Yakın zamana kadar çok yakın akrabalarımdan birinin deBaşkanlığını yaptığı Trabzon Barosu’nun Şike-Çete sürecinde neler yapıp neleriyapmadığını düşünen oldu mu aranızda?
Üniversite eğitimi alıp belli bir kariyer yapan kişileregenel olarak “aydın” deniyor. Bupencereden bakınca Tokat Almus HukukFakültes ya da Sorbonne ’dan mezun olmak arasında hukuki olarak bir farkbulunmuyor, her ikisi de “aydın”
Aydın olmanın sorumluluğu var ve bunların en başta gelenihiç kuşkusuz yaşanılan sorunların “dert” edilmesi ve elin taşın altınakonmasıdır. Avukat, doktor,yazar, politikacı , gazeteci, vs iseniz ve elinizitoplum adına taşın altına koymuyorsanız size aydın denemez, dense dense misalhukuk esnafı , gazeteci esnafı denir.
Şike-Çete süreci malumumuz! Toplum tüm katmanlarıyla birahlak ve cesaret sınavı verdi, veriyor. Dışarıdan bakınca aklı başında insanfotoğrafı veren birçok figürün, “renkaidiyeti” söz konusu olduğunda nasıl çıplaklaşıp zavallılaştığına çokça tanıklıkettik. Fotoğraf, felsefi olarak sığınılmış bir oportunizm gibi dursa da , ahlaki olarak feci bir bataksöz konusu, kokuya burun dayanmaz!
Şike-Çete sürecinde sayılamayacak kadar çok çirkinlikyaşandı. Bu çirkinliklerin muhatabı genellikle zekasıyla alay edilen toplum olsa da, zaman zaman sanıklar da bu çirkinliklerden paylarınadüşeni aldılar.
Ve bu sürecin yasal ve ahlaki temeldeki mağduru olan Trabzoncephesi, iddianamedeki karşıtı FB’nin gösterdiği direncin ve dayanışmanınyanına bile yaklaşamadı. İş adamından akademisyenine, parti başkanından simsarına,teknik adamından futbolcusuna, taraftarına, esnafına kadar tüm sarılacivertliler güçlerini tek bir yumrukta buluşturdular, üstelik bunu “FB şikeyapmış arkadaş” genel kabulünün altında yaptılar.
İşte bu süreçte Trabzon’u hedef alan öyle alçakça saldırılaroldu ki, bir şehrin külliyen ötekileştirilmesi nasıl olur sorusunun cevabı “TRABZON” başlıklı bir mastır tezinin belgesioldu.
Misal Eski bir vekil olan Feyzi İşbaşaran Trabzon’a galiz küfürler savurdu. iki örnek verirsek;
“TRABZON İL OLMAK İSTİYORSA; SADRİ İTİNİ GÖNDERECEK..O İT ŞENOL’U EĞİTİME GÖNDERECEK. ŞENOL DÜNYA 3.OLURKEN ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN RÜŞVET VERİLDİ” ( 7 MAYIS SAAT 1.24)
“DÜNYA SİZDEN UTANIYOR.YALNIZBEN DEĞİLİM. TÜRKKİYE’YE DE İHANET EDİYORSUNUZ.NE TÜRK NE DE KÜRTSÜNÜZ, HİÇBİRŞEYSİNİZ”
Trabzon’u “katil” ve “tetikçi” olmakla suçlayan bu eskivekil, Dink’i vuran ekibin “başı” olduğu iddiasıyla yargılanan Elazığlıhemşehrisine kim bilir neler söylemiştirdiyip devam edelim;
Trabzon şehrine ve kimliğine yönelik bu külli aşağılama vehakaretlere karşı kılını bile kıpırdatma gereği duymayan Trabzon Barosu kimimahkemeye vermiş biliyor musunuz?
İşini ve çocuklarını ihmal etme pahasına bir ahlak savaşıveren adalet sevdalısı Yavuz Saltık’ı.Hem kurumsal , hem de bireysel olarak. Sebebi de şuymuş; Yavuz Saltık biryazısında Trabzon Barosunun bir kısım avukatına “kasabalı” demiş. Bence iltifat etmiş. Devam edeceğiz.
Bir Cevap Yazın