İnsan tarafına dair inancımızı herşeye rağmen kaybetmediğimiz sayın Mehmet Ali Aydınlar , komedi dans üçlüsüne eleman seçme oratoryosu kapanış konuşmasında başlığa çıkan tespiti yaparak , içine düştüğü düş kırıklığı Mağmasını dillendirmiş ve cümleyi şöyle bitirmiş; “tarih gerçekleri yazacaktır”
TFF uygulamalrına yönelik eleştirilerim üzerine beni savcılığa şikayet eden sayın MAA’ın, 3 temmuz sonrası süreçte çok fazla sayıda aldatıldığını, kandırıldığını, suistimal edildiğini herkes gibi ben de tahmin ediyorum. Yüzümüze başka arkamızdan başka konuşuyorlar derken kimleri kasdettiğini de , keza.
Ancak MAA’ya bir hatırlatmada bulunmak istiyorum; tarihin birgün gerçekleri yazabilmesi için gerçeğin tanıklarının bildikleri ve yaşadıkları herşeyi tarih amcanın kara kapaklısına anlatması ya da bir şekilde yazması gerekir. Bunu siz yapmayacasanız kim yapacak? Sizi basiretsiz olmakla eleştiren yazarları mahkemeye vermek yerine, sizi toplum nezdinde basiretsiz kılan figürleri teşhir ederseniz hem kendinize hem de topluma yararınız olur.
Sayın MAA’ya bir de tavsiye;
Omurgalı, cesur ve kimsenin kayığına binmeyen yazarlardan değil, omurgasız dostlarınızdan! korkun!
ŞENOL GÜNEŞ NE DEMEK İSTİYOR?
“Neyin yanlış olduğu önemli, kimin yaptığı değil ”
derken hedef kitlenin paganist bir putlama histerisinden mutlama çıkaran fenerbahçe camiası olduğunu düşünüyorum. Ki bu cümlenin son hedefi Aziz Yıldırım’dır. Zira Şenol Güneş’in bu konuda “paylaşmadığı” fikirlerini de biliyorum
TFF Başkanı MAA’nın “Güneş’in sözlerine yüzde yüz katılıyorum” ifadesi ve Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın Güneş’i ilk kutlayan kişi olması oldukça dikkate değerdi ve sonuçları olmasını beklemeyi de makul buluyorum.
TRABZONSPORLU ALİ YAVUZ’U BİLİR MİSİNİZ?
Trabzon’a kardeş Rize’den gelmişti Ali Yavuz. Çocukluğumun kahramanlarından biriydi. Sanırım 7 numaralı formayı giyerdi ve Ali Kemal’in arkasında sağ iç oynardı. Futbola Sarıyer Büyükdere Amatör takımında başlamış ve oyunculuk serüveni Trabzonspor’un Birinci Ligdeki İlk golünü atan oyuncu ünvanıyla taçlanmıştı.
Günümüzü aratmayan çeşitli dalaverelerle oldukça geç çıktığı Birinci Ligdeki ilk resmi maçında Bursa deplasmanında çıkan ve golsuz beraberlikle dönen Trabzonspor, evinde Galatasaray’ı konuk ettiği ikinci maçı Ali Yavuz’un golüyle 1-0 yenerek üç hacimliyle ezeli rekabetine galibiyetle başlamıştı.
İşte o Ali Yavuz şimdilerde türlü ekonomik sıkıntılar ve sağlık sorunları sarmalında hayata tutunmaya çalışıyor. Sesini duyan var mı?
TS YÖNETİMİNE ÖZKAN SÜMER SORUSU!
Trabzonspor Yönetim Kurulu’na bir soru sormuştum ve hala yanıtını alamadım. Yineliyorum!
Sayın Özkan Sümer , kulübünüzün “resmen” kavgalı olduğu Hürriyet Gazetesi’nde para karşılığı spor yazıları yazmaya başlamıştır. Bu durum yönetiminizde bir rahatsızlık yaratmış mıdır? yaratmışsa gereğini yapmak için ne bekliyorsunuz? Durum böyleyken TFF’yi yetkilerini kullanmamakla suçlamanız bir çelişki değil midir?
YILMAZ ÖZDİL’İN ÖNERİSİ!
İstanbul oligarşisinin snop medya anlayışına karşı dimdik duran kalemlerin başında Yılmaz Özdil gelir. Hani taraftarı olduğu Göztepe’nin ligin son maçında ligde kalışını ilan ettiği Trabzon maçında içine Trabzon sevgisi düşen Yılmaz Özdil.
Hani Trabzon’un İstanbul’un dükalar düzenini “resmen” tarihin çöp sepetine attığı o tarihi ana tanıklık eden Güzel İzmirlilerden biri.
Hani, yıllardır İstanbul yerel sipol medyası tarafından “dünya derbisi” olarak sokuşturulmaya çalışılan derbilerimizin en fazla “sidik derbisi” olabileceğini yazan cesur ve ilkeli gazeteci Yılmaz Özdil
Hani son yıllarda ülkenin en çok okunan köşe yazarı ünvanını hep elinde tutan usta gazeteci Yılmaz Özdil.
İşte bu Yılmaz Özdil, son şike-çete sürecinde yaşanan gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, gönül verdiği Trabzonspor’un o lekeli kupayı reddetmesi gerektiğini, o onurlu takıma da bunun yakışacağını söylemiş.
Katılırsınız katılmazsınız, şahsen ben o kupanın alınıp Trabzon’un meydanında bir cam fanus içinde “Türkiye’de Şike Müzesi” nde, iddianameyle birlikte sergilenmesini yeğlerim. Ama bu da bir görüştür nihayet.
Sevgili Özdil’in bu yazısını gerisinden okuyup, kendi çıkar dünyalarına malzeme yapmaya çalışan kişi ve gruplara önerim, karşıtlık üzerinden bir ün peşine düşeceklerse Yılmaz Özdil gibi kalpten Trabzonsporluları değil, Türk futbolunu ve Trabzon’u içten içe çürüten figürleri hedef alsınlar.
Bir Cevap Yazın