TRABZONSPORLULAR TFF YE NEDEN YÜRÜDÜ?

TRABZONSPORLULAR TFF YE NEDEN YÜRÜDÜ?

TRABZONSPORLULAR TFF YE NEDEN YÜRÜDÜ?

Bu soruyu soranların dilinin altından üstüne çıkaramadıkları şu;

Fenerbahçeliler yürüdü dİye hemen yürüme ihtiyacı duymanın altında bir kompleks olmasın?

Biniçaltlarının itelemesiyle bir adım öne çıkan bu aklıevvellerin unuttuğu bir şey var;

Trabzonsporlular daha yakın bir tarihte  Şekip Mosturoğlu’nun Hukuk Fakültesi’nden kankası Cem Papila  marifetiyle Şükrü Saraçoğlu’nda “infaz” edildiğinde de 40 binme yakın Trabzonsporlu toplanmış ve bu ülke spor tarihinin katılımı en yüksek hak arama mitingini düzenlemişti.  Yani Trabzon’un geleneklerinde demokratik isyan her zaman vardı ve bundan sonra da olacak. Zira Trabzonsporluların “tapacak” ve “kul olunacak” başkanları hiçbir zaman olmadı, olmayacak.  Her Trabzosporlu camiayı temsil eden başkanın ve yöneticilerin de en az kendileri kadar spor ahlakına sahip olduklarına inanır. Eğer bu inancı zedeleyen en küçük bir şaibe olursa da o başkana gereken muameleyi gösterir.  Sırf şu çete-şike soruşturmasında TS taraftarının en küçük şaibeye bulaşmamış Sadri Şener’e yönelik eleştirel tavrı bile , tarihin ahlak defterine kaydı düşülmesi gereken bir “adamlık” örneğidir.

İstinye’deki TFF binasına yürüyen Trabzonsporluların sayısı polisin resmi rakamlarına  göre 4200 iken, bu rakamı Fenerbahçe’nin Kadıköy mitingindeki 3200 kişinin altında gösterme çabası, bir İstanbul Yerel Medyası şirinliği olarak öne çıktı. Şirinlik iyi bir şeydir de, koca koca adamların, ağızlarında elma şekeri, ellerinde birer çember ve kısa pantolonlarla bu işe soyunmaları trajediye davetiyedir: Hayır kıçınızın kılları ağardı, ömür son demlerine gel gel yapıyor, mesleğinize sahip çıkmak yerine nedir bu yaranma, baş okşattıkça haz alma zavallılığı? Yapmayın, değmiyor…

Hayır, diyelim ki Trabzonsporluların sayısı 3199 kişi de kaldı, bu durumda Fenerbahçe’nin hiçbir pisliğe bulaştırılmadığı, Aziz Yıldırım’ın hiçbir alengirli ilişkinin tarafı olmadığı ve FİFA’nın da Etiler Mahallesi Muhtarının oyununa geldiğini mi anlayacaktık? Bu nasıl bir zavallı kafadır ki, okuyucu kitlesinin zeka düzeyinin altına inmekten hiç rahatsızlık duymuyor? Sorun sayı sorunu olsaydı Kadıköy’ün göbeğinde kelleşen taraftar tipolojisi çok daha derin analizlere ihtiyaç duyardı. Sorun duruş ve ahlak sorunudur…

Trabzonsporluların tek bir talebi var, ezelden beri olduğu gibi bundan sonra da değişmeyecek talepleri şudur;

Futbol saha içinde oynansın ve sonucu sahadaki oyuncular belirlesin!

Bu gücetapanlar ülkesinde, bu iktidar edenlere yalakalanma derecesine göre “adam” sıfatı kazandığını zanneden leşkerler ülkesinde, Trabzonspor gibi namusuyla oynayıp adam gibi yenilmekten veya yenmekten payına düşeni yaşama sevdasındaki takımlar için bundan daha büyük lüks yoktur.

Trabzonsporlular şunu çok iyi biliyorlar ki, şike, çete, adam alma-satma, hakem ayarlama gibi pislikler saha içine taşınmadığı sürece futbol oyununun en büyük favorilerinden biridirler!

Trabzonspor namuslu oyundur, oyuna saygı duyan rakibe saygıdır, mertçe ve sonuna kadar mücadeledir;   kendini “üstün” görenlere otomatik şamar makinesi, sahada ve saha dışında eşitliğe inanç ve hakkın hiç sönmeyen isyan ateşidir.

İtirazı olan tarihe baksın…

TFF’NİN HEDEFİ NE?

Çok kolay sordum biliyorum, ama zaten soruyu özel eğitime muhtaç çocuklar enstitüsü giriş sınavından çaldım!

Hepimiz TFF’nin asıl amacının ne olduğunu artık biliyoruz, yazmaya bile gerek yok.  Ancak geçtiğimiz hafta başında Acıbadem Bakırköy Hastanesindeki troyka ( maa, ali koç, n. özdemir) hırsızlama toplantısının hemen ardından Olağanüstü Genel Kurul kararı alınmasından TFF’yi kimin ne için yönettiği sorusu bir kez daha gülüşmelere yol açmıştır kuşkusuz. (ha ha haaa şeklinde olandan)

TATAR RAMAZAN MEYDANCI MI OLUYOR?r

Bu güzelim ülkenin kendine özgü futbol iklliminin en güzel baharlarından biri hiç şüphesiz Eskişehir ve onun takımıdır, kımızı şimşeklerdir.

Yakın geçmişte kirli ellerce kullanılmış hissi veren ve bu nedenle camia olarak hiç de hak etmedikleri bir muameleye maruz bırakılan Es-Es’in, kısa sürede silkinerek gerçek kimliğine bürüneceğine, esasında taraftar yapısı olarak başkaca bir durumun da olamayacağına inanıyordum.

Ancak Es-Es’li arkadaşlarımdan ve bazı yerel gazeteci arkadaşlarımdan anladığım şu ki, mevcut Başkan’ın Eskişehirspor’u “bir yere taşımak” gibi bir kaygısı yok ve tek derdi kendi iktidarını daim kılmak. Skibbe’nin giderken söyledikleri bir yana beni bu yazıyı yazmaya asıl iten, puan sırlamasında kendinden sadece birkaç puan yukarıdaki bir takıma en değerli oyuncusunu adeta “pazarlamak” isteyen bir iradenin Eskişehirspor’un başkanlık koltuğunda oturması ve camianın bu durumu kabullenmesi oldu. Belli olmuştur ki Eskişehir yönetimi durumlarından ziyadesiyle memnundur. Yani anlayacağınız Tatar Ramazan’ın torunları kolpacı koğuş ağasına meydancı olmuş…Yazık ki, çok yazık…

“TRABZONSPORLULAR TFF YE NEDEN YÜRÜDÜ?” için 4 cevap

  1. Selamın başımız üstüne ST.
    Fakat bu sayılara artık takılmayalım.. Hiçbir gazetenin ya da resmi kanalın F.B mitingindeki sayı ile TS mitingindeki sayılar üzerinden manipilasyon yapmalarına gerek olacak bir büyüklük yarışı sözkonusu değildir..
    İnsanların bazı rakamları şişirip bazı rakamları azalttığı üzerinden kendi camianızın niceliği konusunda çıkarım yapmaya çalışmayın. Emin olun ki ne gazeteciler ne de televizyoncular ne de Türkiye de belli bir kesim ( sizler ) dışında hiç kimse (diğer büyük dahil) F.B ve T.S. söz konusu olduğu zman bu şekilde hesaplara asla girmezler. Bir karşılaştırmayı dahi gereksiz görürler..
    Ayrıca bu miting leri toplumsal hareket olarak değerlendirip çok ta önemsemememiz gerktiğini Cumhuriyeti koruma mitingine katılan milyonların yarısının aleyhine yürüdükleri partiye oy verdikleri aşıkardır.. Burdan ulaşılacak tek sonuç bizim halkımız haydi gidelim dendiği zaman koşar fakat neden koştuğunu bilmez:)
    Emin olunuz bizim mitingdeki katılımcıların yüzde 10 u aslında neler olduğunu biliyordur, sadece Fenerbahçeli lik içgüdüsüyle herkes gidiyorsa bende gitmeliyim diyerek gitmiştir, bu Trabzonspor taraftarı için de geçerlidir.
    Sonuç: Demokrasilerde gerçek iradeyi meclis ortaya koyar.. İşimize gelse de gelmesede artık buna saygı gösterilmesi gerektiğini kabullenmemiz gerekiyor..
    Buna ne yazıkki kulupler birliğinin kararları da dahildir..
    İstanbul da ikamet etmek, ulusal kanallarda ve gazetelerde meslek icra etmek başka birşey, bir şehir kalemi olmak başka bir şeydir..
    Zat-ı aliniz köklerine karşı duyduğu aşırı aidiyet hissi ve Fenerbahçe anti-sempatizanlığı ( düşmanı demedim o Toroğlu bulldog una ait) yüzünden okuyucuda yerel kalem hissi uyandıran bir gazetecisiniz..
    Bunun okuyucu tarafından neden böyle değerlendirildiğini de irdeleme görevi size aittir..
    Şahsınız karşı en iyi dileklerimle..

    Beğen

  2. 1)Papila skandalına ’30 bin’ kişilik yürüyüşle demokratiktepki veren Trabzonsporluların, (M. A. Aydınlar yazısı)
    2)”40 binme” yakın Trabzonsporlu toplanmış.( Güncel yazı )
    Yani 50 bin e de pek uzak sayılmaz hani..
    Hatta 60 binini de yarısı:))
    Trabzon basınının ağır toplarından biri, bu şekilde somut hatalar yapmamalıdır..
    İki rakamda birinin dogru olduğunu kabul edersek, sanırız ki biri yalan oluyor..
    Ne güzel makul noktaya gelmiştin ST.
    Gene kalaminin ucunu sivrilterek yazmaya başladın..
    Belli ki bitmeyecek Fener nefretin..
    Bitmesin.. Şart değil.. Demokratik hakkın..
    Amaa kişisel hakaretlerden, populizmden, haklı kin ve nefrete itmekten vazgeçmen gerekiyor..
    Çünkü bunlar sözkonusu olduğunda demokrasi şemsiyesi dışında kalırsın../ Kişisel hakaret benim tarzım değil. ama öyle çokyüzlüler ülkesinde yaşıyoruz ki bazı tespitler hakaret olarak algılanabiliyor. ha30 bin ha 60 bin , ama kabul edelim ki kitlesel eylemler bunlar. ben yerel basının etksinde kalmamak için alt limitten söz ettim, hata mı bu size göre?
    ayrıcfa benim trabzon basınından olduğumu kim söylediyse yanıltmış sizi. ben hayatımda trabzon basınında çalışmadım 23 yıldır istanbul yerel basının da çalılşıyorum, şu sıralarda da atv deyim.
    baki selam…

    Beğen

  3. Yine çok güzel bir yazı olmuş

    Beğen

  4. Yuregine saglik Ustad!! Yorulmak bilmiyorsun, tebrikler!!/ senin gibi bir okur olduğunu bilmek gurur veriyor, haberin olsun..baki selam ile..

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: