Sene 2004
Oktay Derelioğlu Akçaabat Sebatspor’un sözleşmeli oyuncusu.
Sebat yönetimi Derelioğlu’na, sözleşmesine mahsuben boş bir (sanırım) Başkan Veli Sezgin imzalı çek veriyor. Bunun bankacılık anlamı şu, istediğin zaman bankaya gidip istediğin miktarı yazarak tahsil edebilirsin. Yapılmak istenen Oktay’ın içinin rahatlamasını sağlamak. Ve Oktay bu çeki İstanbul’daki evinde saklıyor.
2004-2005 sezonun başında Sebat’ın başında Sadi Tekelioğlu vardır ve Oktay’la hocanın yıldızı bir türlü barışmaz ve Oktay yönetime başvurarak, yurt içinde teransfer yapamayacağı ve hoca ile de anlaşamadığı için, Rasim Kara’nın AZERBAYCAN’da çalıştırdığı takıma transfer olmak için izin ister. Başkan da durum değerlendirmesi sonunda Oktay’ın isteğini makul bularak bu izni verir.
Ancak Oktay’a bonservisini verirken, teminat olarak verdiği evrakı da geri ister. Fakat transfer kapanmak üzeredir ve Oktay’ın İstanbul’daki çeki kapalı kasasından alıp gelecek vakti yoktur. Transferin yatma ihtimaline karşı Oktay Veli Sezgin’e , çeki en kısa zamanda kargo ile göndereceğini, ama Bakü ile anlaşmayı 24 saat içinde imzalamak zorunda olduğunu söyler. Sezgin de Oktay D. nin bu sözüne güvenerek transfere izin verir. Buraya kadar her şey insani ve makul…
Aradan birkaç ay geçmeden Sebat kulübüne gelen bir evraka göre, çekte yazılı olan (360-380 arası bir rakam..) 15 gün içinde ödenmezse Sebat’ın tüm gelirlerine, başta İDDAA olmak üzere el konacaktır! Herkes şoka girer, zira kimseyle bir davaları yoktur!
Evrakın takibini yaptıklarında görürler ki, haciz, Oktay Derelioğlu’na verilen çek yüzündendir. Anlaşılan Oktay sözünü tutumamış ve çeki kulüpten alacağı olduğu iddiasıyla işleme koymuştur.
Başkan Veli Sezgin hemen ilgili avukatı bulur. Trabzonlu ve daha önce de Trabzonspor’da yöneticilik yapmış olan bu avukata, kulübün Oktay’a çok cüzi (30 bin lira) borcu kaldığı , bu talebin çok haksız olduğunu söyler. Daha da acısı, Trabzonlu bir avukat olarak herkesin herkesle 15 dakikada buluşabileceği bir şehirde böyle bir durum olduğunu kendilerine neden söylemediğini ve bir uzlaşma yolu aramak varken neden direkt işlem yaptırdığını sorar. Avukatın Yanıtını bilmiyoruz .
Veli Sezgin bunun üzerine hemen kulüp hesaplarını açtırır, belgelere göre de gerçekten Oktay’a 30-40 bin tl arasında borç kaldığı ortaya çıkar. Bakü’de olan Oktay’a ulaşmak mümkün olmaz.
Veli Sezgin , Baki Eyüopğlu, halen CHP Trabzon İl Başkanı Yavuz Karan ve futbol şube sorumlusu Serkan Kılıç , hiç ummadıkları ve beklemedikleri bu olay sonrası şaşkındır.
Serkan Kılıç haberi duyar duymaz Oktay’a D’ye ulaşır ve İstanbul’da saygın bir Trabzonlu ağabeyin mekanında bir toplantı yapılır. Avukat bu toplantıya katılmaz ya da çağrılmaz. Oktay bu toplantıda yapılanın doğru olmadığını anlar ve resmi rakamlara göre alacağı olan 30-40 bin lirayı da alarak evrakı geri verir ve Sebatspor rahat bir nefes alır.
Akçaabat Sebatspor’a hiç bir ilgili ya da yöneticiye haber vermeden ya da konuşmadan direkt evrakı işleme koyan avukat hiç kuşkusuz işin “hukuki” boyutunu daha detaylı olarak anlatacaktır.
Şu kadarını söylemem kafidir;
Değil Trabzon ve Trabzonsporlulukla, herhangi bir duruş sahibinin bile yapmayacağı, en hafif tanımnlamayla “fırsatçılık” olarak niteleyebileceğimiz bu işleme imza koyan avukat, umar ve dileriz ki olayı taraflarıyla birlikte kamuoyuna açıklar.
Not: Yazdıklarımın hepsi birinci ağızdandır ve imzalı evraka ulaşıldığında bu siteye konacaktır.
Bir Cevap Yazın