AYDIN ESNAF VE TRABZON BAROSU!(1)

Yakın zamana kadar çok yakın akrabalarımdan birinin deBaşkanlığını yaptığı Trabzon Barosu’nun Şike-Çete sürecinde neler yapıp neleriyapmadığını düşünen oldu mu aranızda?

Üniversite eğitimi alıp belli bir kariyer yapan kişileregenel olarak “aydın” deniyor.   Bupencereden bakınca  Tokat Almus HukukFakültes ya da Sorbonne ’dan mezun olmak arasında hukuki olarak bir farkbulunmuyor, her ikisi de “aydın”

Aydın olmanın sorumluluğu var ve bunların en başta gelenihiç kuşkusuz yaşanılan sorunların “dert” edilmesi ve elin taşın altınakonmasıdır. Avukat, doktor,yazar, politikacı , gazeteci, vs iseniz ve elinizitoplum adına taşın altına koymuyorsanız size aydın denemez, dense dense misalhukuk esnafı , gazeteci esnafı denir.

Şike-Çete süreci malumumuz! Toplum tüm katmanlarıyla birahlak ve cesaret sınavı verdi, veriyor. Dışarıdan bakınca aklı başında insanfotoğrafı veren birçok figürün,  “renkaidiyeti” söz konusu olduğunda nasıl çıplaklaşıp zavallılaştığına çokça tanıklıkettik.  Fotoğraf, felsefi olarak  sığınılmış bir oportunizm  gibi dursa da , ahlaki olarak feci bir bataksöz konusu, kokuya burun dayanmaz!

Şike-Çete sürecinde sayılamayacak kadar çok çirkinlikyaşandı. Bu çirkinliklerin muhatabı genellikle zekasıyla alay edilen toplum olsa da, zaman zaman  sanıklar da bu çirkinliklerden paylarınadüşeni aldılar.

Ve bu sürecin yasal ve ahlaki temeldeki mağduru olan Trabzoncephesi, iddianamedeki karşıtı FB’nin gösterdiği direncin ve dayanışmanınyanına bile yaklaşamadı. İş adamından akademisyenine, parti başkanından simsarına,teknik adamından futbolcusuna, taraftarına, esnafına kadar tüm sarılacivertliler güçlerini tek bir yumrukta buluşturdular, üstelik bunu “FB şikeyapmış arkadaş” genel kabulünün altında yaptılar.

İşte bu süreçte Trabzon’u hedef alan öyle alçakça saldırılaroldu ki, bir şehrin külliyen ötekileştirilmesi nasıl olur sorusunun cevabı  “TRABZON” başlıklı bir mastır tezinin belgesioldu.

Misal Eski bir vekil olan Feyzi  İşbaşaran Trabzon’a galiz küfürler savurdu. iki örnek verirsek;

“TRABZON İL OLMAK İSTİYORSA; SADRİ İTİNİ GÖNDERECEK..O İT ŞENOL’U EĞİTİME GÖNDERECEK. ŞENOL DÜNYA 3.OLURKEN ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN RÜŞVET VERİLDİ” ( 7 MAYIS SAAT 1.24)

“DÜNYA SİZDEN UTANIYOR.YALNIZBEN DEĞİLİM. TÜRKKİYE’YE DE İHANET EDİYORSUNUZ.NE TÜRK NE DE KÜRTSÜNÜZ, HİÇBİRŞEYSİNİZ”

Trabzon’u “katil” ve “tetikçi” olmakla suçlayan bu eskivekil, Dink’i vuran ekibin “başı” olduğu iddiasıyla yargılanan Elazığlıhemşehrisine  kim bilir neler söylemiştirdiyip devam edelim;

Trabzon şehrine ve kimliğine yönelik bu külli aşağılama vehakaretlere karşı kılını bile kıpırdatma gereği duymayan Trabzon Barosu kimimahkemeye vermiş biliyor musunuz?

İşini ve çocuklarını ihmal etme pahasına bir ahlak savaşıveren  adalet sevdalısı Yavuz Saltık’ı.Hem kurumsal , hem de bireysel olarak. Sebebi de şuymuş; Yavuz Saltık biryazısında Trabzon Barosunun bir kısım avukatına “kasabalı” demiş.  Bence iltifat etmiş. Devam edeceğiz.

“AYDIN ESNAF VE TRABZON BAROSU!(1)” için 3 cevap

  1. Tabiiki bekleriz..
    Selamınız başımız üstüne..
    Sağlığınıza dikkat edin.
    Selamlar.

    Beğen

  2. Sedat Tunalı,
    3 gündür yorumlarını merakla bekliyorum..
    Fakat yaza yaza bunu yazmışsın.. İnanılır gibi değil.
    Bizim çok büyük bir camia olduğumuzu çok büyüğü geçelim en büyük olduğumuzu örtülü olarak ta kabul ediyorsun yazılarında.
    Fakat bu güvendiğiniz ve bayraktarı olduğunuz UEFA istediğniz karraı vermeyince görülen o ki kelimesi dahi geçmez olmaya başladı.
    Adalet bekçiliğinizin en önemli mercii UEFA idi. İdiianıza göre güçlülerin hukuku bu ülkede geçerli idi.. Peki ya UEFA, o güvendiğiniz kurumun kararı???
    Zürih ten size bilgi aktaran istihbarat kaynağınızı ve UEFA nın kararını bi yorumlayın bakalım.. Görelim.
    Ve,
    Yeni Türkiye de artık şoven olan faşızan olan hiç bir unsurun öne çıkamayacağını da artık kabullenip şu altıboş şehir milliyetçiliğinden de uzaklaşın..
    Kötü örneklerle insanları hedef gösterip insanları tahrik edeceğinize Türkiye li olmak adına geliştirin kendinizi..
    Yoksa bu halk her türlü vesayete karşı çıktığı gibi kıymeti ve önemi kendinden makbul olan diğer hastalıklı zihinlere ve unsurlara karşı çıkacaktır.
    Muğladan, Kuşadasından, Samsundan, Maraştan hiçbir zman bir farkınız yoktu.
    Hala da yok. Evet belki ne Türksünüz ne de Kürt. Belki de en Türk sizsiniz.
    Bunlar artık bu topraklarda konuşulmasın..
    Bunları size söyleyen ne kadar ötekileştirici bir unsursa sizin bu şoven şehir milliyetçiliğiniz de o kadar ayrıştırıcı bir unsur.
    Aydın!! olduğunu iddia eden her kişi bu işlerden artık vazgeçmeli ve Türkiyeli olmayı kabul edip kimseyi kendinden daha Türk ya da değil diye adlandırmamalı. Kendisini bu ülkenin hiç bir vatandaşından ya da şrehrinden üstün görmemeyi öğretmelidir.. Şayet demokrat ise aydın ise!!
    Bir seneye yakındır kılıcınız olan kaleminizi çekip arasıra makul ama çogu zman acımazsızca bir camiayı katletmeye çalıştınız..
    Bu sürecin sonuna yaklaştığımız şu zmanlarda yorumlarınız daha çok önemli oluyor bizler için..
    Yorumlayın bakalım ne oluyoır ne bitiyor biz de anlayalım.

    Beğen

    1. selam;

      deindiiniz konuyu yazmadm, yazamadm henz. o kadar ok ey var ve o kadar az ki zaman ve yer.

      salm da ktledi…

      baki selam ederim

      Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: