Trabzon’un futbol aklına değil, iyi futbolculara ihtiyacı var.
Kimseden zerre destek almadan İstanbul dükalığını defalarca yerle yeksan eden Trabzon futbolu, değişen ekonomik koşulların yanı sıra, endüstri ve pazarlama teknikleriyle de sağlıklı bir ilişki kuramamanın çaresizliğini yaşıyor. Oysa insan kaynağı aynı, ana damar yerli yerinde duruyor.
Okay örneğini sık vermemin nedeni de bu, eğer Trabzonspor takımının orta sahası Okay kalitesindeki bir oyuncuya teslim ediliyorsa, orada sorun oyuncuda değil, o oyuncu üzerinden Trabzonspor kurgusu yapan futbol aklındadır.
Ersun Yanal’ın teknik adam başarılarını küçümseyen biri olmadım hiç, kimi ahlaki nedenlerle TS’ye uygun olmadığını sıkça söylesem de, imzayı attıktan sonra bu konuyu da dondurdum. Ama ne zamanki Fatih Terim sokuşturması Okay’ı ilk ciddi maçında sahaya sürdü, benim için Teknik Adam farkı da o dakika sıradanlaştı.
Ersun Yanal artık 2 kere düşünmek zorunda. Bu oyuncular benden habersiz alındı diyemez, bu takım onun takımı. Elindeki malzemeyi yeniden tartıp, oyuncu yeteneklerine göre başarılı ve sonuç alıcı bir kurgu inşa edemezse hem kendine, hem ona güvenen yönetime hem de şehre çok yazık edecek.
Bir taraftar paylaşmış twitterda, Trabzonspor hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyen aptallara dönmüş (Einstein’a sevgiyle…)
Son olarak;
Trabzonspor tescilli şikeci Aziz Y’nin şike hırsızlamasıyla lekelenen onuruna sahip çıkmadan, hakkını söke söke almadan çıktığı her maçın 3-0 mağlubudur zaten, 4 olsa da fark etmez.
Bizim kırmızı çizgimiz bu mücadelenin son 2 adım olan CAS ve muhtemel FİFA aşamalarında, yönetimin hakkını arama ve alma iradesinden zerre miskal geri adım atmamasıdır. Atmayacaklarına da inanıyor ve Kasım ayı içindeki “muhtemel” “adil” karar sonrası yepyeni bir sayfayı gülen yüzlerle açacağımız günü bekliyorum
Bir Cevap Yazın