeni yasaya göre öyle olmalı ve son tahlilde olacak olan da odur, bakalım Türkiye Futbol Federasyonu yasayı mı uygulayacak eyyam mı yapacak…
EMRE BELÖZOĞLU ISLIKLANMIŞ!
Yok bir de alkışlanması mı gerekiyordu?
Milli forma hatırına sessiz kalınabilirdi, ki, ben sessiz kalanlardan biri de olmazdım. EB, hiç birt platfotmda beni temsil edemez, Hiddink efendi günü kurtarmak adına EB dahil her şeye sarılabilir, ama kimse bana rağmen beni temsil edemez…
EB’nin Galatasaray’dan ezeli rakibe geçtiği için ıslıklandığını yazan, düşünen, ifade eden her kim ise, ya Mustafa Kemal’in sporcu tarifinden, ya Emre ‘nin futbol sahalarında rakiplerine , hakemlere , basına ve rakip seyircilere takındığı saldırgan tavırdan ya da İngiltere’den hangi suçlama ile “dışlandığından” habersizdir. Birkaç maç “çakma cici çocuk” olunarak ancak kuyruğunuza takılan gazetecimsileri ve fanatikleri ikna edebilirsiniz. Burak Yılmaz’ı bile tolere edemeyen biri için EB tahammül ötesidir.
SOMALİ SOMALİ
Türk Kızılayı’nın TİKA ile yürüttüğü Somali kampanyasından ne kadar haberdarsınız bilmiyorum, ama bugüne kadar 3 kargo uçağı dolusu gıda maddesini başkent Mogadişu’ya ulaştıran Türk Kızılayı, bugün de bir gemi dolusu gıda ve acil gereksinim duyulan malzemeyi daha Ambarlı limanından bu ülkeye uğurlayacak. Turkuvaz grubuyla da işbirliği yapılarak doldurulan “bir gemi dolusu iyilik”in Somali’nin derdine derman olmaya yetmeyeceğini elbette hepimiz biliyoruz. Ama bildiğimiz bir şey daha var, Türk Devleti, Türk Kızılayı ve Türk halkı nereye yardım eli uzatırsa, oraya er ya da geç huzur da gelecektir. Mevcut hükümeti bu anlamdaki insani refleksleri nedeniyle takdir etmeyen kişi olsa olsa kompleks sahibidir. 60 dan fazla ülkeye “iyilik” ve proje taşıyan Türk Kızılayı’nın uzman ekipleri daha bugünden kalıcı eserlerin projelerini tepit etmiş ve hayata geçirmek için de harekete geçmiştir. Yardımseverlerin Türk Kızılayı’na dair bilmesi gereken en önemli ayrıntı; bu 144 yıllık kurumun tarihinin hiç bir döneminde insanlar arasında herhangi bir ayrım yapmadan, gizli gündem batağına saplanmadan ve göz yaşının rengi olmaz şiarını hiç unutmadan insanlığın ortak değerlerine omuz verdiğidir. Türk Kızılayı’nın gittiği her yerde iyiliğin hilali ışığıyla hayatı selamlar, hesapsız, beklentisiz…
Bir Cevap Yazın